Dwayne Johnson, gişede bekleneni vermeyen son filmi The Smashing Machine (Dövüş Efsanesi) ile kariyerinde alışılmadık bir sınavla karşı karşıya.
A24 yapımı, MMA efsanesi Mark Kerr’in hayat hikayesini anlatıyor ve yaklaşık 40 milyon dolarlık bütçeye sahip.
Ne var ki 3 günlük ABD açılışında sadece 5,8 milyon dolar gişe elde etti. Böylece Johnson’ın 2010’dan beri en düşük açılış hasılatı bu filmle gerçekleşti. Dünya çapında ise film şu ana kadar 10 milyon dolarlık gişe yaptı.
Venedik Film Festivali’nde filmi ayakta alkışlayan izleyiciler ve coşkulu tweetlerle karşılaşan Johnson, bu gişe rakamlarıyla gerçek hayatta hayal kırıklığıyla yüzleşti.
'The Rock' buna rağmen dengesini kaybetmedi.
Instagram üzerinden yaptığı açıklamada, gişe sonuçlarının kontrol edilemeyeceğini ama performans ve adanmışlık konusunda kontrol sahibi olunacağını söyledi.
Johnson bunu da "Minnettarlığımın derinliklerinden, 'The Smashing Machine'i izleyen herkese teşekkür ederim. Hikaye anlatıcılığı dünyasında gişe sonuçlarını kontrol edemezsiniz; ama performansınızı ve adanmışlığınızı kontrol edebilirsiniz. Bu fırsata her zaman koşacağım" sözleriyle vurguladı.
Sanat mı, Gişe mi?
Johnson’ın yorumu, filmin finansal başarısızlığını yaratıcı bir zafer olarak görme çabasını ortaya koyuyor.
Bu dramatik rol, Johnson’ın izleyici gözünde alışılmış aksiyon kahramanından oldukça farklı: karizmatik ve kaslı süper kahraman yerine, içsel dünyasında mücadele eden bir dövüşçü.
Peki, neden gişede istediği ilgiyi bulmadı? Belki karamsar üslup ve gerçekçilik, Johnson’ın tipik gişe izleyicisini uzaklaştırdı.
Belki pazarlama yeterince etkili değildi. Ya da belki "Black Adam", "Red Notice" ve "Red One" gibi filmlerden sonra izleyici, Johnson’ın kanıtlanmış aksiyon rollerinin dışındaki yapımlarına temkinli yaklaştı.
Benny Safdie ile İş Birliği ve Performans
Bu arada Benny Safdie’nin yönettiği film, Johnson’ın dramatik yeteneklerini ön plana çıkardığı bir yapım olarak tanıtıldı. Gişeyi bu da olumsuz etkilemiş olabilir.
Johnson ise tüm gişe başarısızlığına karşın Instagram paylaşımında Safdie ile çalışmayı onur olarak nitelendirdi ve rolün kendisi için dönüştürücü olduğunu altını kalın çizgilerle çizdi.
Gişe Gerçekliği ve İzleyici Algısı
Sonuçta "The Smashing Machine", yıldız gücünün her zaman gişeye doğrudan yansımadığını gösteren bir örnek.
Johnson’ın bilet alan izleyicisi, hala onu aksiyon ve macera filmlerindeki gibi görmek istiyor; gerçekçi ve içe dönük bir sporcu hikayesi beklemiyor.
Johnson için ise bu film, sanat ve kişisel ifade anlamında önemli bir kilometre taşı oldu.
Bu arada hemen belirtelim Türkiye’de The Smashing Machine 17 Ekim’den itibaren sinemalarda olacak. Bakalım Johnson’ın ülkemizdeki hayranları bu sefer onu alıştıkları kahraman imajının dışında nasıl karşılayacaklar?
