Türkiye’nin yerli fast-food markalarından Yesen Burger, son dönemde yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle konkordato ilan ederek gündeme geldi. Yerli girişim olmasıyla dikkat çeken zincir, mali yapısını koruma altına alırken kamuoyunda da “Yesen Burger kimin, sahibi kim? Osman Hüsem kimdir? Yesen Burger neden konkordato ilan etti?” soruları gündeme geldi.
YESEN BURGER KİMİN, SAHİBİ KİM?
Türkiye’nin yüzde100 yerli hamburger markalarından biri olan Yesen Burger, Enburger Gıda Üretim Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi çatısı altında faaliyet gösteriyor. 2000’li yılların başında kurulan marka, “Bi Yesen, Burgeri Anlarsın” sloganıyla uzun yıllardır Türk damak tadına uygun ürünler sunuyor. Özellikle Marmara Bölgesi’nde yoğunlaşan işletme, 18 şube ve yaklaşık 250 çalışanla hizmet veriyor.
Yerli bir fast-food alternatifi olarak doğan Yesen Burger, uluslararası zincirlerle rekabet edebilmek amacıyla franchise ağı oluşturmayı ve yeni yatırımlarla büyümeyi hedeflemişti. Ancak artan girdi maliyetleri, kira giderleri ve enerji fiyatlarındaki yükseliş, şirketin finansal yapısını zayıflattı.
Bu süreçte yatırımların yavaşlaması ve gelir-gider dengesinin bozulması sonucunda Yesen Burger, Ekim 2025’te Küçükçekmece Asliye Ticaret Mahkemesi’ne konkordato başvurusunda bulundu. Mahkeme, şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıyarak borçların yeniden yapılandırılmasına olanak sağladı.
OSMAN HÜSEM KİMDİR?
Osman Hüsem, Yesen Burger’in kurucu ortaklarından biri ve şirketin yönetim kurulu başkanı olarak tanınıyor. Türkiye gıda sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren Hüsem, özellikle yerli üretim ve tedarik zinciri alanında tecrübeye sahip bir isim. Gıda sektöründe çeşitli girişimlerde bulunan Hüsem, Yesen Burger markasıyla Türk fast-food pazarında yerli bir alternatif oluşturmayı hedeflemişti.
Osman Hüsem’in liderliğinde Yesen Burger, hem lezzet hem de fiyat politikasıyla geniş bir müşteri kitlesine ulaşmıştı. Hüsem’in iş modeli; sürdürülebilir büyüme, kalite odaklı üretim ve yerli kaynakların etkin kullanımı ilkelerine dayanıyor. Ancak ekonomik koşulların kötüleşmesiyle birlikte şirketin finansal yükü artınca, yönetim konkordato ilanı yoluyla yeniden yapılanmaya gitti.
YESEN BURGER NEDEN KONKORDATO İLAN ETTİ?
2020’li yılların ortasından itibaren Türkiye’de yaşanan ekonomik dalgalanmalar, fast-food zincirleri dahil olmak üzere birçok gıda işletmesini doğrudan etkiledi. Artan hammadde fiyatları, kira giderleri, enerji maliyetleri ve tedarik zincirindeki belirsizlikler, sektörde faaliyet gösteren yerli markalar için ciddi mali baskı oluşturdu.
Yesen Burger de bu tablo içinde ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldı. Şirketin büyüme stratejisi yüksek sabit giderleri beraberinde getirirken, satış gelirleri aynı oranda artmadı. Bu durum nakit akışını bozdu ve finansal dengenin sürdürülebilirliğini zora soktu.
Marka, konkordato ilan ederek borçlarını yeniden yapılandırma ve faaliyetlerini sürdürebilme fırsatı elde etti. Mahkeme tarafından verilen geçici mühlet süresince Yesen Burger, şubelerini kapatmadan faaliyetlerine devam edecek. Süreç boyunca şirketin amacı, borçların ödenmesi, çalışanların iş güvencesinin korunması ve markanın pazar payının yeniden güçlendirilmesi olarak açıklandı.
KONKORDATO SÜRECİ NE ANLAMA GELİYOR?
Konkordato, borçlarını ödemekte zorlanan şirketlerin alacaklılarıyla mahkeme gözetiminde anlaşma yaparak yeniden yapılanma sürecine girmesini sağlayan bir hukuki koruma mekanizmasıdır. Bu süreçte şirketin varlıklarına el konulmaz; ancak mahkeme, belirli bir süre boyunca borç tahsilatlarını durdurarak firmaya mali iyileşme şansı verir.
Yesen Burger için verilen 3 aylık geçici mühlet, markanın finansal tablolarını düzenlemesine, yeni yatırımcılarla görüşmesine ve ödeme planlarını yeniden yapılandırmasına olanak tanıyacak. Böylece hem mevcut şubelerin açık kalması hem de çalışanların mağduriyet yaşamaması hedefleniyor.
Yesen Burger’in konkordato süreci, Türkiye’deki yerli fast-food markalarının ekonomik koşullar karşısında yaşadığı zorlukların somut bir örneği olarak değerlendiriliyor. Özellikle son dönemde maliyet baskısı altındaki küçük ve orta ölçekli işletmelerin benzer adımlar atması, sektörde yeniden yapılanma sürecini hızlandırıyor.
