Titanik’in yapımında dönemin şartları da göz önünde bulundurulduğunda önemli zorluklar yaşanmış.
Uzunluğu 269,1 metre, genişliği 28,19 metre ve gros tonajı yaklaşık 46.328 ton olan gemi, zamanının en büyük gemisiydi.
Titanik 14 Nisan 1912 yılında Kuzey Atlantik Okyanusunda dev bir buzdağına çarptı.
"Batmaz" olarak nitelendirilen bu geminin sonunu devasa bir buzdağı getirdi.
Geminin batmaması için denizde olabilecek tüm olasılıklar düşünülmüş ve hemen hemen tüm olasılığa karşı tedbirler alınmıştı.
Öyle ki gemi aynı boyuttaki başka bir gemiyle kafa kafaya çarpışsa bile batmayacak şekilde dizayn edilmişti.
Titanikten, buzdağı sakin ve aysız koşullar nedeniyle neredeyse geminin üzerine gelene kadar görülmedi. Buzdağı görüldüğünde ise durumu kurtarmak imkânsızdı ve Titanik buzdağına çarptı.
Buzdağı gemiye olabilecek en kötü açıdan çarpmıştı ve geminin alt kısmındaki kompartımanlardan 6 tanesini yarıp su almasını sağlamıştı. Hâlbuki bu kompartımanlardan 4 tanesi su almış olsaydı Titanik batmayacaktı.
Yapılan olasılık hesaplarında bir buzdağının gemiye çarpıp 5 kompartımanı birden yarma ihtimali yüzde 1 olarak hesaplanmıştı.
Ve o yüzde 1’lik ihtimal ancak geminin tam da buzdağına çarptığı açıdan çarpması ile gerçekleşecekti. Ve Titanik buzdağına çarptığında ihtimal dailindeki açıyı tam tutturmuştu.
Geminin batması, buz dağına çarptıktan sonra 2 saat, 40 dakika sürdü.
Titanik’in batması sonucu oluşan can kaybının fazla olmasının nedeni oldukça ilginç.
Geminin batmaya başladığı ilk anlarda birçok insan kayıklara binmeyi reddetmiş. Nedeni ise geminin batacak olmasına halen inanamıyor olmalarıydı.
Birçok insan okyanusun ortasında ufacık bir kayığa binmektense, gemide kalmayı daha güvenli olarak görmüş.
Yolcular durumun ciddiyetinin farkına vardığında ise kayıklar çoktan suya indirilmişti.
Batan gemiden sağ kurtulanların çoğunluğu üst tabaka yolculardı.
İstatistiklere göre birinci sınıf bileti olan kadınların %97'si kurtuldu, ikinci sınıftaki kadınların %86'si kurtuldu ve üçüncü sınıftaki kadınların %49'u kurtuldu.
1. ve 2. sınıf yolcuların güvertelere yakın olması ve kayıklara daha önce bindirilmesi üst tabaka kişilerin sağ kurtulma oranının yüksek kalmasının en büyük sebebiydi.
Ortaya atılan bir iddia ise geminin battığı akşam yolcuların birçoğu daha önce şahit olmadıkları bir şeye şahit olmuşlardı. Gece tam 11:30 civarında gemideki hava sıcaklığı birden bire düşmüş.
Yolcuların ifadelerinde belirttikleri havanın soğuması anlık bir durum. Yani hava yavaş yavaş değil, bir anda 5-6 derecelik bir düşüş gösteriyor ve bu yolcular tarafından net bir şekilde hissediliyor.
Bilim insanları bu durumun açıklamasını her yıl Grönland’dan koparak okyanusa hem buzdağı hem de soğuk hava taşıyan bir akıntının varlığına bağlıyor.
Geminin batış nedeni hakkında ortaya atılan bazı iddialar ise şöyle;
- Titanik’in zırhının yeterince güçlü değildi.
- Gözlemcilerin dürbününün olmadığı ve bu nedenle buzdağını görmediler.
- Geminin kaptanı kaza öncesi fazla alkol aldı ve sarhoş olması nedeniyle kazayı gerçekleştirdi.