Yaşam

Şiddetin Kaynağı ve Etkileri: Uzmanlar Uyarıyor

Şiddetin yalnızca fiziksel değil, psikolojik ve sosyo-kültürel boyutları da olduğunu belirten uzmanlar, erken müdahale ve aile içi eğitim vurgusu yaptı.

Abone Ol

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, şiddetin çok boyutlu yapısını ve kadınların ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattı.

Çelen, şiddetin yalnızca fiziksel saldırıyla sınırlı olmadığını, sözel ve duygusal biçimlerde de ortaya çıktığını vurguladı. Bireysel, kültürel ve aile içi dinamiklerin şiddeti beslediğini belirten Çelen, özellikle duygu kontrolünün eksikliğinin şiddet davranışlarını tetiklediğini söyledi.

Şiddetin kadınlarda derin psikolojik yaralar açtığına dikkat çekerek erken müdahale ve sağlıklı aile modellerinin önemine işaret etti.

Şiddet Farklı Biçimlerde Görülebiliyor

Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, fiziksel saldırıların yanı sıra sözel ve duygusal şiddetin de ciddi hasar oluşturduğunu belirtti. Aşağılayıcı sözler, eleştiriler ve örtülü ifadelerin kadınların duygusal bütünlüğünü zedelediğini ifade etti.

Donakalım ve Öfke Şiddetin Tetikleyicisi

Çelen, bireysel düzeyde şiddeti doğuran temel unsurlardan birinin donakalım olduğunu belirtti. Kişinin yaşadığı duygusal sıkışmanın öfkeye dönüştüğünü, öfkenin de fiziksel ya da sözel saldırganlıkla sonuçlanabildiğini anlattı.

Duygu Kontrolü Eksikliği Şiddeti Besliyor

Prof. Dr. Çelen, erkek çocukların çoğu zaman duygu kontrolü konusunda yeterli rehberlik almadan büyütüldüğünü söyledi. Aile içinde agresif modellerin şiddeti normalleştirdiğini ve çocukların bunu öğrenerek yetiştiğini vurguladı.

Kültürel Yapılar Kadına Şiddeti Derinleştiriyor

Erkeğin üstün kabul edildiği kültürel yapılarda kadınların pasif konuma sürüklendiğini belirten Çelen, bu durumun farklı toplumlarda da görüldüğünü aktardı. Tarihsel ve sosyolojik örneklerle kültürel kodların şiddeti nasıl desteklediğini açıkladı.

Kadının Ruh Sağlığı Ciddi Şekilde Zarar Görüyor

Şiddetin kadınlar üzerinde bıraktığı psikolojik tahribatın çok yönlü ve derin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hacer Nermin Çelen, özellikle uzun süreli şiddetin kadının ruh sağlığında kalıcı hasarlara yol açtığını belirtti.

Çelen’e göre şiddete maruz kalan kadınlarda depresyon, yoğun kaygı bozukluğu, değersizlik hissi, özgüven kaybı ve benlik saygısında ciddi düşüş sıkça görülüyor. Bu duygusal çöküş, zamanla kadının sosyal hayattan uzaklaşmasına, kendi kabuğuna çekilmesine ve hayatı tehdit eden kararlar almasına kadar ilerleyebiliyor.

Çelen, bazı kadınların yaşadıkları şiddet döngüsü içinde çaresizlik duygusunun yoğunlaşmasıyla intiharı bir çıkış yolu olarak görebildiğini, bunun da şiddetin psikolojik boyutunun ne kadar yıkıcı olduğunu gösterdiğini söyledi.

Ruhsal örselenmenin yalnızca fiziksel yaralardan çok daha derin izler bıraktığını belirten Çelen, “Kadınların büyük kısmı yaşadıklarını sessizce içinde taşıyor ve bu içe kapanma, tedavi edilmediğinde uzun vadeli travmalar oluşturuyor” ifadelerini kullandı.