Ateşin Bulunuşu
Keşfi tarihin tozlu sayfalarında büyük bir devrim yaşatan ateşin tesadüfi olarak kullanılması yaklaşık 1.7 milyon önceye kadar dayanırken ateşin kontrollü olarak kullanılması 400000 yıl önceye gitmektedir.
Modern insanlar tarafından ateşin kullanılması ve bu ateşin kontrol edilmesi ise yaklaşık olarak 125 bin yıl öncesine dayanır. Ateş sayesinde insanlar, yiyeceklerini pişirmiş, beslenme değişikliklerine gitmiştir. Aynı şekilde ilk insanların av aletlerinin yapımında da ateşi kullandığı bilinmektedir.
Tarih boyunca ateş; ritüel, tarım, yemek pişirme, ısı ve ışık üretme veya imha aracı olarak kullanılmıştır.
Tekerleğin Bulunuşu
Basit gibi görünse de bir mühendislik harikası olan tekerlekler diğer birçok şeyi etkileyen en ünlü icatlardan biri olarak öne çıkmıştır. Arkeolojik kazılarda bilinen en eski tekerlekler Mezopotamya’da M.Ö 4000- 3500 yılları arasında çömlekçilik için kullanılmış olsa da zamanla tarım işleri, taşımacılık ve savaş alanlarında da kullanılmaya başlamıştır.
Kağıdın Bulunuşu
Kağıdın bulunuşu günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine kadar gitmektedir. Yapılan arkeolojik çalışmalara göre ilk kağıt; kil tablet, parşömen, ahşap tablet gibi malzemelerden yapılmıştır. Mısırda bulunan ve Cyperius (papirüs) olarak adlandırılan bitkinin saplarının belirli boyutlarda kesilerek dövülüp hamuru haline getirilmesiyle oluşturulan ilk kağıt ise papirüstür. Daha sonra hayvan derilerinden yapılan ve pergament kağıdı olarak da bilinen parşömen, bugün bile kullanılan uzun süre dayanıklı yazı yazmaya ve resim yapmaya uygun bir kağıt çeşidi olmuştur. Bugünkü kağıt hamuru ise M.S 105 yılında kendi kâğıt yapma tekniğini geliştiren Çinli saray görevlisi Ts'ai Lun tarafından geliştirilmiştir. Ts'ai Lun birçok kaynakta kağıdın mucidi olarak anılmıştır.
Pusulanın Bulunuşu
Pusulanın ilk olarak kim tarafından icat edildiği bilinmese de ilk pusulaların M.Ö 220 civarında Çin’de kullanıldığı bilinmektedir. Binaların iyi şans getirmesi için doğru yöne baktığından emin olmak amacıyla kullanılan bu pusulalar, yassı bir levhanın üzerinde bulunan ve her zaman kuzeyi işaret eden kaşık biçimli mıknatıs taşından oluşuyordu. Bu pusulalar o dönem değerli taşları bulmak için de kullanılmıştır.
Matbaanın İcadı
İlk olarak uzak doğuda kullanılmaya başlayan matbaa, M.S 593 yılında Çin’de icat edilse de buradaki matbaa teknikleri oldukça ilkeldir. 15. yüzyılda daha modern bir biçimde Johannes Gutenberg tarafından icat edilen matbaa, eğitimin gelişmesine, bilimsel ve kültürel bilginin hızla yayılmasını sağlamıştır.
Buhar Makinesinin İcadı
Buhar motorunun 3 ayrı mucidi vardır: Thomas Savery, Thomas Newcomen ve en bilineni James Watt. Thomas Savery 1698’de ilk pratik buhar motorunun patentini almıştır. Daha sonra 1781’de, James Watt gelişmiş bir buhar motorunun patentini almış ve Sanayi Devrimi sırasında insanlık tarihinin en önemli teknolojik sıçramalarından birini geliştirmeye devam etmiştir. Bu yıllar boyunca bu motorlar ulaşım, tarım ve imalat sanayilerinde büyük ilerlemelere yol açmış, 20. yüzyılda otomobil ve uçakların yükselişine zemin hazırlamıştır.
Elektriğin Bulunuşu
Tarihler 1831 yılını gösterdiğinde elektrik için büyük bir atılım yılı başlamıştır. Alessandro Volta, elektrik üretmenin ilk pratik yöntemini keşfetmesine rağmen elektriğin yaşamı değiştiren keşfi İngiliz bilim insanı Michael Faraday’a aittir. Elektrik üretiminin temel prensiplerini keşfeden Michael Faraday sayesinde sanayi toplumlarının önü açılmıştır. 19. yüzyılda elektrik teknolojisinin gelişimi dünyada büyük bir devrim etkisi yaratmakla kalmamış, hala hayatımızda hayati bir rol oynamaya devam etmiştir.
Telgrafın İcadı
Telgraf sistemi; 1792 yılında Claude Chappe tarafından Fransa’da icat edilmiştir. Bu icadı ile optik telgrafın mucidi olarak anılan Chappe’nin kuleler aracılığıyla oluşturduğu ağlardan oluşan bu ilk telgraf sistemi başarılı bulunmuştur.
1830 yılında Amerikalı mucit Joseph Henry, elektrik akımını teller vasıtasıyla uzak bir noktaya ulaştırmayı başarmış ve bu buluş da elektrikli telgrafın icat edilmesine olanak sağlamıştır.
Telgraf üzerine çalışmaları bulunan Samuel Mors’un bir gemi yolculuğunda, elektro mıknatıslardan söz eden bir yolcu ile tanışması elektrikli telgrafın icadının dönüm noktalarından biri olmuştur. Bu bilginin ardından elektro mıknatıslı telgraf üzerine çalışmalarına başlayan Samuel Morse; 1835 yılında ilk elektrikli mıknatısı icat etmeyi başarmıştır. Ancak bu sistem başarılı bulunmamış, Morse ve yardımcı Vail; nokta ve çizgilerden oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkarmışlardır. Bu sistem, bugün dahi tüm dünyada kabul edilen Mors Alfabesi’dir.
Pastörizasyonun Bulunuşu
Fransız kimya ve biyoloji bilgini olan Louis Pasteur, mayalanma olayından ve bulaşıcı hastalıklardan mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtlamış, “kendiliğinden üreme” kuramını çürütmüş, pastörizasyon yöntemini ve kuduz aşısını bulmuştur. 1860`larda yapılan keşif belli yiyeceklerdeki patojenik mikroorganizmaları yok ederek sağlığımızı korumamıza yardımcı olmaktadır.
Penisilinin Bulunuşu
Gerçek anlamda antibiyotik çağı Alexander Fleming’in, 1928 yılında penisilini keşfetmesiyle başlamıştır. Alexander Fleming, çalışmaları sırasında, kültür üretme kaplarında streptokokların, penicillium adlı bir yeşil küfün etrafında bir boşluk bırakarak ürediklerini görmüştür. Bu durum küfün streptokokların üretimini engelliyor olması anlamına geliyordu. Fleming, penisilinin antibakteriyel etkisini ilk kez fark eden bakteriyologdu. Penisilini kullanılabilir ve etkin bir iyileştirici ilaç haline getirenler ise Florey ve Chain olmuştur. Bu nedenle Alexander Fleming, Howard Florey ve Ernst Chain, penisilinle ilgili olarak gerçekleştirdikleri araştırmalarda gösterdikleri başarı nedeniyle 1945 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü paylaştı.
X-Ray Işınlarının Bulunuşu
1895'te Alman fizikçi Wilhelm Conrad Roentgen, radyasyon potansiyeli üzerine iki aylık bir çalışma yürütmüş, kısa bir süre sonra, X-ışınlarının iskelet ve organların net bir resmini göstermek için insan dokularından geçebileceğini keşfetmiştir. Bir yıl sonra, bir grup doktor hastaların ilk röntgenlerini çekmeye başlamıştır. Wilhelm Conrad, bu buluşu için Fizik alanında verilen ilk Nobel Ödülü`nü 1901 yılında almaya hak kazandı. O zamandan beri tıp uzmanlarına kemik kırıkları, tümörler ve daha birçok teşhis konusunda yardımcı oluyor.
Televizyonun İcadı
Televizyonun icadı birçok kişinin çalışmasının sonucunda gerçekleşmiştir. Günlük hayatımızda önemli bir rol oynayan televizyon 19. ve 20 yüzyılda sürekli bir gelişim içindeydi. İlk televizyon Vladimir Zworykin ve Philo Taylor isimli birbirinden habersiz çalışan iki adam tarafından icat edilmiştir. 1884’te Paul Gottlieb Nipkow elektromekanik televizyon sistemi adını verdiği ilk televizyonu yaratmış ve patentini almıştır. Renkli televizyon yeni bir fikir olmasa da, 1925’te Zworykin elektronik renkli televizyon sistemi için patent başvurusunda bulunmuştur.
Bilgisayarın İcadı
“Bilgisayarın babası” olarak bilinen Charles Babbage, 19.yüzyılın başlarında ilk mekanik bilgisayarı icat etmiştir. Charles Babbage ürettiği bu prototipi 1870 yılına gelene dek geliştirilmiştir. Mucit Charles Babbage sayıları ekleyip çıkararak işlemleri gerçekleştiren bir Difference Engine üretmiştir. Howard Hathaway Aiken ise 1937'de, ilk otomatik elektromekanik bilgisayarı icat etti. Delikli kart sistemiyle çalışan Mark-1, logaritma ve trigonometri işlemlerini gerçekleştirebiliyordu.