Fiziksel bir nesneyi ararken gözlerin hareket ettirilmesi, aynı zamanda yanıt arama sürecinde göz hareketlerinin rol oynayabileceği düşüncesine dayanır.

Bu eğilim, zorlayıcı bir problemle uğraşırken insanların gökyüzüne bakmalarıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak, bu davranışın temelinde Evren'e bir şeyler sormak gibi metafizik bir neden olmadığını belirtmek önemlidir. Bu özellik her birey için benzersiz olabilir ancak çoğu insan bu eğilimi paylaşır. Düşünce süreçlerimizi daha iyi odaklamak ve dikkat dağıtıcı unsurları azaltmak amacıyla çevremizdeki dış uyaranlara odaklanmaktan kaçınma eğilimindeyiz.

Bu davranış değişikliği, çevremizi analiz etme ve işleme eğilimimizin azalmasıyla karakterizedir. Boş bir alana bakmak, dikkatimizi dış uyaranlardan içsel uyaranlara transfer etmeyi amaçlar. Örneğin, bulutlara bakmak gibi görsel olmayan ve sakin uyaranlara odaklanmak, düşünce süreçlerimizi kolaylaştırabilir.

Gözlerin yukarı bakma eğilimi, psikolog William James'in 19. yüzyılda gözlemlediği bir durumu temel alır. Bu durum, düşünce ve bilişsel süreçlerle göz hareketleri arasında bir ilişki olabileceğini gösterir. Ayrıca, 2012'deki bir araştırma, görsel olmayan bilgilerin işlenmesinde rol oynayan sinir ağlarının, önceden var olan görsel bilgi işleme sinir ağlarından evrimleştiğini bulmuştur.

Bu bağlamda, düşünce süreçleriyle göz hareketleri arasındaki bağlantı, gözlerin bilgi arama ve işleme süreçlerinde önemli bir rol oynadığını gösterir. Ancak, düşünce süreçleri sadece göz hareketleriyle belirlenmez; aynı zamanda hafıza talepleri, odaklanma durumu ve çevresel uyaranlar da etkilidir.

Begüm Öncü’nün Ece Karadan ve Işıl Sert ile Röportajı Begüm Öncü’nün Ece Karadan ve Işıl Sert ile Röportajı

Muhabir: Sibel Bay