Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi dönüşü uçaktaki gazetecilerin sorularına yanıt verdi.

Yeni Delhi Zirvesi’nde Afrika Birliği'nin G20'ye daimi üyelik talebinin karara bağlanmasını Türkiye olarak memnuniyetle karşıladıklarının altını çizen Erdoğan, Afrika'nın sesinin küresel ve bölgesel meselelerde yankı bulmasını önemsediklerini, G20 platformunda Afrika'yla mevcut işbirliğini daha da pekiştireceklerini kaydetti.

Erdoğan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"G20 bugüne kadar karşılaştığımız birçok sınamada liderlik görevini başarıyla yerine getirdi ve etkinliğini kanıtladı. İçinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların üstesinden de yine G20'nin kararlı, etkili ve çözüm odaklı anlayışıyla geleceğimize inanıyorum. Zirve bildirgesinde Karadeniz girişimiyle ilgili çabalarımıza atıf yapılmasını, kutsal kitaplara yönelik saldırıların kınanmasını, Sıfır Atık projelerinin önemine değinilmesini, terör meselesinde net tutum alınmasını, ülkemiz, bölgemiz ve tüm dünya adına kıymetli buluyoruz. Uluslararası toplumun sorumlu bir üyesi olarak gelecekte de üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz."

Putin Sözünü Tutmadı

Erdoğan, G20 sonuç bildirgesi kapsamında Tahıl Koridoru'na ilişkin sorulan soru doğrultusunda, Soçi’ye yaptığı ziyaret esnasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde bu konuların enine boyuna ele alındığına dikkat çekerken Putin'in kendisine Batı'nın verdiği sözlerin tutulmadığına vurguda bulundu. Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:

"(Putin) İlk etapta 1 milyon ton tahılı göndereceğinden bahsetti. Biz de özellikle bugün Lavrov ile yaptığımız görüşmede, 1 milyon ton tahılı, fakir Afrika ülkelerine Katar-Türkiye-Rusya olarak göndermeyi planladık. Yapmayı düşündüğümüz bu ihracatı, tekrar gözden geçirmek suretiyle adımlarımızı atacağız. Daha önce 33 milyon ton malum tahıl sevkiyatı yapılmıştı. Yeniden bu miktarı artırmak suretiyle en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatalım teklifinde bulunduk. Lavrov da 'Bunu Başkan ile gözden geçirelim' dedi. Ben tekrar Sayın Putin ile bu konuyu telefonda görüşeceğim, bu miktarı artırmak suretiyle en az gelişmiş Afrika ülkelerini rahatlatmakta fayda var. Diyaloğu önceleyerek ve kazan-kazan ilkesiyle yapılan her görüşmenin ülkemiz ve insanlık için hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyorum."

Türkiye’nin insan odaklı diplomasisinin, barışa yönelik çabalarının ve küresel meselelerdeki rolünün tüm ülkeler ve uluslararası kuruluşlarca takdir edildiğini vurgulayan Erdoğan, "G20’de de bu takdir, sonuç bildirgesine girerek, kayıtlara geçmiş oldu." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek zirve marjındaki geniş katılımlı toplantılarda gerek ikili görüşmelerde, Türkiye’nin tahıl koridoru anlaşmasının devamına yönelik çabalarının, kolaylaştırıcı adımlarının, planlarının ve taraflara önerilerinin neler olduğunu anlattıklarını belirtti.

Aynı gayret ve çabayı sürdürmeye devam edeceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyanın yeni bir gıda, enerji ya da başka bir krize sürüklenmemesi, daha fazla kan akmaması için istikrarlaştırıcı güç olarak her masada yer alacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda da konu, ana gündem maddelerinden olacak. Ülkemizin konuya dair yaptığı çalışmaları detaylıca orada da dile getireceğim. Dünyanın yeni bir krize girmemesi, fakir ülkelerin açlıkla karşı karşıya kalmaması için biz üzerimize düşeni yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bunun da dünya kamuoyunca, halklarınca bilinmesi gerekiyor. O yüzden yaptığımız çalışmaları her platformda anlatacağız. Milletler, özellikle de Batılı ülkelerin halkları, gıda krizinin önlenmesi için çabalayan yegane ülkenin Türkiye olduğunu bilmeli. Biz, Türkiye olarak çözümler üretmeye ve sonuna kadar bu koridorun yeniden açılması için çaba sarf etmeye devam ederiz."

Liderlerin Çabaları Değerli

Geçen hafta Rusya Devlet Başkanı Putin'le Soçi'de yaptığı görüşme hatırlatılarak Erdoğan'a, "G20 kapsamında liderlerden oradaki diğer ülkelerin bakanlarından Tahıl Koridoru'na yönelik gelen talepler oldu mu?" sorusu yöneltildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Zirvesi kapsamında, ikili görüşmelerde tüm devlet ve hükümet başkanlarının, çabalarının ne kadar değerli olduğunu dile getirdikleri Türkiye'den, Karadeniz Tahıl Koridoru’nun işletilmesi konusunda ricada bulunduklarını anlattı.

Tüm liderlerin ortak temennisinin Karadeniz Girişimi’nin devamı yönünde olduğunu belirten Erdoğan, bu konudaki çabalara kendisinin de özellikle değindiğini söyledi.

"Çünkü konunun vahametinin ve Türkiye’nin çabalarının bilinmesi, görünmesi gerekir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Türkiye olarak savaşın ilk anından itibaren barışın sağlanması için yürüttüğümüz yoğun diplomasiden pek çok ülkenin haberi var. Ancak gelinen aşamada Batılı ülkelerin de harekete geçerek, verdikleri sözleri yerine getirmesi gerekiyor. Tabii biz, Sayın Putin’in şimdilik 1 milyon ton tahıl gönderme teklifini gündeme getirdik. Telefon diplomasisini sürdürmek suretiyle bu miktarı artırma noktasında Sayın Putin’den ricada bulunacağız. Tabii bu konuda Batı’nın da kendine düşen görevleri yerine getirmesi lazım. Olay sadece tahıl değil, bir de burada gübre sevkiyatı var. Bu gübre meselesi de hafife alınacak bir konu değil. Dolayısıyla her iki ürünün de hedeflerine ulaştırılması için Sayın Putin ile görüşmelerimizi devam ettireceğiz. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan aynı şekilde yakın markajla konuyu takip edecek ve böylece temennim odur ki bu sıkıntıları aşmış olacağız. Rusya’nın talepleri açık, net ortada. Rusya’nın eksiklik olarak gördüğü bazı hususlar var biliyorsunuz. Bu koridordan gönderecekleri tahılın parasını alabilmek için bir ödeme mekanizmasının kurulmasını ve gemilerinin sigortalarının yapılabilmesi için yaptırımların dışında tutulmasını istiyorlar. Bizler de bu sorunların çözülmesi ve bir netice alabilmek için çabalıyoruz. Talepleri karşılandığında tahıl sevkiyatının da başlayacağını Sayın Putin dile getirdi. Batılı ülkeler, Türkiye’nin çabalarını takdir etmekle birlikte kendileri de çaba harcamalı, verdikleri sözleri yerine getirmeli."

OVP, Fitch Ratings ve Diğer Ekonomi Gündemi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Orta Vadeli Plan'la ilgili ilk değerlendirmelerin olumlu olduğu, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye’nin kredi notu görünümünü yükselttiği hatırlatıldı.

Bunun üzerine Erdoğan, uygulanan politikalarla yatırımcının güveninin çok güçlü şekilde kazanılacağına inandığına dikkat çekerek, programın geniş şekilde sahiplenilmesinin en büyük avantaj olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan değerlendirmelerine şöyle devam etti:

"Üç ayaklı bir program açıkladık. Birinci ayağı tabii ki depreme rağmen, deprem yaralarını sararken mali disiplini koruyacağız. 2-3 yıl açıklarımız yüksek olacak ama daha sonrasında Maastricht Kriterlerini çok rahat şekilde sağlayacağız. Zaten borcumuzun milli gelire oranı oldukça düşük. İkinci husus enflasyonla mücadele, yani dezenflasyon programı. Buna ilişkin de çok net bir yol haritası var. Ona yönelik de aldığımız para politikası yani miktarsal sıkılaştırma, seçici kredi sıkılaştırması gibi birçok tedbir var. Bunların etkili olması zaman alacak. Para politikasında alınan tedbirlerin etkisi gecikmeli oluyor. Dolayısıyla bütün ülkelerde bu süreç böyle, biraz zaman alacak. Onun için biraz sabırlı olmamız gerekiyor. Gelecek sene bu vakitlerde çok net bir şekilde enflasyonun kalıcı bir şekilde düştüğünü inşallah göreceğiz. Üçüncü husus da tabii ki yapısal reformlar… Yapısal reformlar maliye politikasını ve para politikasını güçlü bir şekilde destekleyecek. İnanıyorum ki Türkiye'nin kredi notu çok ciddi şekilde önümüzdeki dönemde yükseltilmek zorunda kalınacak. Çünkü çok net bir şekilde Türkiye'nin göstergeleri zaman içerisinde mevcut kredi notunun çok ötesinde bir kredi notunu hak edecek. Türkiye'ye fon akışı güçlü bir şekilde başlayacak. Enflasyon konusunda biraz zorlu bir sürecimiz olacak, bunu kabulleniyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele ve güçlü ekonomi için kalıcı çözümlerin ve kapsamlı yol haritasının Orta Vadeli Program ile ortaya koyulduğunu, fiyat istikrarı, finansal istikrar, beşeri sermaye, istihdam, yeşil ve dijital çözüm, afet yönetimi, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı alanlarındaki reformların hangi takvimde ne şekilde yapılacağının yer aldığını belirtti.

Türkiye'nin istikrarlı yönetimi, demokrasiye olan bağlılığı, iş kurma ve iş yapma imkanlarıyla yabancı yatırımcılar için cazip fırsatlar barındırdığını kaydeden Erdoğan, yatırım ve ihracat odaklı büyüme politikasının da uluslararası sermayeyi Türkiye’ye çekeceğinin altını çizdi.

Erdoğan, "21 yıldır her alanda ortaya koyduğumuz reform nitelikli adımlar da işimizi ne kadar ciddiye aldığımızın bir göstergesi olmuştur. Tüm bunlar Türkiye’ye olan güvenin boşa çıkmadığını yabancı yatırımcıya göstermiştir. Attığımız ve atacağımız adımlarla Türkiye’ye güvenen, bize inanan tüm yatırımcılar kazanmıştır." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonla mücadele konusuna da değinerek şu açıklamalarda bulundu:

“Dezenflasyonla birlikte inşallah biz enflasyonun belini kıracağız, bu konuda da herhangi bir endişemiz yok. Orta Vadeli Program sadece ülkemizde değil dünyada çok çok olumlu bir yankı uyandırdı ve Orta Vadeli Program'ın uyandırdığı bu yankıyla birlikte piyasalara farklı bir canlılık geldi, geliyor. Bir de yurt dışından Türkiye'ye kredi akışı da inşallah başlıyor. Gerek Suudi Arabistan ile yaptığımız buradaki görüşme, gerek Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız görüşmeler çok çok verimli geçti. İnşallah yaptığımız anlaşmaların karşılığı Türkiye'ye çok ciddi manada hem yatırımları çekecek hem de nakit girişini de inşallah artıracak. Türkiye’yi önümüzdeki günlerde aydınlık günler beklemektedir."

Bazı sektörlerdeki fahiş fiyat artışlarının önüne geçildiğini, tüm sektörlerde de fiyat artışlarının kontrol altına alınacağına vurguda bulunan Erdoğan, "Fahiş fiyat artışlarını durduracak mekanizmanın tavizsiz işlemesiyle enflasyon hızlı bir düşüşe geçecektir." ifadelerini kullandı.

Muğla’da Orman Yangını: 2,5 Saatte Söndürüldü
Muğla’da Orman Yangını: 2,5 Saatte Söndürüldü
İçeriği Görüntüle

Tedbirlerin hızlı sonuç vermeyeceğini, enflasyonun yavaşlama, durma ve geriye gitme süreci olduğunu belirten Erdoğan, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Şu an her şey kontrol altında, dengeli bir şekilde yürütülen politikalarla, yapısal reformlarla Türkiye’yi tekrar tek haneli enflasyona kavuşturacağız. Önümüzdeki süreçte enflasyonun dizginlemiş ve fiyat istikrarını sağlamış, yatırım-istihdam-üretim ve istihdama dayalı büyüme politikaları ile kalkınmış bir Türkiye tablosu ortaya çıkacaktır. Bu ülkeyi tek haneli enflasyonla tanıştıran, enflasyonla mücadeleyi en iyi yapan bizim kadrolarımız. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı yürüttüğümüz çalışmamızla hedeflerimize kısa zamanda ulaşacağız. Çalışmalarımızın olumlu sonuçlarını almaya başladık. Atacağımız yeni adımlarla da kalıcı çözümleri hayata geçireceğimize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ve ona ulaşmak için atacağımız nice adımlar Türkiye’nin ekonomik alanda da yıldızını parlatacak. Vatandaşımızı hak ettiği kalıcı ve sürdürülebilir refah artışına ulaştıracaktır.”

Rus Gazının Türkiye Üzerinden Avrupa'ya Ulaştırılması için Çalışmalar Sürüyor

Rus gazının, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması için çalışmaların devam ettiğine de dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:

"Başka ülkelerin de kaynaklarının Avrupa pazarına ulaşması, Türkiye'nin küresel enerji merkezi olması ile mümkün. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye'de kurulacak fiziki doğal gaz üssü gibi atacağımız somut adımlarla küresel doğal gaz fiyatı Türkiye'de belirlenecek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgunlaştıkça, nihayete erdirme aşamasına gelindiğinde, yeni müjdelerimizi de kamuoyu ile paylaşırız. Fiyatlandırma olayı onlarla birlikte atacağımız bir adım, alacağımız bir karar. Bunları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Bakanımız muhataplarıyla görüşerek neticelendirecek. Bu görüşmelerin neticesinde müşterek alacağımız kararlarla da yola devam edeceğiz. Bakın bu ara mesela petrolde Suudi Arabistan ve Rusya fiyatlarla şöyle bir oynadı. Fiyatlarla oynamanın neticesinde dünya ne yaptı? Tek başına 'Ben verdim kararı oldu'yla olmaz. Beraber olacak."

AA