“Bir Ankara Söyleşisi”, alanında uzman katılımcıların görüşleriyle Ankara’nın hem tarihi hem de kültürel hafızasını yeniden gündeme taşıdı.
Yazar Umut Özkan, Dr. Necati Yalçın, Hürriyet Gazetesi Ankara Koordinatörü Murat Yılmaz, gazeteci Fatih Tekeci ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’in katılımıyla düzenlenen “Bir Ankara Söyleşisi” etkinliğinde, Ankara’nın başkent oluş süreci, kültürel mirası, edebiyata ve basına yansımaları ile Cumhuriyet’in mimari izleri masaya yatırıldı.
Ankara’nın Belleğini Canlandıran Etkinlik
Başkentin kültürel hafızasına ışık tutmayı amaçlayan “Bir Ankara Söyleşisi”, yazar, akademisyen, gazeteci ve kültür yöneticilerini aynı çatı altında buluşturdu. Söyleşiye; yazar Umut Özkan, Dr. Necati Yalçın, Hürriyet Gazetesi Ankara Koordinatörü Murat Yılmaz, gazeteci Fatih Tekeci ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven katıldı.
Katılımcılar, Ankara’nın Cumhuriyet tarihiyle bütünleşen kimliğini, kültürel mirasını, edebiyat ve basın dünyasındaki yerini farklı yönleriyle değerlendirdi. Etkinlik boyunca, Ankara’nın yalnızca bir siyasi merkez değil, aynı zamanda toplumsal belleğin ve Cumhuriyet değerlerinin simgesi olduğu vurgulandı.
Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi Dönüm Noktası
Söyleşinin ilk bölümünde, 27 Aralık 1919’da Atatürk’ün Ankara’ya gelişi ele alındı. Katılımcılar, bu tarihin yalnızca siyasi bir tercih değil, aynı zamanda Ankara’nın kaderini belirleyen bir dönüm noktası olduğuna işaret etti.
Atatürk’ün Ankara’yı başkent olarak seçmesinin, yalnızca Anadolu’nun merkezinde güvenli bir liman arayışıyla sınırlı kalmadığı; aynı zamanda yeni devletin temellerini atan stratejik bir hamle olduğu vurgulandı. Bu kararın, sadece bir şehrin değil, tüm milletin geleceğini belirleyen tarihi bir dönüm noktası olduğuna dikkat çekildi.
Ankara’nın “Dört Tepesi”
Etkinlikte Ankara, “dört tepeli şehir” olarak tanımlandı. Bu tepeler Anıtkabir, Ankara Kalesi, Hacı Bayram Camii ve Resim-Heykel Müzesi çevresi olarak sıralandı.
Yalçın, bu alanların Ankara’nın hafızasında özel bir yeri olduğunu vurgulayarak, “Bu tepeler, hem geçmişin hem de Cumhuriyet’in izlerini taşıyan simgesel mekânlardır. Her biri, başkentin farklı bir yüzünü temsil eder” değerlendirmesinde bulundu.
Basının Rolü ve Ankara
Söyleşide, Ankara basınının kente kattığı değerler de ele alındı. Murat Yılmaz, Hürriyet Gazetesi’nin Ankara ekiyle yıllarca kentin gündemini ulusal basına taşıdığını hatırlattı.
Gazeteci Fatih Tekeci ise, yerel basının demokratik kültürün gelişimindeki rolüne dikkat çekti. Tekeci, “Yerel basın yalnızca haber kaynağı değildir; bir şehrin hafızasını diri tutan en önemli araçlardan biridir” diye konuştu.
Edebiyat ve Ankara Sevgisi
Edebiyatın Ankara’ya bakışı da etkinlikte geniş yer buldu. Dr. Necati Yalçın, kaleme aldığı “Ankara Kalesi” kitabı üzerinden kentin tarihi önemine değindi.
Katılımcılar ayrıca, ünlü şair Ceyhun Atuf Kansu’nun Ankara’ya duyduğu sevgiye vurgu yaptı. Kansu’nun kente bağlılığının, şiirlerine ve anılarına güçlü şekilde yansıdığı belirtildi.
Edebiyatın, Ankara’nın kimliğini koruyan önemli bir unsur olduğu vurgulandı. Şehirlerin ruhunu yaşatan edebiyatın, Ankara açısından da özel bir anlam taşıdığı; bu anlamın Cumhuriyet’in simgeleriyle iç içe geçtiği dile getirildi.
Cumhuriyet’in Mimari İzleri
Birol Güven, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara’da yükselen mimari eserleri anlattı. Güven, özellikle Avusturyalı mimar Robert Oerley’nin projelerinden söz ederek, Numune Hastanesi ve Musiki Muallim Mektebi gibi yapıları dönemin simge eserleri arasında gösterdi.
Güven, bu yapıların yalnızca mimari değer taşımadığını, aynı zamanda bir ulusun ideallerini yansıttığını ifade ederek, “Her bir bina, Cumhuriyet’in topluma sunduğu umutların taşlaşmış hâlidir” dedi.
Halkla İç İçe Yönetim
Etkinlikte, Ankara’nın gelişiminde halkla iç içe yönetim anlayışının önemi de ele alındı. Fatih Tekeci, demokratik yönetimlerin kente kattığı değerleri vurguladı.
Tekeci, “Ankara sadece bürokratik kararların alındığı bir merkez değildir, aynı zamanda halkın günlük yaşamıyla bütünleşen bir kültür şehridir” ifadelerini kullandı.
Söyleşi boyunca yapılan konuşmaların ortak paydası, Ankara’nın çok boyutlu kimliği oldu. Katılımcılar, başkentin siyasi gücünün ötesinde, kültürel ve sanatsal yönleriyle de Türkiye’nin belleğinde ayrı bir yer tuttuğunu belirtti.