Yaklaşık 47 yıldır ahşap oyma sanatı ile uğraşan Hasan Uysal, bu alanda kendini geliştirerek, tamamen kendi çabasıyla bu noktaya ulaştığını ifade etti. Uysal, “Bu mesleğe hobi olarak başladım. Hiçbir ustam ya da öğreticim yoktu; tamamen kendi gayretimle bu seviyeye geldim” dedi.
Ankara Kalesi’nin Can Sokak’ında yer alan atölyesinde, 3 boyutlu rölyef ve derin oyma teknikleriyle eserler üreten Uysal, “Benden çok daha üst seviyede oyma yapan ustalar olsa da benim yaptığım türden oyma yapan oldukça nadirdir. Çünkü çok meşakkatli bir iştir” ifadelerini kullanarak sanatının zorluğuna dikkat çekiyor.
Uysal, aynı zamanda yaptığı bıçakları da kendisi üretiyor. Ahşap oyma sanatını icra etmek için kullandığı bıçakların detaylı ve özgün olduğunu belirten Uysal, “Birçok kişi bıçaklarım için patent almam gerektiğini söyledi, ancak ben bu süreci kendimce sürdürüyorum” dedi.
Ahşap, Uysal için sadece bir malzeme değil, aynı zamanda derin bir anlam taşıyor. Uysal, ahşap hakkında şunları kaydetti:
“Ahşap, Allah’ın insanoğluna yarattığı en mükemmel nesnedir. O, canlıdır, geri dönüşebilir ve her şeyinden faydalanabildiğimiz doğal bir malzemedir. Ben de buradan yola çıkarak bu işe başladım.”
Yaptığı eserlerin uzun süreli emek gerektirdiğini ifade eden Uysal, ahşapla çalışmanın kendisine huzur verdiğini belirtiyor. Uysal, ahşap oymacılığının kaybolmaya yüz tutmuş bir meslek olduğunu belirterek, bu sanatın gelecek nesillere aktarılmasının önemine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Ahşap oymacılığı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler grubundandır. Bu sanatın ortaokul seviyesinde ders olarak verilmesini öneriyorum. Gençlerimize bu sanatı öğretmeli ve onları teşvik etmeliyiz”
Gelecek nesillere bir şeyler aktarmayı hedefleyen Uysal, “Ben bu mesleği torunlarıma da öğretmeyi düşünüyorum. Ahşap oymacılığı, sabır ve kararlılık gerektiren bir sanattır. Bu işe gönül verenlerin, azimle çalışarak kendilerini geliştirebileceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.