Düşünün, genç bir grup İngiliz ressam yapay ve soğuk akademik resimlere karşı çıkıyor. Doğayı, aşkı ve dini hikayeleri tuvale taşımak istiyorlar. İşte Ön-Rafaelit Kardeşliği tam olarak bunu yaptı. Her fırça darbesinde duyguyu hissettiriyor, izleyenleri adeta o döneme götürüyor.
William Holman Hunt ve Arkadaşları
1848’de John Everett Millais, Dante Gabriel Rossetti ve William Holman Hunt öncülüğünde küçük bir grup genç sanatçı toplandı. Amaçları çok net: sanatın kalbini, duygusunu ve doğallığını yeniden keşfetmek.
Diğer arkadaşları James Collinson, Thomas Woolner ve eleştirmenler William Michael Rossetti ile Frederic George Stephens de bu maceraya katıldı.
William Holman Hunt hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için buraya tıklayınız.
Doğa ve Duyguyu Tuvale Taşımak
Bu ressamlar için doğa sadece bir manzara değildi; her yaprak, her ışık kırılması bir hikayeydi. Hunt ve Millais ışığı keskin, detayları neredeyse fotoğraf gibi yansıtıyordu.
Rossetti ise gizemli ve şiirsel bir anlatım peşindeydi. Dini temalar ve ortaçağ hikayeleri, tuvale ayrı bir ruh katıyordu. İzlerken insanın içi ısınıyor, tuval adeta konuşuyor gibi.
İlk Tepkiler ve Destek
Elbette herkes onları sevmedi. Charles Dickens sert eleştiriler yazdı, eserleri fazla gerçekçi ve rahatsız edici bulundu ama John Ruskin gibi güçlü savunucular hep yanlarında oldu.
Bu destek sayesinde genç ressamlar yolundan şaşmadı ve hayallerini tuvale taşımaya devam etti.
Kalıcı Etki ve Miras
1854’te grup resmi olarak dağılsa da etkisi uzun sürdü. Rossetti ve Burne-Jones daha mistik, romantik bir yol izledi, Millais akademik başarıya ulaştı. Hunt ise ömür boyu Ön-Rafaelit ruhunu yaşattı. Bugün bile tablolarına baktığınızda, her fırça darbesinde o saf duyguyu ve tutkuyu hissediyorsunuz.