Güneşin zararlı etkilerinden korunmak için sadece şapka ve gölgeler yetmiyor. Cildi doğrudan etkileyen ultraviyole (UV) ışınlara karşı en etkili önlemlerden biri, düzenli şekilde güneş kremi kullanmak. Ancak hangi tür güneş kreminin tercih edilmesi gerektiği hâlâ pek çok kişi için soru işareti.
GÜNEŞ KREMİ DÖRT MEVSİM KULLANILMALI
Yaz aylarında güneş ışınlarına daha fazla maruz kalındığı için güneş kremleri daha çok gündeme geliyor. Oysa uzmanlar, sadece yazın değil, kışın da güneş kremi kullanımının önemli olduğunu söylüyor. Güneş kreminin etkinliği için günde birkaç kez yenilenmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, kremin özellikle dışarı çıkmadan 15-20 dakika önce sürülmesi gerektiğini belirtiyor.
MİNERAL Mİ, KİMYASAL MI?
Güneş kremlerinin içeriğinde kullanılan filtreler iki ana gruba ayrılıyor: mineral (fiziksel) ve kimyasal filtreler. Mineral bazlı kremler, çinko oksit veya titanyum dioksit gibi maddeler içeriyor. Bu kremler cilt yüzeyinde fiziksel bir bariyer oluşturarak, güneş ışınlarını cilde ulaşmadan geri yansıtıyor. Bu nedenle özellikle çocuklar ve hassas cilde sahip kişiler için öneriliyor. Ancak ciltte beyaz bir tabaka bırakmaları estetik açıdan bazı kullanıcılar için rahatsız edici olabiliyor.
Kimyasal filtreli kremler ise güneş ışınlarını emerek etkisiz hale getiriyor. Bu tür ürünler cilde daha kolay yayılıyor ve görünmez bir koruma sağlıyor. Ancak içeriğindeki bazı maddeler alerjik reaksiyonlara yol açabileceği için, hassas cilt tipine sahip kişilerin dikkatli olması gerekiyor.
FİZİKSEL KORUMA ÇOCUKLAR İÇİN DAHA UYGUN
Dermatoloji uzmanları, özellikle çocuklar ve cilt hastalıklarına yatkın bireyler için mineral bazlı güneş kremlerinin daha güvenli bir seçenek olduğunu vurguluyor. Bu tür ürünler cilt üzerinde bir koruyucu tabaka oluşturarak, UV ışınlarının derinlemesine nüfuz etmesini engelliyor. Ayrıca mineral filtreli kremlerin ciltten emilmediği, bu nedenle vücut sistemine karışma riskinin daha düşük olduğu belirtiliyor.
KİMYASAL FİLTRELER DAHA KONFORLU AMA DİKKAT GEREKTİRİYOR
Kimyasal içerikli güneş kremleri pratik kullanımı ve ciltte iz bırakmayan yapısıyla tercih ediliyor. Ancak bu kremler cilt tarafından emildiği için, alerjik reaksiyon riski taşıyor. Ciltte hassasiyet, kızarıklık ya da yanma gibi etkiler gözlemlenirse, farklı bir ürün denenmesi öneriliyor. Uzmanlara göre kimyasal filtreli kremler, alerjiye yatkın olmayan bireylerde güvenli şekilde kullanılabiliyor.
DOĞRU KULLANIM ETKİSİNİ ARTIRIYOR
Hangi tür güneş kremi tercih edilirse edilsin, etkili koruma için düzenli ve doğru kullanım şart. Uzmanlar, güneş kreminin her iki saatte bir yenilenmesi gerektiğini ve özellikle suyla temas sonrası yeniden uygulanmasının önemli olduğunu belirtiyor. Ayrıca ürünün SPF (Güneş Koruma Faktörü) değerinin en az 30 olması gerektiği, cilt tipine uygun seçim yapılmasının koruma düzeyini artırdığı ifade ediliyor.
Güneş kremi kullanmak, sadece bronzlaşmayı engellemekle kalmıyor; aynı zamanda cilt kanseri riskini azaltıyor, leke oluşumunu önlüyor ve cildin genç görünümünü korumaya yardımcı oluyor.
