SİBEL BAY
10 yıldır çanta üzerine çeşitli faaliyetler yürüten, çeşitli yerlerde çalışmasının ardından ise kendi atölyesini kurarak kişiye özel çantalar üreten Fatma Karamete, “Çanta ve ayakkabı kadının en önem verdiği ürünlerdendir. Ben bu durumu bir üst segmente taşıyarak hareket ediyorum. Kişiye özel yapmış olduğum çantalarda hem müşterinin tarzını yansıtacak şekilde hem de kendilerini özel hissedecekleri şekilde ufak detaylar ekliyor, isimlerinin baş harflerini çantalarına işliyorum.” Şeklinde ifade etti.
10 Yıl Önce Başladı
Okul yaşamı boyunca başarılı bir öğrencilik geçirdiğini dile getiren Fatma Karamete, ilk olarak Başkent Üniversitesi’nde Finans ve Ticaret bölümünü tamamladığını, daha sonra ise çantaya olan merakı ile çantaya en yakın bölüm olan İstanbul Aydın Üniversitesi’nde bulunan Ayakkabı ve Saraciye Tasarımı Bölümü’ne devam etmesinin ardından esnaflığa atılmasına ilişkin şöyle konuştu:
“Çanta merakım yaklaşık 10 yıl kadar önce başladı. Aklımda olan modelleri Ulus’ta bulunan bir ustanın yanına giderek yaptırıyordum. Daha sonra keyif alınca üniversitesine giderek detaylı bir eğitim almak istedim. Çantacılık bölümü olmadığı için en yakın bölüm olan ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nde bulunan Ayakkabı ve Saraciye Tasarımı bölümünü burslu olarak kazandım.”
İşletme Pandemi Döneminde Ortaya Çıktı
İlk yıl okula devam ettim, ikinci yıl ise bir yandan da kostüm tasarımcısı olarak setlerde çalışmaya başladım. Okul ile set birlikte çok zor gittiği için ne yazık ki okulu bırakmak durumunda kaldım. Setlerden sonra ise önemli ayakkabı firmalarında konsept danışmanlığı yaptım.
Daha sonra ise ünlü bir ayakkabıcı ile birlikte İstanbul’un Galata semtinde ortak olarak tasarım ayakkabı işine girdiğini ifade eden Karamete, bir süre sonra anlaşamayarak ortaklığı sonlandırdıklarını dile getirdi. Bir süre sonra İngiltere’ye taşınarak bir modacının asistanı olarak çalıştığını ancak pandeminin başlamasıyla birlikte Ankara'ya döndüğünü dile getiren Karamete, “Pandemi sürecinde Ankara'dayken bir şeyler yapmak istedim. En iyi yaptığım işlerden biri olan tasarım çantalara yöneldim. Bu sektör profesyonel olarak başladığım bir sektör değildi. Aksine zaman geçirmek için başladığım bir hobiydi ancak yaptığım işi çok sevdiğim için meslek haline dönüştürmek istedim. Bu vesile ile işlerimi de büyütebilmek ve geliştirebilmek adına kendi atölyemi açtım. İki yıl kadar önce ustam ile beraber burayı açtım.” dedi.
Aktif Olarak Yurt Dışına Ürün Yolluyor
Aktif olarak yurt dışındaki hemen her ülkeye satış yaptığını belirten Karamete, “Haftada 15 adet çanta üretiyoruz. Bu çantaların 2 ya da 3 tanesini ise hem yurt içi hem de yurt dışındaki fenomenlere göndererek markamızın bilinirliğini artırmak amacıyla sosyal medyanın gücünden yararlanmış oluyoruz." dedi.
E-ticaret üzerinden satışlarına devam eden Fatma Karamete, “Fiziksel olarak bir mağaza işletmesi olmadığımız için satışlarımızı e- ticaret platformları aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla fiziksel bir mağazada harcayacağımız masraftan kurtularak, bu harcamaları reklam giderleri için kullanıyorum. Markam da bu vesile ile büyüyebiliyor.” diye konuştu.
Esnaflık Bir Girişimciliktir
Bir mesleğin herhangi bir cinsiyetinin olmadığını ifade eden Karamete, “Esnaflık bir girişimciliktir. İnsanın mücadele etme gücü var ise burada herhangi bir cinsiyet ayrımından söz etmemiz oldukça yanlıştır. Dolayısıyla bir mesleğin kesinlikle cinsiyeti yoktur.” diye konuştu.
Yaklaşık 10 yıldır girişimcilik konusunda bir takım faaliyetlerde bulunduğunu ifade eden Karamete, “10 yıl içerisinde benim öğrendiğim en büyük derslerden biri istikrarlı olunması gerektiğidir. Bazen insan bir hevesle birtakım işlere girişebilir ancak bu işin devamlılığı sağlanmazsa başarıyı da elde etmesi neredeyse imkânsızdır. Dolayısıyla istikrarlı olunması son derece mühimdir.” dedi.
“Esnaflık Ruhum Sonsuzdur”
Çevresine esnaf olduğunu söylediğinde insanların kimi zaman çok şaşırdıklarını dile getiren Fatma Karamete, “ Bazen yeni tanıştığım insanlara esnaf olduğumu söylediğimde mesleğim ile görüntümü bağdaştıramayabiliyorlar ancak esnaflık ruhum bakidir.” şeklinde konuştu.
“Müşteriyle Birebir İletişim Kuruyorum”
Bir web sitesi kurmak yerine instagram üzerinden satışlarına devam ettiğini belirten Karamete, “ Ben müşteri ile birebir iletişim kuruyorum. Müşteri başkaları ile bir araya gelmekten ziyade benimle iletişim kurabiliyor. 15 kişi ile her hafta birebir yakın ilişki kuruyorum. Müşterilerime çantalarının yapım aşamalarına ilişkin videolar paylaşıyorum, endişe yaşayabilecekleri durumlara ilişkin bilgilendirme yapıyorum, kararsız kaldıkları durumlarda danışmanlık hizmeti sağlıyorum. Kısacası güven unsurunu temele alarak esnaflığımı yapıyorum.” dedi.
“Kadın Esnaf Olmanın Olumlu Tarafları ile Karşılaştım”
Karamete, kadın esnaf olarak çalışmanın zorluklarını yaşamadığını aksine olumlu yönleri ile karşılaştığını belirterek şu sözleri ekledi:
“Esnaflık yaşamına başladığım günden beri olumsuzluklarla karşılaşmaktan öte diğer esnaflar tarafınca hızlı ve olumlu bir şekilde benimsendim. Herhangi bir zorlukla karşılaştığımda da her zaman yapıcı ve yardımsever bir bakış açısı ile karşılaştım. Dolayısıyla kadın esnaf olmanın kötü ya da olumsuz bir yönünü görmekten öte olumlu ve keyifli bir alan olduğunu keşfettim. Aynı zamanda kadın girişimci olarak her türlü imkandan da yararlanmaya çalıştım. Bunlardan biri de kadın girişimci olarak KOSGEB’den almış olduğum makine desteğidir.”
Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Hüseyin Uzun: Kadınların Çoğalması ile Kalite Artıyor
Kadınların her alanda faaliyet göstermelerinin önemine ilişkin konuşan Ankara Umum Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, “Özellikle üretim sektörlerinde bizim kadın çalışanlara çok ihtiyacımız vardır. Bunu yalnızca ticari açıdan değil, ahlaki açıdan da düşünmemiz gerekir. Kadın gittiği ve var olduğu her yere saygınlık getirir. Kadının bulunduğu yerde ister istemez daha disiplinli ve saygılı bir ortam oluşur. Ben ayrıca idari anlamda da kadınların daha fazla söz sahibi olmalarını istiyorum ve bu anlamda çalışmalarımı da sürdürüyorum. Son zamanlarda kadın üye sayımız her geçen gün daha da çoğaldı. Kadının olduğu yerde her zaman kalite artar. Eğitim anlamında da bu durum etkindir. Kadınlar bir şeyi öğrenme konusunda hem daha hevesli hem de daha dikkatlidirler. Bizim mesleğimiz de güzel sanatların hakim olduğu bir alandır ve dolayısıyla hem yetenek hem de aktif öğrenme süreçlerini içerir.”
