San Miguel Şapeli, Amerika Birleşik Devletleri
New Mexico’da yer alan San Miguel Şapeli’nin Amerika Birleşik Devletleri’ndeki en eski Katolik kilisesi olduğu düşünülüyor. Şapelin, 1610- 1626 yılları arasında Meksika’nın Tlaxcala eyaletinden New Mexico’ya gelen Tlaxcalan toplulukları tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. Ayrıca başta Tlaxcalan işçileri ve İspanyol askerleri tarafından kullanıldığı düşünülüyor.
San Miguel Şapeli inşa edildiği günden beri birçok kez ağır hasar gördü. Son olarak 1848 yılında eklenen üç katlı çan kulesi 1872’de çıkan bir fırtınada yıkıldı. Tüm bunlara rağmen her defasında büyük bir titizlikle onarılan şapel günümüze kadar ulaşmayı başardı.
Pantheon, İtalya
İtalya’nın başkenti Roma’da yer alan Pantheon, muhtemelen dünyanın hala kullanımda olan en eski Roma binası. Ayrıca dünyanın en büyük betonarme kubbesi de Pantheon’a ait. Orijinal hali ünlü Roma generali Marcus Agrippa tarafından MÖ 27 yılında yaptırıldı. MS 125 civarında yangın nedeniyle hasar gören yapı, Roma İmparatoru Hadrian tarafından yeniden inşa ettirildi. Halâ faaliyet gösteren ve ibadete açık olan Pantheon’da pazar günleri Mass da kutlanıyor.
Trier Katedrali, Almanya
Trier Katedrali 4’üncü yüzyılda inşa edildi. Tarih boyunca birçok kez yıkılıp yeniden inşa edilse de kilisenin orijinal bazı parçaları günümüze kadar korunabilmiş.
Trier Katedrali’ndeki en dikkat çekici detay, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmeden önce veya çarmıha gerilmesi sırasında giydiği iddia edilen ve ara sıra halka açık olarak sergilenen Kutsal Elbise’dir. Günümüzde aktif bir şekilde kullanılan kilise, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alındı.
St. Pierre Kilisesi, Türkiye
Bir dağın yamacına oyularak yapılan bu kilise, ülkemizin Hatay ilinde bulunan St. Pierre Kilisesi’dir. Kesin kökeni ve yapımı hakkında tahminde bulunmak zor olsa da bilim insanları MS 40 civarında ilk Hristiyanların gizli ibadet yeri oluşturmak için mağaradan bir alan oyduğunu düşünüyor. Haçlıların 1098 yılında Antakya’yı almasının ardından daha da genişletilen kilisede bugün hala orijinal mozaik döşemelerini ve fresk kalıntılarını görebilirsiniz.
Megiddo Kilisesi, İsrail
3’üncü yüzyılda yapıldığı düşünülen Megiddo Kilisesi, şimdilerde bir hapishaneye ev sahipliği yapıyor. Öyle ki kilisenin bazı kalıntılarını ilk olarak orada kalan mahkumlar keşfetti. Ardından Tel Aviv Üniversitesi’nde görev yapan arkeologlar Megiddo Kilisesi’nin önemli kalıntılarını gün yüzüne çıkarttı.
Keşif sırasında Hristiyanlığın erken sembollerinden biri olan balık figürü ve Yunanca yazılar içeren devasa mozaikler de bulundu. Bulunan yazıtlardan birinde, Aketous isminde bir kadının kiliseye sunak olarak kullanılması için bir masa bağışladığı yazıyor.
Zion Meryem Ana Kilisesi, Etiyopya
Dünyada Hristiyanlığı ulusal din olarak benimseyen ilk bölgelerden biri olan Etiyopya’da çokça antik kilise bulunuyor. Bunlardan en eskisi ise 4’üncü yüzyılda inşa edildiği düşünülen Meryem Ana Kilisesi’dir. Kilise, tarihi boyunca birçok kez yıkılıp yeniden onarıldığı için ne kadar orijinal parçasının kaldığı kesin olarak bilinmiyor.
Bununla birlikte kiliseyi asıl özel yapan detay, arazisinde Ahit Sandığı’nın bulunduğuna inanılmasıdır. Bu bilgiyi doğrulamak zor olsa da günümüzde pek çok turistin bölgeyi ziyaret etmesini sağladığı söylenebilir.
Akabe Kilisesi, Ürdün
Akabe artık kullanılmasa da Guinness Dünya Rekorları tarafından “Dünyanın amaca uygun bilinen en eski Hristiyan kilisesi” olarak anılıyor. MS 293 – 303 yılları arasında inşa edildiği düşünülen kilisenin 4’üncü yüzyılda büyük bir tadilattan geçtiği ve yaklaşık 100 kişiye hizmet edebilecek genişliğe ulaştırıldığı biliniyor.
MS 363 yılında Celile bölgesinde meydana gelen büyük bir deprem sonrası hasar gören Akabe Kilisesi’nin kalıntıları yaklaşık 1500 yıl boyunca toprak altında gömülü kaldı. 1998 yılında bir arkeolog ekibi tarafından keşfedilen kilisenin bugün hala ufak kalıntılarını görmek mümkün.
Dura – Europos Kilisesi, Suriye
Dura Europos Kilisesi’nin kalıntıları, ibadethanenin MS 233-235 civarında yapıldığını gösteriyor. Bu da aslında tarihteki en eski kilise olduğu anlamına geliyor. Ancak tarihçiler ve arkeologlar, yapının başlangıçta ev olarak inşa edildiğini ve daha sonra kiliseye çevrildiğini düşündüğünden bazı bilim insanları Dura – Europos’un en eski kilise olmadığını savunuyor. Bu nedenle Dura Europos, günümüzde en eski “Ev Kilisesi” olarak anılıyor.
Kilisenin kalıntıları 1920’lerde bir arkeolog ekibi tarafından yapılan kazılarda keşfedildi. Kazılar esnasında birçok fresk de ortaya çıktı. Freskler şu anda kazıya sponsor olan Yale Üniversitesi’ndeki bir galeride sergileniyor.
Eçmiadzin Katedrali, Ermenistan
Ermenistan’daki en eski kilise olan Eçmiadzin Katedrali’nin MS 301- 303 yılları arasında inşa edildiği düşünülüyor. Kral 3’üncü Tiridates tarafından yaptırılan katedral, 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştı.
Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan
Dünyanın en eski kiliseleri arasında yer alan Aziz Petrus Bazilikası, 2015 yılında Fildişi Sahili kilisesi inşa edilene kadar dünyanın en büyük kiliseydi. Rivayetlere göre Hz. İsa’nın havarilerinden biri olan Aziz Petrus’un mezarının bulunduğu yere MS 333 civarında yapıldı. Yıllar içinde bakıma muhtaç hale gelen yapı, Papa V. Nicholas tarafından yeniden inşa edildi. Yapımı 1695 yılında tamamlanan yeni bazilikanın baş mimarı ise Rönesans sanatçısı Michelangelo’ydu.