Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, ekonomiye ve halkın içerisinde bulunduğu duruma dair önemli açıklamalarda bulundu. Vatandaşın borçluluk seviyesinin tarihi zirvesinde olduğunu kaydeden Genç, borçlarını döndürmekte zorluk çeken geniş bir kesim olduğunu vurguladı. Genç’e göre her 3 vatandaştan 1’i icralık durumda ve batık kredilerin oranı da giderek artıyor.
İşsiz Kalan, İşsiz Maaşı Alamıyor: İşsizlik Fonu’ndan Patron Yararlanıyor!
Türkiye ekonomisinin sorunlarına pek çok farklı alanda değinen Genç; işsizlik fonunda hali hazırda 517 milyar liranın üzerinde meblağ biriktiğini ifade etti. Bununla birlikte söz konusu kaynaktan işçilerin yeterince faydalanamadığını öne sürdü. 2025 yılının ilk 8 ayında işsizlik parası almak için 1 milyon 186 bin kişinin başvurduğunu, ancak bunların yaklaşık 580 bin kişisinin işsizlik maaşı alabildiğini kaydetti. Başvuranlar arasından işsizlik maaşı alabilenlerin oranı yüzde 50’nin altında kaldı.
Batık Kredi Oranı Artıyor! İcra Dosyası Sayısı Artıyor!
Vatandaşların bankalara olan borçlarında da önemli artışlar olduğunu ifade eden Aşkın Genç, bir önceki yılın aynı dönemine göre “batık kredi” oranında yüzde 68 seviyesinde artış yaşandığını belirtti. Buna paralel olarak da icra dosyalarının artış kaydettiğini vurguladı.
Vatandaşların toplam borcunun 5 trilyon liranın üzerine çıkarak tarihi rekor kırdığını kaydeden Genç, batı kredi meblağının ise 485 milyar lira seviyesine eriştiğinin altını çizdi. 2025 yılının ilk 9 aylık zaman diliminde icra dairelerine yeni 7,7 milyon dosya geldiğini söyleyen Genç, toplamda dosya sayısının 25 milyon seviyesinde olduğunu vurguladı.
Reel Sektörün Döviz Açığı Var!
Döviz kurlarına ve reel sektörün durumuna da dikkat çeken Genç, dolar kurunda meydana gelen her 1 TL’lik artışın, reel sektöre ek 182 milyar liralık yük getirdiğini ifade etti. Yüksek faiz ortamında TL ile borçlanamayan şirketlerin dolar ile borçlanma yoluna gittiğine dikkat çeken Genç, bunun da döviz kuru riskini meydana çıkardığını hatırlattı. Reel sektörün içerisinde bulunduğu döviz açığı durumunun uzun vadede sürdürülebilir olmadığını kaydetti.
