Klinomani, halk arasında “yataktan çıkamama sendromu” olarak bilinen ve kişinin yatak, yorgan ve yastığına aşırı bağlılık geliştirdiği psikolojik bir durumdur. Soğuk hava ve hafta sonları gibi belirli zamanlarda yatakta kalmak isteği yaygın olmakla birlikte, klinomani hastalarında bu istek sürekli ve nedensiz şekilde ortaya çıkar. Kişiler, yatağı adeta bir sığınak olarak görür ve tüm sorunlarından kaçmak için yataktan ayrılmayı reddeder.

Klinomani belirtileri arasında en sık rastlananlar; sürekli uyuma isteği, yataktan çıktıktan sonra geri dönme arzusu, yataktan çıkmaya karşı yoğun korku ve günlük yaşam aktivitelerini bile yatakta gerçekleştirme çabasıdır. Hastalar yeme, televizyon izleme ve ders çalışma gibi birçok faaliyeti yatakta yapmayı tercih eder. Ayrıca yorgan ve yastığa sarılma, kişiye güven ve huzur hissi verir. Fizyolojik ihtiyaçlardan bile uyumayı tercih etmek, klinomaniye özgü davranışlardandır.

Mel Gibson’ın “Diriliş”i İki Bölümle Geliyor
Mel Gibson’ın “Diriliş”i İki Bölümle Geliyor
İçeriği Görüntüle

Bu rahatsızlığın ortaya çıkmasında geçmişte yaşanan kayıplar, travmalar, kronik üzüntü, yoksulluk, düşük eğitim seviyesi ve depresyon gibi psikososyal faktörler etkili olabilir. Klinomani, kişinin sosyal hayatını, iş yaşamını ve öz saygısını olumsuz etkileyerek günlük işlevselliğini düşürür. Tedavi edilmediğinde, izolasyon ve sosyal çekilme artabilir. Bu nedenle erken tanı ve psikolojik destek büyük önem taşır.

Klinomani tedavisinde psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisi uygulanabilir. Uzman desteği sayesinde kişi yataktan çıkma korkusunu yenebilir, sosyal yaşamına yeniden adapte olabilir. Yataktan çıkamama sendromu hakkında farkındalık artırmak, hastaların yaşam kalitesini yükseltmek açısından önem taşımaktadır.

Muhabir: Sibel Bay