Dünya Disleksi Günü kapsamında konuşan uzmanlar, disleksiye dair yanlış bilinenleri düzeltti. Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, “Disleksi bir hastalık değil, nörobiyolojik bir bozukluktur” diyerek farkındalığın önemine dikkat çekti.

Uzmanlar, ailelerin sabırla ve doğru yaklaşımla çocuklarını desteklemesi gerektiğini vurguladı.

Kızılcık Şerbeti’nin Liderliği Sarsıldı mı? 10 Ekim Reyting Sonuçları
Kızılcık Şerbeti’nin Liderliği Sarsıldı mı? 10 Ekim Reyting Sonuçları
İçeriği Görüntüle

Disleksi Bir Hastalık Değildir

Prof. Dr. Dilara Füsun İçağasıoğlu, disleksinin uzun yıllardır bilinen bir durum olduğunu ancak nedeninin tam olarak açıklığa kavuşmadığını söyledi. “Disleksi, doğru ve akıcı okumada zorluk, yazma becerisinde güçlükle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur” şeklinde konuşan İçağasıoğlu, son araştırmaların vakaların yüzde 60-70’inin genetik nedenlerle ortaya çıktığını belirtti.

Beynin yapısal ve işlevsel farklılıklarının da bu duruma katkı sağladığını vurguladı.

Disleksinin Erken Belirtileri Nelerdir?

Prof. Dr. İçağasıoğlu, disleksinin laboratuvar veya radyolojik bir testle tanımlanamayacağını hatırlatarak, ailelere “Geç konuşma, kelimeleri öğrenmede güçlük, harfleri karıştırma ve akıcı okuyamama en önemli işaretlerdir. Disleksili çocuklar bazen sınıfta yüksek sesle okumaktan ya da yazı yazmaktan kaçınabilir” uyarısında bulundu.

Ayrıca, b-d veya p-q gibi harfleri sık sık karıştırmanın da disleksinin erken sinyallerinden biri olduğunu söyledi.

İlaçla Değil, Eğitimle Destekleniyor

Disleksinin tedavisinde ilaç kullanılmadığını belirten İçağasıoğlu, “Tedavide temel yaklaşım eğitimdir” diyerek sözlerini sürdürdü.
Her disleksili çocuğun farklı olduğunu, bu nedenle eğitimin kişiye özel planlanması gerektiğini vurgulayan uzman, aile ve okul iş birliğinin sürecin en önemli parçası olduğunu ifade etti.

Disleksi Sabır İster

Disleksinin sabır ve anlayış gerektirdiğini belirten Prof. Dr. İçağasıoğlu, bir ailenin kendisine söylediği şu cümleyi paylaştı: “Bir aile disleksiyi ‘sabır işi’ olarak tanımlamıştı, gerçekten de öyle. Çocuklar cesaretlendirilmeli, özgüvenleri desteklenmeli.”
Uzman, çocuk nörolojisi uzmanı, çocuk psikiyatristi, konuşma terapisti ve psikologlardan alınacak profesyonel desteğin de süreci kolaylaştıracağını hatırlattı.

Erken Tanı, Özgüven ve Destek Çok Önemli

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Uzm. Dr. Zeynep Zorlu, erken farkındalığın dislekside büyük önem taşıdığını söyledi.

“Zeka düzeyi normal olmasına rağmen okumada zorlanan çocuklar, neden yapamadıklarını sorgulayıp kendilerini yetersiz hissedebilir” diyen Zorlu, bu durumun özgüveni zedeleyebileceğini ve akademik motivasyonu düşürebileceğini belirtti.

Disleksili çocukların farklı alanlarda da parlayabileceğini hatırlatan Zorlu, “Bu çocukların kimisi resimde, kimisi müzikte çok başarılı olabilir. Güçlü yönlerini desteklemek, eksik alanlarını dengelemek kadar önemlidir” dedi.

Ailelere sabırlı olmaları gerektiğini hatırlatan uzman, “Çocukla çatışmak yerine anlayışla yaklaşmak, gerekirse bir özel eğitim öğretmeninden ya da üniversiteli bir abla-abiden destek almak süreci çok daha kolay hale getirir” ifadelerini kullandı.

Kaynak: DHA