Cambridge Analytica skandalı, 2018 yılında patlak veren ve dünya genelinde büyük yankı uyandıran bir olaydır. Bu skandal, milyonlarca Facebook kullanıcısının özel verilerinin, kişisel bilgilerinin ele geçirilmesi ve seçim süreçlerine etki etmek amacıyla kullanılması ile ilgilidir. Skandalın ortaya çıkması, kişisel verilerin korunması ve kullanılması konularında önemli değişiklikler yapılması gerektiğini gözler önüne sermiştir.
Cambridge Analytica, 2013 yılında kurulan ve siyasi kampanyalar için veri analizi ve hedefleme hizmetleri sunan bir şirkettir. Şirket, kullanıcıların sosyal medya etkileşimlerini, beğenilerini ve paylaşımlarını analiz ederek, bu verilere dayalı olarak siyasi kampanyalar için hedef kitlelere yönelik reklam ve iletişim stratejileri geliştirmiştir.
Skandal, 2018 yılında The Guardian ve The New York Times gazetelerinde yayınlanan haberlerle ortaya çıkmıştır. Bu haberlerde, Cambridge Analytica'nın Facebook üzerinden milyonlarca kullanıcının özel verilerini toplayarak, bu verileri siyasi amaçlarla kullanmak üzere Donald Trump'ın 2016 ABD başkanlık seçimi kampanyası ve Brexit referandumu gibi etkinliklerde kullandığı iddia edilmiştir.
Skandalın ortaya çıkması sonucu, Facebook'un gizlilik politikaları ve veri kullanımı hakkında ciddi eleştirilere maruz kalmış ve dünya genelinde veri gizliliği ve korunması konularında farkındalık yaratmıştır. Bu olayın ardından, Avrupa Birliği ve diğer ülkeler, kişisel verilerin korunması ve kullanılması konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmiştir.
Cambridge Analytica skandalı, kişisel verilerin güvenliğinin ve gizliliğinin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu skandalın ardından, dünya genelinde veri gizliliği ve koruma konularında daha fazla önlem alınması gerektiği vurgulanmaktadır.
Haber Merkezi
