Şekerli ve gazlı içeceklerde yoğun şekilde kullanılan fruktoz, obezite ve Tip 2 diyabet başta olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa yol açabiliyor. VM Medical Park Florya Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mert Bektaş, fruktozun neredeyse tamamen karaciğerde metabolize olduğunu belirterek, aşırı tüketimin karaciğerin yağ üretimini artırdığını ve alkol dışı yağlanmaya sebep olduğunu söyledi.
Dr. Bektaş, düzenli şekerli içecek tüketiminin Tip 2 diyabet riskini yüzde 20-25 artırdığını vurguladı.
Fruktoz Nerelerde Bulunuyor?
Fruktoz doğal olarak meyve ve balda bulunurken, işlenmiş gıdalarda yüksek fruktozlu mısır şurubu (HFCS) formunda çok daha yoğun şekilde yer alıyor.
Gazlı içecekler, meyve aromalı içecekler, enerji içecekleri, bisküvi, gofret, hazır kek, soslar ve kahvaltılık gevrekler fruktoz açısından en yoğun besinler arasında bulunuyor. Dr. Bektaş, şekerli içeceklerde fruktoz kullanımının hem maliyet avantajı hem de yoğun tat sağladığı için tercih edildiğini belirtti.
Fruktozun Fazla Tüketimi Hangi Riskleri Getiriyor?
Fruktozun doğal meyvelerde lifle birlikte tüketildiğinde sorun yaratmadığını ifade eden Dr. Bektaş, aşırı tüketimin ise obezite, karaciğer yağlanması, insülin direnci, kalp hastalıkları ve diş sağlığı gibi çeşitli riskler oluşturduğunu söyledi.
Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde fruktoz tüketim alışkanlığının gelişmesinin uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Türkiye’de Obezite Alarmı
Dr. Bektaş, şekerli içecekler yerine su, soda, ayran, kefir, şalgam, şekersiz bitki çayları ve kompostonun tercih edilmesi gerektiğini belirterek, bu içeceklerin hem besleyici hem de vücuda zararsız olduğunu kaydetti.
Türkiye’de obezite oranlarının Avrupa ortalamasının üzerinde olduğunu hatırlatan uzman, 15 yaş üstü bireylerin yüzde 20,4’ünün ve çocukların yüzde 10’unun obez olduğunu söyledi.
Fruktoz Tüketiminin Azaltılması Bireye Fayda Sağlar
Fruktoz tüketiminin azaltılmasının kısa vadede iştah kontrolünü kolaylaştırdığını, kalori alımını azalttığını ve karaciğer yağlanmasının yavaşlamasına katkı sağladığını belirten Dr. Bektaş, uzun vadede ise obezite, Tip 2 diyabet, insülin direnci ve kalp-damar hastalıkları riskini önemli ölçüde düşürdüğünü ifade etti.
Günlük yaşamda alınabilecek önlemler arasında evde şekerli içecek bulundurmamak, çocuklara erken yaşta su içme alışkanlığı kazandırmak ve dışarıda ayran, maden suyu veya şekersiz bitki çaylarını tercih etmek bulunuyor.
Ayrıca etiket okuma alışkanlığı geliştirmek ve tatlı isteğini meyve gibi doğal alternatiflerle gidermek de şekerli içecek tüketimini azaltmada etkili yöntemler arasında yer alıyor.