Yaşam

"Gelecek Nesiller İçin En Doğru Yaklaşımlardan Biri"

Düzenledikleri etkinliklerle ‘daha yaşanabilir bir çevre’ amaçlayan Geleneksel Yeşil Çevre Derneği Başkanı Fatma Nur Gülfem ile konuştuk.

Abone Ol

ARDA KEMAL ATAY

“Öncelikli amacımız eğitim ve farkındalık oluşturmak” sözleriyle konuşmasına başlayan Fatma Nur Gülfem, “Gönüllülerimizi farklı eğitim programlarına dahil ediyoruz. Bu anlamda bize katılan üyelerimize ve gönüllülerimize çevre ve sürdürülebilirlik konularında bilgi edinme imkanı sunuyoruz. 2023-2024 yılında en az 2 lise gencine sıfır atık ve sürdürülebilir çevre eğitimleri vermeyi amaçlıyoruz” dedi.

Farklı il ve ilçelerde düzenledikleri etkinlikler ile hemen herkese çevre bilinci aşılamayı hedefleyen Yeşil Çevre Derneği, bu anlamda sahil temizliği ve orman yürüyüşleri gibi etkinliklerle çalışmalarına devam ediyor. Başkan Gülfem, “Etkinliklerimizde olabildiğince plastik kullanımından kaçınıyoruz. Kullanılan diğer malzemelerin ise mutlaka geri dönüştürülebilir olmasına özen gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.

Dünyadaki kaynaklarımız koruma noktasında da çalıştıklarını ifade eden Fatma Nur Gülfem, “Projelerimizin temeli; su tasarrufu, enerji verimliliği gibi konulardan oluşuyor.

Bu anlamda ekip arkadaşlarımızın aktif katılımını sağlamak da yine bu hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.

“Amaç, Bu Değerleri Günlük Hayatımıza Entegre Etmek”

Fatma Nur Gülfem, “Dernek olarak amacımız, çevreye duyarlılık ve sürdürülebilirlik bilincini toplumda yaygınlaştırmak ve bu değerleri günlük hayatımıza entegre etmek. Çalıştığımız çevre projeleri ve eğitimleriyle birlikte insanları bu konularda bilinçlendirmeye ve çalışıyoruz. Derneğimiz, yerel ve ulusal düzeyde işbirlikleri yaparak daha geniş bir etki yaratmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için birlikte çalışmanın önemini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çevre Kirliliğinin Gerçek Boyutunu Fark Etmelerini Sağlıyoruz”

Başkan Gülfem konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Etkinlikler ile sınırlı kalmayı hedeflemiyoruz.  Burada öğrenilen bilgilerin her zaman kullanılması ve teşvik edilmesini istiyoruz. Doğayla iç içe yaptığımız etkinlikler neticesinde, katılımcılar atık üretiminin doğa üzerindeki etkisini bizzat kendi gözleriyle gözlemleme fırsatı buluyorlar. Bu anlamda yaptığımız etkinliklerden bahsedersek sahil temizliği veya orman yürüyüşleri gibi etkinliklerle katılımcıların çevre kirliliğinin gerçek boyutunu fark etmelerini sağlıyoruz. Orman yürüyüşleri sırasında biriktirdiğimiz meyve kabuklarını toprağa fırlatıyoruz, kim bilir belki tekrar geldiğimizde bir sürpriz ile karşılaşırız. Bu sayede katılımcılarımız, atıkların doğada nasıl izler bıraktığını doğrudan deneyimleyerek öğreniyorlar” dedi.

“Neden sıfır atık yaklaşımına ihtiyacımız var? Çünkü ürettiklerimiz arasında yer alan pek çok atıkların çevreye olan zararları oldukça büyük. Örnek verecek olursak; plastik şişeler, poşetler, tüketim ambalajları gibi atıklar doğada yıllarca kalabilir ve böylece ekosistemi kirletebilir. Bu da bitki örtüsüne, denizlere, hayvanlara ve nihayetinde insan sağlığına zarar verir. Sıfır atık yaklaşımı ise bu zararları en aza indirgemeyi amaçlayarak çevremizi koruma altına alır. Hem çevrenin sürdürülebilirliğini sağlamak hem de gelecek kuşaklara daha temiz bir dünya bırakmak için bu yaklaşım oldukça kritiktir.”

"Hem Kendimiz Hem de Gelecek Nesiller İçin En Doğru ve Sorumlu Yaklaşımlardan Biridir."

“Sürdürülebilirlik ise kaynaklarımızı akıllıca kullanarak gelecekte de yeterli kaynağa sahip olmayı amaçlar. Eğer bugün gereksizce tüketirsek, gelecekte su, enerji, gıda gibi hayati kaynakların tükenmesi riskiyle karşılaşabiliriz. Sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin de sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürdürebilmesi için bugünden önlemler almamız gerektiğini vurgular. Başka bir deyişle, bugün daha az enerji kullanarak, suyu israf etmeden ve doğal kaynakları koruyarak gelecekte daha yaşanabilir bir dünya inşa etme sorumluluğunu taşırız.”

Sıfır atık ve sürdürülebilirlik, aslında hepimizin geleceği için atılması gereken temel adımlardır. Çünkü sağlıklı bir çevre ve yaşanabilir bir dünya, sadece bugün değil, gelecekte de herkes için gereklidir. Bu nedenle sıfır atık ve sürdürülebilirlik ilkelerini benimsemek ve yaşam tarzımıza entegre etmek, hem kendimiz hem de gelecek nesiller için en doğru ve sorumlu yaklaşımlardan biridir."