Yabancı bir dilde düşünmenin karar alma süreçlerini şekillendirdiği uzun süredir tartışılan bir konudur. Bilimsel literatürde yer alan ve “The Foreign-Language Effect: Thinking in a Foreign Tongue Reduces Decision Biases” başlığını içeren bir araştırma, yabancı dil aracılığıyla verilen kararların daha rasyonel ve objektif olabildiğini öne sürmektedir.
Yabancı Dil Etkisi Nedir?
Araştırmada “yabancı dil etkisi” şeklinde ifade edilen kavram, bireylerin anadilleri dışında bir dilde düşünürken karar önyargılarının azalması durumunu belirtmektedir.
Çalışma, insanların yabancı bir dilde karar verirken anadillerinde gösterdikleri duygusal tepkilerden daha uzak davrandığını ve bu durumun karar mekanizmasını dönüştürdüğünü ifade etmektedir.
Araştırmanın Metodolojisi Nasıl Kurgulanmıştır?
Araştırma, anadiline ek olarak en az bir yabancı dil konuşabilen katılımcılarla yürütülmüştür. Katılımcılardan, rastgele biçimde belirlenen deneylerde görevleri ya anadillerinde ya da yabancı dillerinde yerine getirmeleri istenmiştir.
Çalışmada özellikle çerçeveleme etkisi, kayıptan kaçınma eğilimi ve risk alma davranışları gibi psikolojik değişkenler incelenmiştir.
Araştırma sonuçları, yabancı bir dil kullanılarak verilen kararların daha az önyargılı olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yabancı dilde düşünürken kazanç ve kayıp durumlarına yönelik daha temkinli risk tercihleri gösterdiği ve duygusal tepkilerinin net biçimde azaldığı tespit edildi. Bu durum, kararların daha analitik bir çerçevede biçimlendirdiğini göstermektedir.
Duygusal Mesafenin Kararlara Etkisi Nedir?
Uzmanlara göre yabancı dil, bireylerin duygusal bağlarının daha zayıf olduğu bir iletişim aracıdır. Bu duygusal mesafe, karar alma sürecinde sezgisel tepkilerin geri planda kalmasına sebep olmaktadır. Sonuçta bireyler, karar verirken daha dengeli, mantıklı ve objektif davranabiliyor.
Zihinsel Efor Daha Rasyonel Kararlar Getiriyor
Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur ise zihinsel çaba faktörüdür. Yabancı dilde düşünmenin, anadile göre daha fazla bilişsel efor gerektirmesi, bireyleri otomatik ve duygusal tepki vermesini önler.
Bu ek zihinsel yük, aynı zamanda kararların daha doğru ve rasyonel biçimde alınmasını sağlar.
