Yaşam

Endüstriyel Tasarımda İnsan ve Teknoloji Dengesi Nasıl Sağlanıyor?

Endüstriyel tasarımcı Ayşegül Erdur, insan odaklı tasarım, sürdürülebilirlik ve teknolojinin endüstriyel tasarımı nasıl şekillendirdiğini anlattı, genç tasarımcılara tavsiyelerde bulundu.

Abone Ol

Endüstriyel tasarımcı Ayşegül Erdur, tasarım sürecine ilhamın genellikle kullanıcıların günlük yaşamda karşılaştıkları küçük problemlerden doğduğunu belirterek, “İnsan davranışlarını gözlemlemek benim için çok önemli; bazen bir pazar gezisi, bazen bir kafede otururken yapılan küçük bir hareket bile tasarım fikrini tetikleyebiliyor” dedi.

Erdur, tasarım sürecini detaylandırarak, “İlk olarak araştırma ve gözlem yapıyorum, ardından eskizlerle fikirleri somutlaştırıyorum. Sonra dijital modelleme, prototipleme ve kullanıcı testleri geliyor. Her aşamada geri bildirim almak, tasarımın gerçekten işe yarayıp yaramadığını anlamamı sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

Estetik, İşlevsellik ve Sürdürülebilirlik Arasında Denge Nasıl Sağlanır?

Günümüzde endüstriyel tasarımın yalnızca estetik ve işlevsellikten ibaret olmadığını vurgulayan Erdur, sürdürülebilirliğin tasarımcıların en önemli sorumluluğu olduğunu dile getirerek, şu şekilde konuştu:

“Bence tasarım artık sadece güzel ve işlevsel olmakla yetinmemeli aynı zamanda çevresel ve toplumsal etkilerini de düşünmemiz gerekiyor. Malzeme seçiminden üretim sürecine kadar çevreye en az zarar verecek yöntemleri kullanmaya çalışıyorum. Estetik ve işlevsellik elbette önemli ama bunların hepsi bir denge meselesi. İyi tasarım, hem kullanıcıyı memnun eden hem de gezegeni koruyan tasarımdır.”

Türkiye’de Endüstriyel Tasarım: Avantajlar ve Zorluklar Nelerdir?

Türkiye’nin tasarım açısından sunduğu avantajlara değinen Erdur, “Türkiye çok dinamik bir ülke; bu da tasarım açısından büyük bir avantaj. Farklı kültürlerin, malzemelerin ve üretim tekniklerinin bir arada bulunması yaratıcılığı besliyor.” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte zorlukların da göz ardı edilmemesi gerektiğini dile getiren Erdur, şunları ekledi:

“Tasarımın değerinin tam olarak anlaşılmaması ve projelere ayrılan bütçelerin sınırlı olması gibi sorunlar mevcut. Ayrıca üretim teknikleri konusunda hâlâ gelişmeye ihtiyaç var ve projeye verilen değer, hayal gücünü ve ürünün kalitesini etkiliyor. Müşterilerden alınan geri bildirimler de bu süreçte çok önemli.”

Yapay Zekâ, Tasarım Sürecini Nasıl Etkiliyor?

Erdur, yapay zekânın tasarım sürecine etkisine de değinerek, “Yapay zekâ, hayal gücüne destek sağlamak açısından olumlu olsa da insanların çoğu alanda tasarıma ihtiyaç duydukları alanlarda ilk başvurulan seçenek olduğu için bizim tercih edilmemizi ikinci plana atabiliyor. Tabii ki ne kadar teknoloji gelişirse gelişsin, insan odaklı düşünme ve empati her zaman tasarımın merkezinde kalacak.” dedi.

Ayrıca insan duyarlılığının teknoloji ile tam olarak ikame edilemeyeceğini ifade eden Erdur, “Birinci ihtiyaçların her zaman insani yönden daha iyi anlaşılması gerektiği birinci şeyimiz. Yapay zekâ gibi beşer olmayan her şey bizi bir tık tercih edilme alanında ikinci plana itiyor. Ama insanların sorunlarına bir insan duyarlılığıyla tasarım anlamında net bir cevap veremeyebiliyor. Sadece problemleri kendi bildiği yöntemle hızlı çözebildiği kadar çözmeye çalışıyor ancak bu, bir tasarım çıkartacak seviyede olmuyor.” ifadelerini kullandı.

Teknolojinin Tasarıma Katkısı Nasıldır?

Teknolojinin endüstriyel tasarımı nasıl dönüştürdüğünü anlatan Erdur, “Teknoloji tasarımın sınırlarını her geçen gün biraz daha genişletiyor. Yapay zekâ sayesinde artık kullanıcı verilerini çok daha iyi analiz edebiliyor ve kişiselleştirilmiş ürünler tasarlayabiliyoruz.” dedi.

3D baskının prototipleme süresini kısalttığını ve yaratıcılığa alan açtığını belirten Erdur, “3D baskı, prototipleme süresini kısaltarak yaratıcılığa daha fazla alan sağladı. Akıllı malzemeler ise ürünlerin kendi kendine tepki verebildiği, hatta enerji üretebildiği bir geleceğin kapısını aralıyor.” dedi.

Tıp ve sağlık alanında 3D baskının kullanımına da değinen Erdur, “Şu an birçok alanda, sadece tasarım alanında değil, 3D baskıdan çıkan ürünler organların bile yerine geçebilecek seviyede ve bunların üzerine çalışmalar devam ediyor. Ben özellikle endüstriyel tasarım alanında bugüne kadar prototiplemede kullandım. Tasarladığım ürünler belli bir ölçü ve boyut standartlarındaysa, bunları ölçeklendirip maket veya prototip hâlinde sunmamda 3D baskı çok yardımcı oldu ancak malzeme ve baskı kalitesinin hâlâ gelişmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Erdur, teknolojinin gelişmesine rağmen insan odaklı düşünme ve empatiye vurgu yaparak, “Ne kadar teknoloji gelişirse gelişsin, insan odaklı düşünme ve empati her zaman tasarımın merkezinde kalacak.” dedi.