Bolu’nun önemli kayak merkezlerinden Kartalkaya’da, 78 kişinin yaşamını yitirdiği ve 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin açılan davada, sanıklar hakim karşısına çıktı.
Aralarında otel sahibi ve belediye görevlilerinin de yer aldığı, 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı duruşmada savunmalar alındı.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmayı Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonuna dönüştürülen özel salonda gerçekleştirdi.
Duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıkların yanı sıra yangında yaralanan kişiler, hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
“Yangınla İlgili Bir Yetkim ya da Kusurum Yok”
Tutuklu sanıklardan Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, olayda hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek savunmasına başladı.
Ekim 2013’ten bu yana görev yaptığını belirten Bal, “Yangından bu yana yaklaşık beş aydır tutukluyum. Bu süre içinde hem iddianameyi hem de bilirkişi raporlarını inceledim. İl özel idarelerinin yangın konusunda bir teşkilatı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Görev tanımı gereği otelin denetlenmesinden sorumlu olmadığını dile getiren Bal, “Ne ruhsat işlemlerine ne de herhangi bir denetime dahil oldum. Üzerime düşen hiçbir evrak ya da emir ulaşmadı. Oteldeki eksikliklerle ilgili tarafıma herhangi bir bilgi ya da uyarı da iletilmedi. Bu sebeple herhangi bir sorumluluğum bulunmuyor. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Avukatı da, Bal’ı suçlayacak herhangi bir yasal düzenleme olmadığını belirterek serbest bırakılmasını istedi.
Köstereli: Denetleme Görevimiz Yoktu
Tutuklu yargılanan bir diğer isim olan Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli de hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Otelin turizm işletme belgesine sahip olduğunu ifade eden Köstereli, bu tip tesislerin denetiminin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığını belirtti.
Köstereli, “2011’den 2024’e kadar çeşitli yıllarda arkadaşlarımız denetimlere gitmiş. Ancak onlara yetkileri olup olmadığını sorduğumuzda, denetleme yetkileri bulunmadığını ifade ettiler. Bölgede başka denetimler sırasında otele de uğramışlar” dedi.
Ayrıca 27 Mayıs 2021 tarihli bir yazıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan İl Özel İdaresine “gereği” olarak bir evrak geldiğini aktaran Köstereli, “Bu yazıda, 2634 Sayılı Kanun kapsamında turizm işletme belgesinin yenilendiği ve iş yeri ruhsatıyla ilgili bir değişiklik olursa bildirilmesi gerektiği belirtilmişti. Ancak sorumluluğumun dışında olan bu evrak nedeniyle suçlanıyorum. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Beş aydır tutukluyum ve beraatimi talep ediyorum” dedi.
“Lokanta için Tüm Otelin Raporu Gerekiyordu”
Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü olan tutuklu sanık Yeliz Erdoğan da 2018 yılından bu yana görevde olduğunu belirterek, ruhsat süreciyle ilgili detaylar verdi.
Erdoğan, “Otele ruhsat 2007 yılında verilmiş. O tarihte görevde değildim. Yapıda herhangi bir değişiklik yoksa veya belge sahibi değişmemişse, ek ruhsat gerekmiyor. Turizm işletme belgesi bu durumda yeterlidir” açıklamasını yaptı.
Bir firmanın otel içerisinde lokanta açmak için başvuruda bulunduğunu anlatan Erdoğan, “Belgeleri istedik, ancak gelen itfaiye raporu yalnızca lokanta için düzenlenmişti. Tüm oteli kapsamadığı için ruhsat vermedim. Bu nedenle herhangi bir ihmali kabul etmiyorum” dedi. Erdoğan’ın avukatı da müvekkilinin tahliyesini talep etti.
Sanık savunmalarının sürdüğü davada, bugünkü oturumda toplam dokuz sanık ifade verdi. Duruşma, yarın sabah diğer sanıkların savunmalarıyla devam edecek.
