Türkiye genelinde bu yıl yaşanan kuraklık, birçok üreticinin mahsulünde ciddi kayıplara neden oldu. Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi (TARSİM) tarafından yürütülen köy bazlı verim sigortası uygulaması kapsamında, kuraklıktan etkilenen çiftçilere toplamda yaklaşık 2,5 milyar lira tazminat ödemesi yapıldı.
Kuraklık Sigortası Üreticinin En Büyük Güvencesi
İklim değişikliği, tarım sektörünü doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri haline geldi. Kuraklık, don, sıcak rüzgarlar ve aşırı hava olayları nedeniyle oluşan verim kayıplarına karşı çiftçilerin korunması amacıyla uygulanan TARSİM sistemi, üreticilere büyük güvence sağlıyor.
Tarım Sigortaları Havuzu, 2005 yılında yürürlüğe giren yasa ile oluşturuldu. Bu sistem, Türkiye’deki tarımsal üretimi tehdit eden doğal risklere karşı hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumayı amaçlıyor. TARSİM, tüm sigorta süreçlerinin standart bir çerçevede yürütülmesini, hasar tespitinin merkezi olarak yapılmasını ve tazminatların hızlı biçimde ödenmesini sağlıyor.
Köy Bazlı Verim Sigortası Neleri Kapsıyor?
TARSİM bünyesinde uygulanan köy bazlı verim sigortası, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği kayıtlı tarım alanlarında geçerli. Bu sigorta, özellikle kuru tarım alanlarında yetiştirilen buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale, nohut, kırmızı ve yeşil mercimek ile yağlık ayçiçeği ürünlerinde geçerli oluyor.
Sigorta kapsamında köy genelinde; kuraklık, don, aşırı sıcak, sıcak rüzgar, aşırı nem ve aşırı yağış gibi nedenlerle meydana gelen verim kayıpları teminat altına alınıyor. Bilirkişiler, her köyde belirlenen referans parsellerde saha incelemeleri yaparak, köyün ortalama verim değerini tespit ediyor. Bu ölçümler sonucunda oluşan kayıplar, üreticilere tazminat olarak geri ödeniyor.
Bu yıl gerçekleştirilen incelemeler sonunda, yalnızca kuraklık kaynaklı olarak çiftçilere yaklaşık 2,5 milyar lira ödeme yapıldı. Bu rakam, Türkiye tarımının ne kadar geniş bir kesiminin sigorta sistemiyle güvence altına alındığını da gözler önüne serdi.
TARSİM’in Uyguladığı Sigorta Branşları
TARSİM yalnızca bitkisel ürünleri değil, tarımsal üretimin farklı alanlarını da koruma altına alıyor.
Uygulanan başlıca sigorta türleri ise şunlar:
Bitkisel ürün sigortası
Sera sigortası
Küçükbaş ve büyükbaş hayvan sigortası
Su ürünleri hayat sigortası
İpekböceği sigortası
Köy bazlı verim sigortası
Arıcılık sigortası
Kümes hayvanları hayat sigortası
Gelir koruma sigortası.
Bu geniş kapsamlı sistem, üreticilerin tarımsal faaliyetlerinde karşılaşabileceği riskleri en aza indirmeyi hedefliyor.
Sigorta Primlerinde Devlet Desteği Devam Ediyor
TARSİM sigortalarında devlet, üreticilere önemli oranda prim desteği sağlıyor. Bitkisel ürün ve sera sigortalarında destek oranı %50, don teminatı için %67, gelir koruma sigortasında %60, köy bazlı verim sigortasında ise %70 olarak uygulanıyor. Bunun yanı sıra, prim tutarını peşin ödeyen üreticiler %5 indirimden yararlanabiliyor.
Ayrıca 40 yaş altı çiftçilere %5, kadın üreticilere %10, engelli, şehit ve gazi yakınlarına ise çeşitli oranlarda özel indirimler sağlanıyor.
TARSİM Poliçesi Nasıl Alınır?
TARSİM sigortası yaptırmak isteyen üreticiler, Tarım Sigortaları Havuzu adına sözleşme düzenlemeye yetkili sigorta şirketlerinin acentelerine başvurarak poliçelerini oluşturabiliyor. Başvurular sırasında üreticilerin Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) gibi gerekli kayıt sistemlerinde yer alması gerekiyor.
Bu sistem sayesinde çiftçiler, doğal afetlerin neden olduğu maddi kayıpları tazminatla telafi edebiliyor ve üretim faaliyetlerini sürdürebiliyor.
Kuraklığa Karşı Sigorta Bilincinde Artış
Son yıllarda artan iklim krizi ve değişken hava koşulları, tarımsal sigortaların önemini daha da artırdı. Kuraklık, don ve aşırı sıcak gibi olayların sıklaşması, üreticileri sigorta yaptırmaya yöneltti. TARSİM verilerine göre, her geçen yıl hem sigorta poliçesi sayısında hem de teminat altına alınan üretim alanlarında ciddi bir artış yaşanıyor.
Tarımda Sigorta Artık Vazgeçilmez
TARSİM’in yürüttüğü sigorta sistemi, kuraklık gibi doğal afetlere karşı üreticilerin geleceğini güvence altına alıyor. Devlet destekli prim oranları ve geniş kapsamlı teminat seçenekleriyle bu sistem, Türkiye’de tarımsal sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor.