SİBEL BAY
29 Ekim’de 100 yaşına giren cumhuriyet, Atatürk’ün en sevdiği eserlerle kutlandı.
Yapılan programda Ankara Kulübü Derneği Şubeler Türk Müziği Korosu, ODTÜ Mezunları Türk Müziği Korosu ve Tahir Aydoğdu İnternet Korosu'nun birlikte sahne alarak, Atatürk’ün en sevdiği eserler dinleyicilerle buluşturuldu.
Büyük bir katılım ve ilginin gerçekleştiği “Cumhuriyetin 100. Yılı Konseri”nde koro şefliğini kanun sanatçısı ve sanat yönetmeni Tahir Aydoğdu üstlenirken, Mehpare Çelik ise programda sunuculuk yaptı.
Repertuvarda Atatürk’ün en sevdiği, eşlik ettiği şarkılar ve opera örneklerine yer verildi.
Etkinlikte Ankara Kulübü’nün Seymen ve Bacıerenlerinin gösterisi ise katılımcılara renkli anlar yaşattı.
Atatürk’ün Sanatçı Yönü Ele Alındı
Mehpare Çelik, “Mustafa Kemal Atatürk’ü her gün olduğu gibi 29 Ekim’de de minnet ve saygı ile anacağız. Bugün ise onun askeri dehasından, kuruculuğundan, kurtarıcılığından, devrimciliğinden değil de ete kemiğe bürünmüş insan Mustafa Kemal’den bahsedeceğiz. Bu akşam onu sanatla anacağız. Ulu önderimiz Atatürk katılmış olduğu savaşların yanı sıra aynı zaman büyük bir sanat aşığıydı. Öyle ki ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ der. Mustafa Kemal bir kültür devrimi yaratmıştır.” diye konuştu.
“Millet Cumhuriyeti Sevdi, Artık Dönüş Yok”
Programa ev sahipliği yapan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise konuşmasında, “Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyorum. Yıl 1919’da Osmanlı Devleti neredeyse bütün topraklarını kaybetmiş, Sevr imzalanmıştır. Aynı yıl Gazi Mustafa Kemal Atatürk, halkı kurtuluşa inandırarak Kurtuluş Savaşı’nı kazanmıştır. 1923 yılında ise demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan ediyor. Cumhuriyet ile birlikte artık vatandaş toplumuna geçerek millet kendi iradesini tayin ediyor. Yalnızca tarım ve hayvancılığın dışında hiçbir üretimi olmayan toplumda devrimlerine başlayan Mustafa Kemal Atatürk, ilk olarak eğitim devrimini, daha sonra sağlık devrimini, kılık kıyafet devrimini gerçekleştiriyor. Bu devrimleri hala küçük görenler var ancak eğer ki Mustafa Kemal o devrimleri yapmasaydı hiçbirimiz bu konumda olamazdık. Demokrasiye geçerek bir ulus toplumu yaratıyor. Başkenti İstanbul’dan alıyor, Ankara’yı başkent olarak Anayasasına koyuyor ve ülkemizin adı Türkiye Cumhuriyeti, dili Türkçe, başkenti ise Ankara oluyor. Binlerce kişi Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ile anmaya devam ediyor. Artık dönüş yok. Millet cumhuriyeti sevdi, onun devrimlerini sevdi. Bizler bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine mutlaka eriştireceğiz. Hep birlikte cumhuriyetin değerlerine sahip çıkarak, bu ülkeye sahip çıkarak gelecek kuşaklara güzel bir Türkiye’yi emanet edeceğimize yürekten inanıyorum. Şimdiden cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun.”