Osman Hamdi Bey’in 1906 ve 1907 yıllarında iki versiyon halinde resmettiği Kaplumbağa Terbiyecisi, yalnızca bir sahneyi değil, bir ruh halini anlatıyor.
Sessiz bir odada duran figür, ağır ağır ilerleyen kaplumbağalar ve tek bir pencereden süzülen ışık…
Eserin Adı: Kaplumbağa Terbiyecisi
Eserin Tarihi: 1906
Eserin Boyutları: 222 cm × 122 cm
Eserin Sanatçısı: Osman Hamdi Bey

Osman Hamdi Bey, Osmanlı’nın son döneminde yetişmiş önemli bir ressam, arkeolog ve müzecidir. Türk resim sanatının öncülerinden olan Osman Hamdi Bey, aynı zamanda Türkiye’nin ilk müzesinin kurulmasında ve sanat eğitiminin gelişmesinde büyük rol oynamıştır.
Sessiz Bir Oda, Ağır Bir Yük

Kaplumbağa Terbiyecisi’nde ilk dikkat çeken şey sessizliktir. Eşyasız, bakımsız, mavi çinileri dökülmüş bir oda…
Bursa’daki Yeşil Camii’nin üst katında yer alan bu oda, zamana direnen ama yıpranmış bir dünya gibidir. Figür izleyiciye tam dönmez, yarı sırtı dönüktür. Bu duruş, hem mesafeyi hem de içe kapanışı simgelemek için tercih edilmiştir.
Odanın tek ışık kaynağı ise figürün önündeki alçak penceredir. Işık ne güçlüdür ne de davetkar. Umut kadar yetersizdir.
Terbiyeci Kim, Kaplumbağalar Kim?

Belinde kırmızı uzun bir giysi, başında gelişigüzel sarılmış bir yemeni bulunan sakallı adamın elleri arkasında kenetlenmiştir.
Elinde bir ney tutar ama onu çalmaz. Sırtında asılı nakkare ve boynundan sarkan mızrap, müziğin mümkün ama kullanılmayan bir araç olduğunu düşündürür.
Ayaklarının dibindeki kaplumbağalar ise yere saçılmış yaprakları olabilecek en yavaş şekilde yemektedir.
Bu sahne bir metafordur. Terbiyeci, geri kalmış bir toplumu dönüştürmeye çalışan aydını olarak resmedilirken, kaplumbağalar ise değişime direnç gösteren halkı temsil eder.
Sabır, Hiciv ve Tükenmişlik

Kaplumbağaların esin kaynağının Lale Devri’nde sırtlarına mum dikilerek gezdirilen kaplumbağalar olduğu ileri sürülür.
Bir başka çarpıcı yorum ise neyin çalınmamasına odaklanır. Terbiyecinin neyi üflemeyip arkasında tutması, sabrın sonuna gelindiğini, derviş sabrının bile bir sonu olduğunu anlatır.
İki Versiyon, Aynı Ruh

1906 ve 1907 tarihli iki versiyonun kompozisyonu büyük ölçüde aynıdır. Ancak ikinci versiyonda kaplumbağa sayısı artar, mekana yeni detaylar eklenir.
Bu küçük farklar bile, sanatçının düşüncesinin zamanla daha da derinleştiğini gösterir.




