Geçtiğimiz hafta emtia piyasaları, ABD ekonomisine dair gelişmeler, Başkan Donald Trump’ın gümrük tarifelerine ilişkin sert çıkışları ve istihdam verilerinin ardından dalgalı bir görünüm sergiledi.
Dolar endeksindeki dalgalanmalarla yön arayan emtia fiyatlarında sert hareketler dikkat çekti.
ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek olan tarife muafiyet süresini hatırlatarak, ticari ortaklara yönelik yeni gümrük uygulamalarının “mektuplarla bildirileceğini” ve bu önlemlerin 1 Ağustos itibarıyla yürürlüğe gireceğini duyurdu.
Bu süreçte ABD’de vergi indirimi düzenlemesinin yasalaşması piyasaların odağına yerleşti. Trump, Kongre’den geçen yasa hakkında “muazzam bir ekonomik büyümeye yol açacak” açıklamasında bulunurken, bu değişikliğin çalışan kesimi güçlendireceğini dile getirdi.
Ancak Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkilisi Julie Kozack, söz konusu düzenlemenin uzun vadede “bütçe açığını azaltma hedefiyle çeliştiğini” vurguladı. ABD'nin 2034'e kadar bütçe açığını 3,4 trilyon dolar genişleteceği öngörülüyor.
Analistler, mali teşviklerin büyümeyi destekleyebileceğini ancak artan borçlanma ve belirsizliklerin yatırımcı güvenini zayıflattığını ifade ediyor. Bu da altın gibi güvenli liman varlıklarına olan talebi tetikleyebilir.
ABD’de açıklanan istihdam raporu iş gücü piyasasının hala güçlü olduğunu gösterdi. Bu durum, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirim sürecine dair beklentilerde karmaşa yarattı.
Fed’in yıl sonuna kadar üç kez faiz indireceği yönündeki tahminler zayıflarken, eylül ayında 25 baz puanlık bir indirim olasılığı yüzde 88’den yüzde 72’ye geriledi.
Doların değer kazanması, enerji ve sanayi metalleri üzerinde baskı oluşturdu. Analistler, artabilecek küresel oynaklık nedeniyle yatırımcıların daha temkinli hareket etmesini bekliyor.
Tüm bu gelişmelerin ışığında ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 7 baz puan artarak yüzde 4,35’e yükselirken, dolar endeksi yüzde 0,2 değer kaybederek 97,2 seviyesine geriledi.
Platin Yatırımcıların Gözdesi Oldu
Değerli metaller, ABD’den gelen ekonomik göstergelerin ardından haftayı yükselişle tamamladı. Özellikle platin, haziran ayında yüzde 28’lik artışla ons başına 1.432,6 dolara ulaşarak 1986'dan bu yana en güçlü aylık performansını sergiledi. Böylece metal, 11 yılın zirvesini gördü.
Buna rağmen analistler, Çin’in ithalatındaki düşüş ve Güney Afrika’daki üretim toparlanmasının işaretlerinin fiyatları yukarı taşımada sınırlayıcı etki yaratabileceğini belirtiyor. Otomotiv sektöründe zayıf talep, platin fiyatlarının geleceği açısından belirsizlik yaratıyor.
Haftalık bazda, platin yüzde 4, paladyum yüzde 0,01, altın yüzde 1,9 ve gümüş yüzde 2,6 oranında değer kazandı.
Baz Metallerde Kararsızlık Hakim
Geçtiğimiz hafta baz metaller, imalat sektörüne yönelik gelen karışık sinyallerle yön bulmakta zorlandı. Çin’de açıklanan PMI verisi haziran ayında 49,7’ye yükselse de daralma bölgesindeki seyrini sürdürdü.
Sanayi üretimindeki zayıflık, özellikle bakır gibi endüstriyel metallere olan talebi baskılamaya devam etti. Çin’den gelen zayıf ekonomik veriler ve ticari belirsizlikler, metal fiyatlarında yukarı yönlü hareket alanını kısıtladı.
Bu süreçte bakır yüzde 1,1, alüminyum yüzde 0,1 oranında gerilerken; çinko yüzde 2,8, kurşun yüzde 1 ve nikel yüzde 0,2 değer kazandı.
Petrol Fiyatlarında Yön Arayışı Sürüyor
Enerji tarafında, zayıflayan dolar petrol fiyatlarını desteklerken, İran ile ABD arasındaki diplomatik sinyaller ve üretim artış kararları fiyatlamaları etkiledi. OPEC+ ülkelerinden 8'i, ağustos ayında günlük üretimi temmuz ayına göre 548 bin varil artırma kararı aldı.
Analistler, bu adımın petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü baskıyı kısa vadede sınırlayabileceğini ve enflasyon üzerinde hafifletici etkiler yaratabileceğini dile getiriyor.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), ülkedeki ticari ham petrol stoklarının 3,8 milyon varil artışla 419 milyon varile yükseldiğini açıkladı. Bu rakam, beklentilerin aksine stoklarda artış yaşandığını gösteriyor. Aynı dönemde stratejik rezervlerde 200 bin, benzin stoklarında ise 4,2 milyon varil artış görüldü.
Bu gelişmelerle Brent petrol fiyatı yüzde 2,4 artarken, doğal gaz fiyatı yüzde 9,4 oranında düşüş yaşadı.
Tarım Emtialarında Yön Bulmak Zorlaştı
Tarım emtia piyasasında ise farklı dinamikler öne çıktı. ABD Tarım Bakanlığı (USDA) verileri ve küresel arz-talep gelişmeleri yatırımcıların odağında yer aldı.
Kuraklık nedeniyle Avrupa Birliği tahıl üretim beklentisini 279,6 milyon tona düşürdü. Kanada’da da benzer şekilde buğday üretimi aşağı yönlü revize edildi. Endonezya’nın ABD’den 2 milyon tonluk buğday alımı ve ithalat vergilerini düşürme teklifi ise piyasada olumlu karşılandı.
Mısır tarafında, etanol talebindeki artış ve Arjantin’de gündeme gelen vergi artışları dikkat çekti. Ukrayna’daki kuraklık da fiyatlamalarda etkili oldu.
Soya fasulyesi ekim alanlarının bu yıl yüzde 4 azalması da dikkat çeken gelişmeler arasında yer aldı.
Chicago Ticaret Borsası’nda haftalık bazda buğday yüzde 3, mısır ve soya fasulyesi yüzde 2,3 oranında yükselirken; pirinç yüzde 0,1 geriledi.
Diğer yandan, Intercontinental Exchange’te kahve yüzde 5,2, şeker yüzde 2 ve pamuk yüzde 1,3 değer kaybetti. Kakao fiyatları ise ton başına yüzde 9,3 düşüşle haftayı tamamladı.