Millî Eğitim Bakanlığı verileri, Türkiye’de mesleki eğitimin ekonomik katkısının son yıllarda ciddi şekilde yükseldiğini ortaya koyuyor.
2019 yılında 356 milyon TL olan meslek liselerinin döner sermaye geliri, 2024 itibarıyla 7,1 milyar TL’ye ulaşarak yaklaşık 20 kat artış gösterdi. Bu durum, meslek liselerinin yalnızca eğitim kurumları olmanın ötesine geçip ülke ekonomisine doğrudan katkı sağlayan üretim merkezleri hâline geldiğini gösteriyor.
Gelirler Eğitim ve Üretime Yatırılıyor
Artan döner sermaye gelirleri, büyük oranda okullardaki atölyelerin modernizasyonu, yeni makine ve ekipman yatırımları ile öğrencilerin uygulamalı eğitim süreçlerine aktarılıyor. Bu sayede öğrenciler, gerçek üretim ortamında deneyim kazanarak iş dünyasına daha hazır ve donanımlı bireyler olarak adım atıyor.
Üretim Kapasitesi ve İş Birlikleri Genişletildi
Millî Eğitim Bakanlığı, 40’tan fazla ilde sanayi ve ticaret odaları, organize sanayi bölgeleri ve sektör temsilcileri ile yapılan kapsamlı görüşmelerin ardından ‘Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi’ni 2024 Ağustos’unda yürürlüğe koydu. Belge; erişim, eğitim kalitesi ve istihdam odaklı 74 strateji içeriyor.
Bu stratejilerle mesleki eğitim, güçlü bir sektör iş birliği modeline dönüştü. 2024 yılında 11 yeni atölye açıldı. Savunma sanayisine nitelikli insan kaynağı yetiştirmek amacıyla başlatılan Milli Yetkinlik Hamlesi (ELMAS Programı) kapsamında 12 ildeki 13 mesleki ve teknik Anadolu lisesi doğrudan sektörle entegre edildi. Ayrıca ‘sektör içi okul’, ‘sektöre entegre okul’ ve ‘ihtisas MTAL’ uygulamalarıyla eğitim ve istihdam ilişkisi güçlendirildi.
Erken Yaşta Meslek Yönlendirmesi Başlatıldı
Ortaokul öğrencilerinin yeteneklerini erken yaşta keşfetmelerini sağlamak amacıyla ‘Zanaat Atölyeleri’ kuruldu. 12 farklı alanda 147 modüler kurs programı uygulanıyor. Öğrencilerin mesleki eğilimlerini belirlemeye yönelik ‘Mesleki Eğilim Belirleme ve Beceri Ölçme Bataryası’ geliştirilerek eğitim süreçleri kişiselleştirildi.
Mesleki eğitim müfredatı, dijital dönüşüm, yeşil dönüşüm ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli doğrultusunda güncellendi. Yapay zekâ, endüstriyel kalite kontrol ve havacılık-uzay teknolojisi gibi yeni bölümler açıldı. Ayrıca Türkiye’nin yedi bölgesinde planlanan gastronomi liselerinin ilk örnekleri İstanbul ve Erzurum’da eğitime başladı.
Üreten Okullar Modeli ile Eğitimde Yenilik
Meslek liseleri, veri odaklı stratejiler, güçlenen sektör iş birlikleri ve sahada uygulanabilir üretim modelleri sayesinde gençler için cazibe merkezi hâline geldi. Bakanlık verileri, uygulanan modelin sadece teoride kalmadığını, sahada somut sonuçlar ürettiğini gösteriyor.
Bu dönüşüm, meslek liselerinin artık gençlerin eğitim tercihleri arasında ‘ilk sırada’ yer almasını sağlıyor. Üreten, kazandıran ve yetkin bireyler yetiştiren meslek liseleri, Türkiye’nin gelecekteki hedeflerine doğrudan katkıda bulunuyor.