Van’da geçen yıl kaybolan ve göl kıyısında ölü bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne dair yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan Adli Tıp Kurumu raporu kamuoyuyla paylaşıldı.
Raporda, Kabaiş’in ölümüne ilişkin cinsel saldırı, travmatik etkiler veya zehirlenmeye dair herhangi bir tıbbi bulguya rastlanmadığı bilgisi yer aldı.
Adli Tıp İncelemeleri Kapsamlı Şekilde Gerçekleştirildi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Kabaiş’in cansız bedeni 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısında bulunmuş, ceset aynı gün Van Adli Tıp Grup Başkanlığına sevk edilmişti.
Raporda, 4 adli tıp uzmanı, 1 radyoloji uzmanı ve 4 otopsi teknikerinden oluşan ekibin radyolojik görüntüleme, ölü muayene ve otopsi çalışmaları gerçekleştirdiği belirtildi.
Rapor, sol el beşinci parmak ucundaki ayrışma dışında kemik kırığı veya metalik cisim izine rastlanmadığını kaydederken, her iki dizin arka kısmında, kollar ve göğüs ön yüzünde kanamaya bağlı olabilecek renk değişiklikleri tespit edildiğini açıkladı.
Biyolojik Analizlerde Farklı DNA Profilleri Tespit Edildi
Rojin Kabaiş’in cesedinden 1 Kasım 2024, 15 Mayıs 2025 ve 10 Ekim 2025 tarihlerinde toplam 80 bölgeden alınan sürüntü, çürüme sıvısı, kas ve kemik doku örnekleri detaylı şekilde incelendi.
Raporda şu ifadelere yer verildi:
"Bu örneklerin analizinde, vücudundan alınan sürüntü örneklerinde meni veya sperme ait olabilecek bir bulgu tespit edilmemiştir. İntravajinal bölgede ve sternal bölgede Rojin Kabaiş ile birlikte her bir bölgede birer farklı DNA olmak üzere 2 farklı erkek cinsiyetli DNA profili elde edilmiştir."
Raporda, cesedin olay yerinden otopsi alanına nakli sırasında biyolojik bulaş riski göz önünde bulundurulduğu, ancak alanda bulunan diğer şahıslara ait biyolojik örnek ve kayıtların mevcut olmaması nedeniyle tüm risklerin tamamen bertaraf edilemediği vurgulandı.
Toksikolojik İncelemelerde Anlamlı Bulguya Rastlanmadı
Kabaiş’in iç organ, kas ve yumuşak doku örneklerinde yapılan toksikolojik incelemede çok düşük miktarda ilaç etken maddesi (ornidazole ve rocuronium) ile çürüme kaynaklı olduğu değerlendirilen 39 mg/dL etil alkol tespit edildi. Bunun dışında zehirlenmeye dair herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Raporda, ileri derece çürüme ve sabunlaşma nedeniyle yumuşak dokularda travma açısından kesin bir değerlendirme yapılamadığı, boyun kemiği örneklerinde de travma lehine belirgin bulgu bulunmadığı kaydedildi.
Ölümün Suda Boğulma Sonucu Gerçekleştiği Değerlendirildi
Birinci İhtisas Kurulu’nun 6 Kasım 2024, 21 Kasım 2024 ve 19 Mart 2025 tarihli mütalaalarında, Kabaiş’in kaybolduğu 27 Eylül 2024 tarihinde ölümünün gerçekleştiği ve cesedin su içerisinde kaldığı ihtimali üzerinde duruldu.
Raporda şu ifadeler yer aldı:
"Travmatik tesirle öldüğüne, zehirlendiğine, vajen veya anüsüne penis veya cisim sokulması suretiyle cinsel saldırıya maruz kaldığına dair tıbbi delil bulunmadığı, ölümünün suda boğulma sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği."
Ölümün intihar mı, kazara mı yoksa bir başkasının etkisiyle mi gerçekleştiğinin tıbben değerlendirilemeyeceği de raporda vurgulandı.
Olayın Detayları
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’ten itibaren kayıplara karışmış, 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısında ölü olarak bulunmuştu.
Van Adli Tıp Kurumu’nda yapılan ön otopsi sonrası cesetten alınan numuneler, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti.
Kabaiş’in cenazesi 16 Ekim’de Diyarbakır’da toprağa verilmişti.
