ABD Merkez Bankası'nın (Fed) Denetimden Sorumlu Başkan Yardımcısı Michelle Bowman, enflasyonda yukarı yönlü baskıların sınırlı kalması durumunda temmuz ayındaki toplantıda faiz indirimi kararını destekleyebileceğini açıkladı.

Bowman, bu değerlendirmeyi Çekya Merkez Bankası'nın ev sahipliğinde Prag’da düzenlenen bir araştırma konferansında yaptı.

Fed’in geçtiğimiz hafta politika faizini yüzde 4,25 ile 4,50 aralığında sabit tuttuğunu hatırlatan Bowman, bu kararı desteklediğini belirterek, “Bu kararı destekleme nedenim, iş gücü piyasasındaki güçlü görünümün devam etmesi ve enflasyonun yüzde 2 hedefine sürdürülebilir biçimde yaklaşıp yaklaşmadığını daha net görmek istememdir” ifadesini kullandı.

Bowman, ekonomik verilere bağlı olarak ilerleyen süreçte faiz indiriminin gündeme gelebileceğini vurguladı. Enflasyonun mevcut düzeyine yakın seyretmesi ya da hedefe doğru bir ilerleme göstermesi halinde, iş gücü piyasasında da zayıflık belirtileri görülürse faiz indiriminin mantıklı bir seçenek olabileceğini belirtti.

Amerikan ekonomisinin belirli ölçüde yavaşladığını kabul eden Bowman, buna rağmen ülke ekonomisinin dayanıklılığını koruduğunu savundu. Ticari ya da diğer dışsal faktörlerden kaynaklanan ciddi bir ekonomik tehdit olmadığını da sözlerine ekledi.

Bowman ayrıca iş gücü piyasasının artık eskisi kadar sıkı olmadığını ve enflasyonist baskılar açısından da belirgin bir tehdit oluşturmadığını kaydetti. Son üç aylık dönemde kişisel tüketim harcamaları enflasyonunun daha yumuşak bir seyir izlediğini ifade etti.

Jeopolitik Riskler Fiyatları Yukarı Çekebilir

Son dönemde ekonomik büyümedeki yavaşlamanın toplam talebi zayıflattığını belirten Bowman, bu durumun ileride iş gücü piyasasında kırılganlıklara neden olabileceğini söyleyerek, “Toplam talepteki yumuşama ve iş gücü piyasasında ortaya çıkan zayıf sinyaller, istihdam hedefimize dair aşağı yönlü riskleri göz önünde bulundurmamıza neden oluyor. Enflasyonun yüzde 2 hedefine kararlı biçimde yaklaşması bu çerçevede daha da önem kazanıyor” açıklamasında bulundu.

Bowman, enflasyonun kontrol altına alınmasında ilerleme sağlanmasına karşın, ticaret politikalarındaki değişikliklerin yeni riskler doğurabileceğini dile getirdi. Özellikle yüksek tarifelerle sonuçlanabilecek müzakerelerin veya şirketlerin bu süreci fiyatlara yansıtmasının olası olduğunu söyledi.

Küresel tedarik zincirlerinde yaşanabilecek değişikliklerin mal ve hizmet fiyatlarını yukarı çekebileceğine işaret eden Bowman, “Orta Doğu’daki mevcut çatışma ortamı ya da benzeri jeopolitik gelişmeler, emtia fiyatlarında artışa yol açabilir” uyarısında bulundu.

Veriler Yön Gösterecek

Temmuz ayındaki toplantıya kadar bir aylık daha istihdam ve enflasyon verisi alacaklarını belirtti.

Bowman, bu verilerin politika tartışmalarında önemli bir rol oynayacağını söyleyerek, “Eğer enflasyon verileri olumlu sinyaller üretmeye devam ederse ve yukarı yönlü baskılar mal fiyatlarıyla sınırlı kalırsa, bu durum faiz indirimi yönünde güçlü bir zemin oluşturur. Aynı şekilde harcamalardaki zayıflamanın iş gücü piyasasına da yansıdığını görürsek, bu gelişmeleri ciddiyetle değerlendirmeliyiz” değerlendirmesinde bulundu.

“Enflasyonist baskıların düşük kalmaya devam etmesi durumunda, temmuz toplantısından itibaren faiz oranlarının nötr seviyeye çekilmesini ve sağlıklı bir iş gücü piyasasının korunmasını destekliyorum” diyen Bowman, Fed’in izleyeceği para politikasının önceden çizilmiş bir rota olmadığını da vurguladı.

Bowman, alınacak kararların her zaman gelen verilere ve risk değerlendirmelerine dayanarak, maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefleri doğrultusunda belirleneceğinin altını çizdi.

Fed’in bir sonraki toplantısı 29-30 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirilecek.

Faiz İndirimi Ekonomiyi Nasıl Etkiler?

Faiz oranlarının düşürülmesi, ABD Merkez Bankası’nın ekonomik aktiviteyi canlandırmak için kullandığı önemli araçlardan biridir. Bu tür bir hamle, borçlanma maliyetlerini azaltarak hem tüketicileri hem de şirketleri daha fazla harcama yapmaya ve yatırım kararlarını hızlandırmaya teşvik eder. Böylece ekonomik büyüme desteklenmiş olur.

Ancak düşük faiz ortamı beraberinde enflasyon baskılarını da getirebilir. Bu nedenle faiz indirimleri dikkatli ve dengeli bir şekilde uygulanmalıdır. Bankaların birbirine borç verirken referans aldığı faiz oranları, genel finansman koşullarını belirler.

Borsa İstanbul’da Yüzde 0,33 Düşüş: BIST Endeksi 11.012’ye Geriledi
Borsa İstanbul’da Yüzde 0,33 Düşüş: BIST Endeksi 11.012’ye Geriledi
İçeriği Görüntüle

Fed’in faizleri düşürmesi, tüketici kredilerinden mortgage oranlarına kadar pek çok alanda kredi kullanımını kolaylaştırır. Böylece piyasada harcama eğilimi artarken borçlanmak da cazip hale gelir.

Kaynak: AA