AHMET MERT DOKUZOĞLU
1914 yılında Avusturyalı iktisatçı Friedrich von Wieser, fırsat maliyeti kavramını ortaya atmıştır. Peki, fırsat maliyeti nedir?
Wieser'e göre en basit haliyle insanların sınırsız istekleri, sınırlı bir kaynak belirleme ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Wieser da ürünün ne kadar talep gördüğünün üretim maliyetinden ziyade ürün fiyatı ile şekillendiğini savunmuştur. İnsanların istediklerini elde etmek için vazgeçtiği şeylerin ölçülmesini sağlayan “fırsat maliyeti” kavramı bu şekilde doğmuştur.
Bir malın üretiminin artırılması amacıyla diğer maldan hangi oranda vazgeçildiği, fırsat maliyetinin hesaplanmasını mümkün kılmaktadır.
Sadece üretim ile ilişkili bir kavram olmayan fırsat maliyetini Wieser, bir başka ifadeyle tercih etme zorunluluğu ile yetersiz kaynakları “fırsat maliyeti” kavramı ile açıklamıştır.
Dünyada kaynaklar kısıtlıdır ve her insanın bütün ihtiyaçlarını, arzularını karşılaması ise olanaksızdır. Ekonomi biliminde bu duruma kıtlık denilmektedir. Bu nedenle insanlar kıt kaynakların kullanımında akılcı (rasyonel) seçimler yapmak zorundadırlar.
Gerçekleştirilen ekonomik her seçimin bir fırsat maliyeti vardır. Bir ekonomik seçim ile vazgeçilen en yüksek maliyetli alternatif, fırsat maliyetini oluşturur.
Fırsat maliyeti, herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için başka bir maldan vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/veya kazanç miktarıdır. Başka bir ifadeyle; İktisadi bir seçim yapılırken vazgeçilmek zorunda kalınan en iyi ikinci alternatiftir.
Fırsat maliyeti sadece üretim ile ilgili bir kavram değildir. Üretici, tüketici ve devlet açısından da anlamları bulunmaktadır.
Üretici açısından: "üretim kararlarında fırsat maliyeti", tüketici açısından: "tüketim kararlarında fırsat maliyeti", devlet açısından: "kamu harcamalarında fırsat maliyeti", söz konusudur.