“Türküler aslında Anadolu’nun anahtarı gibidir. Oradan bir kilimin dokunma sebebini, yemekleri hatta tarihimizi bile öğrenebilirsiniz. O kadar çok bilgi birikimi ile dolu ve o kadar çok sevdalısı vardır ki, hala insanlar bir türküyü dinlediklerinde arınmış ve dinledikleri andaki anılarına sarılmış oluyorlar” şeklinde konuşan Birsen Kavut, türkülerimizin gelişiminin kültürümüz açısından önemini vurguladı.
Çocuklara ve Kadınlara Bağlama Eğitimi Veriyor
Sanatçıların sosyal sorumluluk açısından önemli rollerinin bulunduğunu belirten Kavut, Elmadağ Halk Eğitim Merkezi’nde içlerinde özel çocukların da bulunduğu küçük çocuklara, küçük yaşlardan beri bağlama çalmak isteyip çalamayan, türkü söylemek isteyip söyleme imkânına erişemeyen kadınlara yönelik bağlama dersleri verdiğini dile getirdi. “Bu güne kadar sesimle çok farklı kulvardaki insanlara hizmet ettim ancak hayatımda kendimi hiç bu kadar geçerli ve yeterli hissetmedim” şeklinde konuşan Kavut, sanat anlamında başarının bir şekilde elde edilebildiğini söyleyerek sahnenin illüzyonuna kapılmaması gerektiğini, bir insanın ruhuna ve kalbine dokunmak için sahnede yer almanın şart olmadığını ifade etti.
Çocuklar Tohumları Ekerek Türkü Dinleyecek
“Yıllardır bu işin içinde yer aldığım için Türk Halk Müziği’ne hala oldukça bağlı bir neslin bulunduğu ve şu an yetiştirmekte olduğum öğrencilerimden yola çıkarak da türkülerimize ilgi duyan ve kültürümüzü geleceğe taşıyan kuşağın da yetiştiğini söyleyebilirim. Hala kültürüne sahip çıkan geçmişimizin ve geleceğimizin olduğunu bilmek bana büyük bir cesaret veriyor ve türkülerimizin varlığını sürdürmesi adına adımlar atmaya devam ediyorum” şeklinde duygularını dile getiren Kavut, genç kuşağın türküleri benimsemesi ve gelecek nesillere aktarımı için bir proje yaptığını belirterek şunları kaydetti:
“Hazırlığımız tamamlanmış durumda. Şu an itibariyle harekete geçmeye hazırlanıyoruz. ‘Bir Tohum, Bir Çocuk, Bir Türkü’ isimli bir proje ile yola çıktık. Bu projeye özel kalemler yaptırdık. Yaptırdığımız kalemlerin arkasında tohumlar, üstünde ise birçok değerli ozanımızın eserlerinin isimleri yer alıyor.”
Proje İse Şu Şekilde Gerçekleşiyor:
“Çocukların her birine tohumlu kalemleri hediye edeceğiz. Ardından çocuklar kalemlerin arkasında yer alan tohumları ekecek ve kalemin üzerinde yazan türküleri dinleyerek her gün diktikleri tohumu sulayacaklar. Yani hem türkülerimiz onların hayatına dokunacak hem bir çocuk hem bir fidan hem de kültürümüz yetişecek.”
Türk Halk Müziği Kirletilmemeli
Türk Halk Müziği’ne yönelik oluşan sıkıntıları değerlendiren Kavut, maddi kaygılar ve popülizm kaygısı ile üretim yapmanın türkülerimizin gelişmesi ve devamlılığının sürdürülmesi anlamında problem yarattığını dile getirdi. Olumsuz durumlar konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Kavut, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Her alanda olduğu gibi türkülerimizde de günümüz açısından bazı önemli temsilcileri vardır. Ben özellikle Erdal Erzincan, Gülşen Kutlu ve Emel Taşçıoğlu gibi isimleri oldukça başarılı buluyorum. Onun haricinde genç arkadaşlarımızdan da yörelerine sahip, Türk Halk Müziği’nin gelişmesine gönül vermiş iyi isimler olduğunu düşünüyorum.”
Türküler Tarihin Anahtarıdır
“Türkülere bakarsak gidişatımız çok daha kolay olacak” şeklinde konuşan Kavut, Dadaloğlu ve Köroğlu’nun da zamanında bizim yaşadıklarımıza benzer şeyler yaşadıklarını ve bu yaşamları türkülerine, eserlerine aktararak dinleyicilere yol göstermek amacıyla çabaladığını dile getirdi. Her bir türkünün yaşamdan bir kesit, yaşama dair bir yol gösterici olduğunu aktaran Kavut, Türk Halk Müziği ile ilgilenen gençlere ise şu tavsiyelerde bulundu:
“Gençlerin kirlenmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Suyu sonradan alırsanız mutlaka bir şeyler bulaşmış olur ancak suyu kaynağından alırsanız en saf, temiz ve mineralli haline ulaşırsınız. Dolayısıyla gençlerin de alanda yer alan başarılı isimlerden başarılı örnekleri takip etmelerini özellikle öneriyorum. Böylelikle hem yara almayız hem de türkülerin doğru bir şekilde geleceğe aktarılmasına yardımcı oluruz.”