Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Memiş Kütükcü, organize sanayi bölgelerinde yenilenebilir enerjiye geçişin büyük bir ivme kazandığını belirterek, “OSB’lerimizde kurulu 4 bin 800 megavatlık enerji üretim kapasitesinin yüzde 60’ı yenilenebilir kaynaklardan sağlanıyor” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, Enerji Verimliliği Derneği ve OSBÜK iş birliğiyle düzenlenen “19. Verimli Buluşmalar: Sanayide Enerji Verimliliği - Potansiyel Fırsatlar Toplantısı”nda konuşan Kütükcü, Türkiye genelinde 416 organize sanayi bölgesine ulaşıldığını ifade etti.
Türkiye’de artık OSB’si bulunmayan il kalmadığını vurgulayan Kütükcü, “Yaklaşık 68 bin fabrikamızla ülke sanayi üretiminin yüzde 45’ini gerçekleştiriyoruz. 2 milyon 700 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Bu rakamlar, Türkiye’nin üretim potansiyelini ve planlı sanayi vizyonunun geldiği noktayı açıkça ortaya koyuyor. Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında güçlü bir sanayi altyapısı oluşturduk. Şimdi bu altyapının sürdürülebilirliği için enerji verimliliğini artırmak zorundayız” diye konuştu.
Sanayicilerin enerji maliyetlerinin üretim giderlerinde yüzde 25 ila 40 arasında değiştiğini belirten Kütükcü, enerji kaleminin sanayide en önemli maliyet unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti.
Kütükcü, “Bu oranı ne kadar düşürebilirsek ülke ekonomisini de o kadar güçlendiririz. Daha az enerjiyle aynı üretimi hatta daha fazlasını yapabilmeliyiz. Son 20 yılda sanayimiz büyük bir dönüşüm yaşadı. OSB’lerimizdeki enerji üretiminin yüzde 60’ı yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Her tasarruf edilen enerji birimi, ülkemizin refahına ve sanayimizin geleceğine yapılan bir yatırımdır” ifadelerini kullandı.
Kütükcü ayrıca, Enerji Verimliliği Derneği ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen, sanayi tesislerinin ısıtma ve soğutma kapasitelerine odaklanan yeni bir teknik destek projesi hakkında bilgi verdi.
Avrupa Birliği finansmanıyla yürütülen proje kapsamında Türkiye’nin altı iklim bölgesinde enerji etütlerinin yapılacağını söyleyen Kütükcü, “Hazırlanacak raporlar sayesinde ısıtma ve soğutmada enerji verimliliği potansiyelimiz ortaya konulacak. Bu kapsamda ASO 2 ve 3 OSB’lerimizde üç fabrikada pilot çalışmalar tamamlandı” dedi.
“Enerji Verimliliği Artık Rekabetin Anahtarı”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkan Vekili Bilal Düzgün ise enerji verimliliğinin artık yalnızca çevresel bir zorunluluk değil, aynı zamanda rekabet avantajı sağlayan stratejik bir unsur olduğunu belirtti.
Bir işi yönetmenin ölçümlemeden geçeceğini vurgulayan Düzgün, “Enerji verimliliği, sanayici için rekabetin anahtarıdır. Ölçmediğiniz bir şeyi yönetemezsiniz. Karbon yoğunluğunu azaltmak ve enerji verimliliğini artırmak istiyorsak önce doğru teşhis koymamız gerekiyor” dedi.
Bakanlığın enerji verimliliğine yönelik teşvik sistemini yenilediklerini söyleyen Düzgün, “Enerji faturalarında 1 milyon liraya kadar destek sunduğumuz gönüllü anlaşmalar sistemine yeniden ilgi kazandırmak için yapıyı baştan tasarladık. Yakında onayların ardından yeni dönemi başlatacağız. Artık yalnızca enerji yoğunluğu değil, ürün başına enerji tüketimi de teşvik kapsamına alınacak. Sanayicimiz ister yoğunluğu azaltsın ister ürün başına tüketimi düşürsün; hedefini kendi belirleyecek, biz destek vereceğiz” ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 17-18 milyon lira bütçeli yeni teşvik programının döngüsel ekonomi ve enerji verimli ürünlerin yaygınlaştırılmasına öncelik vereceğini aktaran Düzgün, Türkiye’nin her yıl 60-70 milyar dolar enerji ithalatı yaptığını hatırlatarak, “Bu kader değil. Bu miktarı ülkemizde tutabilir, onlarca AR-GE merkezi veya şehir hastanesi inşa edebiliriz. Bakanlığın desteklediği projelerde geri ödeme süreleri oldukça kısa. Fan projelerinde 2-3 yıl, pompalar için 2 yıl, kompresörlerde 4-5 yıl, motor projelerinde ise 4 yıl. Bu süreler sanayicilerimizin yatırım kararlarını hızlandırmalı” dedi.
