Yani sen hiçbir şey yapmadığını düşünürken, vücudun içeride tam kapasite çalışmaktadır. Bu nedenle regl döneminde dinlenmek, kendini suçlu hissetmeden yavaşlamak en sağlıklı yaklaşımdır.
Pek çok kadın regl döneminde “pilim bitti” hissini yaşadığını söyler. Basit bir yorgunluk değil, derin bir enerji kaybı hissedilir. Bu durum sadece kan kaybından ibaret değildir. Aslında kadın bedeni bu dönemde adeta bir “iç savaş” moduna geçer. Vücut hem ağrıyla hem hormonal dalgalanmayla hem de enerji üretimiyle aynı anda uğraşır.
Bilim insanlarına göre regl dönemi, kadın bedeninin enerji açısından en çok zorlandığı zamanlardan biridir.
Rahim İçinde Enerji Tüketen Bir Yenilenme Başlıyor
Regl süreci, rahim iç tabakasının (endometrium) dökülmesiyle başlar. Bu süreç basit bir kanama değil, mikroskobik düzeyde bir yara iyileşmesi sürecidir. Rahim kasları kasılır, damarlar daralır ve prostaglandin adı verilen kimyasallar salgılanır.
Bu kimyasallar ağrı, bulantı ve iltihap gibi etkiler oluşturur. Vücut bu sırada sürekli sinyaller gönderir. Beyin ise bu sinyalleri işlerken yüksek miktarda enerji harcar. Yani regl döneminde halsiz hissetmek aslında rahmin içindeki bu yoğun biyolojik aktivitenin sonucudur.
Hormon Düşüşü Enerji Dengesini Bozuyor
Regl öncesinde östrojen ve progesteron hormonları hızla düşer. Bu iki hormon yalnızca üreme döngüsünü değil; serotonin, dopamin ve tiroit hormonu gibi sistemleri de etkiler.
Serotonin azaldığında mutluluk hissi azalır, dopamin düşünce motivasyon kaybolur. Tiroit ve metabolizma yavaşlar, enerji üretimi düşer. Bu nedenle birçok kadın “hiçbir şey yapmak istemiyorum” derken aslında beyni, “enerji tasarrufu moduna” geçmiştir.
Beden, bu dönemde yaşamını sürdürmek için enerjiyi korumaya çalışır. O yüzden halsizlik, isteksizlik veya duygusal dalgalanmalar tamamen biyolojik bir yanıt olarak görülmelidir.
Bağışıklık Sistemi “Savaş” Moduna Giriyor
Rahim iç tabakası sökülürken vücut bu olayı bir “yaralanma” olarak algılar. Bu nedenle bağışıklık sistemi devreye girer ve sitokin adı verilen savunma molekülleri artar.
Sitokinler, tıpkı grip veya enfeksiyon sırasında olduğu gibi vücutta iltihap ve yorgunluk hissi yaratır. Bu yüzden regl dönemindeki halsizlik, gripteki halsizlik hissine oldukça benzer.
Bağışıklık sistemi aktifken vücut enerjisinin büyük bir kısmını savunmaya harcar; bu da genel enerji seviyesinin düşmesine yol açar.
Demir ve Kan Kaybı Yorgunluğu Derinleştiriyor
Regl kanamasıyla birlikte bir miktar demir ve hemoglobin kaybı yaşanır. Hemoglobin, oksijeni hücrelere taşıyan temel moleküldür. Bu değer düştüğünde kaslara ve beyne daha az oksijen gider, enerji üretimi azalır.
Hafif demir eksikliği bile baş dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve bitkinlik gibi belirtilere yol açabilir. Özellikle yoğun kanaması olan kadınlarda bu etkiler daha belirgindir.
Uzmanlar, regl döneminde demir açısından zengin besinlerin (kırmızı et, mercimek, ıspanak, yumurta, ceviz gibi) tüketilmesini öneriyor.
Ağrı ve Kasılmalar Ekstra Enerji Harcatıyor
Rahim kaslarının kasılması, regl ağrılarının en temel nedenidir. Ancak bu kasılmalar sadece ağrı yaratmakla kalmaz, aynı zamanda enerji de tüketir.
Tıpkı uzun süreli bir egzersizde olduğu gibi, kas hücreleri bu süreçte enerji harcar ve laktik asit birikir. Bu da vücutta “yorgunluk” hissini artırır. Beyin de ağrıyı yönetmek için sürekli çalışır; bu durum sinir sistemini yorarak genel bitkinliği derinleştirir.
Kısacası, regl sancısı yaşarken aslında vücudun büyük bir kısmı enerji harcayan bir çalışma içindedir.
Vücut Aslında Dinlenmeni İstiyor
Regl döneminde yaşanan halsizlik tembellik değil, biyolojik bir gerekliliktir. Kadın bedeni bu süreçte “yaşamak için yavaşla” sinyali gönderir. Bu, evrimsel olarak vücudun kendini koruma refleksidir.
Beden dinlenmek, enerji depolamak ve onarım yapmak ister. Ancak modern yaşamda kadınlar bu dönemde de günlük sorumluluklarını aksatmadan sürdürmeye çalışır. Oysa regl döneminde erken uyumak, daha çok su içmek ve beslenmeye dikkat etmek vücut için büyük önem taşır.
Regl Dönemi: Görünmeyen Bir Enerji Maratonu
Regl sırasında kadın bedeni aynı anda birçok görev üstlenir:
-
Rahim içi dokuyu yeniler,
-
Kan kaybını telafi eder,
-
Hormon dengesini yeniden kurar,
-
Bağışıklık sistemini aktif tutar,
-
Ağrıyı yönetir.
Bu işlemlerin tamamı enerji gerektirir. Uzmanlara göre regl döneminde enerji tüketimi, bir maraton koşucusunun harcadığı enerjiye yaklaşabilir.
Bu nedenle regl döneminde erken uyumak, egzersizi hafifletmek veya birkaç gün boyunca yavaşlamak zayıflık değil, biyolojik bir dengeye saygı göstermektir.