Ankara’da iki kız kardeşin ölümüne neden olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan kamyon şoförü Murat Üneş hakkında, “taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme” suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması görüldü.

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya tutuklu sanık Üneş’in yanı sıra, hayatını kaybeden Anıl Gülçür’ün çocukları ve taraf avukatları katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianamenin özetinin okunmasının ardından savunma için söz verilen sanık Murat Üneş, nakliye firmasında çalıştığını belirterek olay günü hafriyat almak için Emek’teki inşaata gittiğini, kamyonu park edip motoru durdurmadan araçtan indiğini anlattı.

Yolun tek yönlü olduğunu, diğer kamyonların geçişi engellediğini söyleyen Üneş, trafiği açmak amacıyla aracı ileri almak istediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Aracı hareket ettirdim. Kaldırımda yaya görmedim. Bir şeyi ezdiğimi hissettiğim anda aracı durdurdum. Araçtan inip baktığımda ölenleri gördüm. Aynı inşaatta çalıştığım şoför arkadaşım B.Ş koşarak geldi ve polisi aradı. Hafriyat almaya geldiğimiz inşaatta temelden çıkan su yola veriliyordu. Yayaların geçişi engellenmekteydi. Yolun sol tarafında kaldırım yoktu. Aracı hareket ettirirken yanımda bir kılavuz yoktu. Kılavuz olsaydı yayaları uyarabilirdi. Araçların park ettikleri yerden çıkması için kılavuz yardımı gerekmemektedir. Aracı hareket ettirmeden aynalarımı kontrol edip çıkıyorum. Kişiler benim kör noktamda kalmıştı. Benim bir kusurum yoktur. İlk hareket ettiğimde yavaş yavaş çıktım. Çalıştığım yerde iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almadım. Yayaları görmedim, suçsuzum. Beraatimi talep ederim.”

Gölbaşı’nda Gazoz Nostaljisi: 2 Bin Şişelik Koleksiyon Kafede Sergileniyor
Gölbaşı’nda Gazoz Nostaljisi: 2 Bin Şişelik Koleksiyon Kafede Sergileniyor
İçeriği Görüntüle

“Olay Yerinde Annemi Teşhis Edemedim”

Sanığın ardından söz verilen maktul Anıl Gülçür’ün kızı Beste Gülçür Kaplan, olay günü iş yerinde olduğunu belirterek telefonla acı haberi aldığını ifade etti.

Kaplan, “Kardeşim bana ‘Annemiz galiba ölmüş’ dedi. Teyzemin durumundan haberim yoktu. Olay yerine gittiğimde iki polis koluma girdi ve bana annemin ölüm haberini verdiler. Olay yerinde annemi teşhis edemedim. Adli tıpa teşhis için gitmemi istediler. Annemi saçından ve pantolon parçasından tanıdım. Orada kaza görüntülerini izlettiler. O zaman olayı anladım ve bunun bir cinayet olduğunu düşündüm. Şikayetçiyim” dedi.

Maktulün oğlu Uğur Arman Gülçür ise olay yerine ulaştığında annesinin tanınamayacak durumda olduğunu söyleyerek yaşadıklarını aktardı.

Tanık B.Ş., sanığın aracının arkasında başka bir kamyon bulunduğunu, bu nedenle Üneş’in yolu kapatmamak için aracı öne doğru sürdüğünü ifade etti. Maktullerin kamyonun kör noktasında olduğunu belirten B.Ş., aracın yüksek yapısı nedeniyle şoförün sağ tarafı görememiş olabileceğini söyledi.

B.Ş., “Sanık, aracı bir kamyon boyu hareket ettirdikten sonra durdu, ölenlerin üzerinden sağ arka tekerlerin geçmesinin ardından durumu fark etti. Kılavuz yardımı yoktu, şantiyeden çıkışta trafiğe çıkılacağı için yardımcı olunması gerekir. Ambulans ve polisi ben aradım. Ölenler aracın önündeyken araç hareket etti, aynanın ayarlanmış olması halinde kaza meydana gelmeyebilirdi” diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı, duruşmada eksikliklerin tamamlanmasını ve sanığın tutukluluk halinin sürmesini talep etti. Müştekilerin avukatı da sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istedi.

Sanık avukatları ise müvekkillerine iş güvenliği eğitimi verilmediğini, inşaat sahasında kamyonlara yön verecek bir görevlinin bulunmadığını öne sürerek kusurun tamamının Üneş’e yüklenemeyeceğini savundu ve olay yerinde keşif yapılmasını talep etti.

Mahkeme, ara kararında keşif yapılmasına ve sanığın tutukluluğunun devamına hükmederek duruşmayı 17 Şubat 2026 tarihine erteledi.

Kaynak: AA