Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) yayımladığı Küresel Kritik Mineraller Görünümü 2025 raporu, enerji dönüşümünün temel girdilerinden biri olan kritik minerallerde küresel düzeyde ciddi tedarik riskleri bulunduğunu ortaya koydu. Raporda, bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementleri gibi birçok mineralde üretim ve rafinajın birkaç ülkenin tekelinde olması nedeniyle arz güvenliğinin tehdit altında olduğu belirtildi.
Rapora göre, bu minerallerin işlenmesi ve rafine edilmesi büyük ölçüde Çin ve Endonezya gibi ülkelerin kontrolünde. 2024 itibarıyla üç büyük üreticinin ortalama pazar payı yüzde 86’ya ulaştı. Bu oran, 2020 yılında yüzde 82 düzeyindeydi. Nikelde Endonezya, diğer minerallerde ise Çin öne çıkıyor.
Bakır Arzında Derin Açık Uyarısı
Raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri, bakır arzı üzerine yapılan analiz oldu. Elektrik şebekelerinin yaygınlaştırılması ve enerji altyapısının güçlendirilmesine yönelik adımların, önümüzdeki yıllarda bakıra olan talebi artıracağına işaret eden rapor, mevcut üretim projelerinin yetersiz kalması halinde, 2035 yılına kadar küresel ölçekte yüzde 30’luk bir arz açığı yaşanabileceğini öngörüyor.
Yatırımlar Geriliyor, Keşifler Duraksıyor
Artan talebe rağmen, kritik minerallere yönelik yatırımlarda yavaşlama gözlemleniyor. 2024 yılında bu alandaki yatırım artışı yalnızca yüzde 5 seviyesinde kalırken, 2023 yılında bu oran yüzde 14 idi. Ayrıca, 2020’den bu yana istikrarlı şekilde artan yeni maden keşif faaliyetleri, 2024 yılında duraklama sürecine girdi. Bu durum, gelecekteki arz kapasitesini ciddi şekilde tehdit ediyor.
İhracat Kısıtlamaları Yayılıyor
Raporda dikkat çekilen bir diğer önemli unsur ise ihracat kısıtlamalarının yaygınlaşması oldu. Enerji dönüşümünde kullanılan stratejik minerallerin yüzde 55’i, halihazırda bir tür ihracat kontrolüne tabi. Bu kontroller yalnızca ham ve işlenmiş ürünlerle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda işleme teknolojileri ve bilgi transferini de kapsayacak şekilde genişliyor.
Fatih Birol: Arz Şokları Enerji Güvenliğini Tehlikeye Atabilir
IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde kritik minerallerin 21. yüzyıl enerji güvenliğinde merkezi bir konuma geldiğini belirtti. Birol, şu açıklamayı yaptı:
“Yüksek jeopolitik gerilimlerin yaşandığı bir dönemde, kritik mineraller enerji ve ekonomi güvenliğinin ön cephesinde yer alıyor. Aşırı hava olayları, teknik sorunlar veya ticaret kısıtlamaları gibi nedenlerle yaşanabilecek bir arz şoku, fiyatların hızla yükselmesine ve sanayi sektöründe rekabetçiliğin zayıflamasına yol açabilir.”