Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) uzmanı İsa Karakaş, doğru sistemi seçmenin gelir kaybını önlediğini söyledi. Özel sektörde çalışan emekliler için uygulanan Destek Primli Sigorta Modeli (SGDP) hayat kolaylaştırıyor. Uzmanlar, form doldurma aşamasında yapılacak hataların büyük kayıplara yol açabileceğine dikkat çekiyor.
SGDP ile Kesintisiz Maaş İmkanı
Ekim 2008’den önce sigortalı olan emekliler, SGDP sayesinde maaş kaybı yaşamadan çalışabiliyor. Bu sistemde emekli, maaşını almaya devam ederken iş hayatına geri dönebiliyor. SGDP’nin özellikle özel sektörde yaygınlaşması, emekliler için avantaj sağlıyor. Sistem, hem maaş hem de sosyal güvenlik haklarını koruyor. Form doldururken yapılan yanlışlar, maaş kaybına ve sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaya yol açabiliyor.
Prim Yükü ve İşverenin Sorumluluğu
SGDP’de emeklinin prim ödemesi toplamın sadece %7,5’u kadar. İşveren ise %22,5 ve kısa vadeli sigorta primlerini karşılıyor. Örnek vermek gerekirse, brüt maaşı 60.000 TL olan bir emekli için işverenin toplam prim yükü yaklaşık 4.500 TL’yi buluyor. Bu da işverenin sistemi doğru anlamasını ve uygulamasını şart koşuyor. Sistem, işveren ve çalışan arasındaki prim dengesini netleştiriyor.
Kamuda ve Serbest Meslek Sahiplerinde Durum
Kamu kurumlarında çalışan emekliler SGDP’den faydalanamıyor; maaşları işe başladıkları anda kesiliyor. Serbest meslek sahipleri ve şirket ortakları ise Bağ-Kur kapsamında değerlendiriliyor ve prim ödemiyor. Çalışma şekli, prim yükünü doğrudan etkiliyor. Uzmanlar, sistemin doğru uygulanmasının emeklilerin gelir güvenliği açısından kritik olduğunu vurguluyor.
SGDP’nin avantajları sadece maaş kesintisini önlemekle sınırlı kalmıyor. Emekliler, sağlık hizmetlerinden eksiksiz faydalanabiliyor ve iş hayatına güvenle geri dönebiliyor. Sistem, emeklilerin ekonomik ve sosyal güvenliğini koruyor. Özel sektörde çalışan emekliler için bu model, hayat standardını sürdürmede önemli bir destek sunuyor.
