Türkiye'nin başkenti Ankara, pek çok kişinin zannettiğinin aksine sadece beton binalardan ve grinin tonlarından ibaret değil. Bozkır topraklarının ortasında, her yıl sadece birkaç haftalığına kendini gösteren parlak kırmızı bir sır saklıyor. Bu sırrın adı: Gölbaşı Sevgi Çiçeği.
Yılda sadece bir ay görülebilen ve nesli kritik derecede tehlike altında olan bu çiçek, eşsiz rengi ve gizemli hikayesiyle doğa tutkunlarını kendine çekiyor. Üstelik bu bitki dünyada sadece Ankara'nın Gölbaşı ilçesi civarında doğal olarak yetişiyor!
ANKARA'NIN KIRMIZI SIRRI: YANARDÖNER ÇİÇEK
Bilimsel adı Centaurea tchihatcheffii olan Sevgi Çiçeği, yerel halk tarafından "Yanardöner" olarak da biliniyor. Bunun sebebi ise güneş ışığının geliş açısına göre renginin kırmızıdan mora dönerek adeta bir görsel şölen sunması. Onu daha da gizemli kılan bir diğer özelliği ise sabah saatlerinde üzerinde biriken çiy taneleri. Bu damlalar, çiçeğin tam merkezinde toplanarak gözyaşı gibi parlıyor ve bu nedenle halk arasında "Ağlayan Gelin" efsaneleriyle de anılıyor.
KOPARMANIN CEZASI ÇOK AĞIR!
Bu eşsiz güzellik, maalesef insan kaynaklı tehditler ve yaşam alanının daralması nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından "Tür Koruma Eylem Planı" çerçevesinde özel olarak koruma altına alınmış durumda. Yetkililer, bu çiçeğin doğal ortamından koparılmasının veya habitatına zarar verilmesinin biyolojik çeşitliliğe zarar verme suçundan ağır para cezalarıyla sonuçlandığını önemle vurguluyor.
Botanikçiler, Sevgi Çiçeği'nin sadece bir bitki olmadığını, aynı zamanda Ankara'nın ne kadar özel bir biyolojik mirasa sahip olduğunun canlı bir kanıtı olduğunu belirtiyor. Onu görmek isteyen doğa severler ise her yıl bahar aylarında Gölbaşı'na akın ediyor, ancak bu kırılgan güzelliğe sadece uzaktan, zarar vermeden tanıklık ediyor.
