Anadolu’nun farklı şehirlerinde zamana yenik düşerek yok olmaya yüz tutmuş tarihi ahşap eserler, Ankara Kalesi’ndeki atölyelerde yeniden hayat buluyor. Geleneksel Türk ahşap işçiliğinin örneklerini taşıyan kapı kanatları, pencere pervazları, cami kürsüleri ve tavan süslemeleri, ustaların elinde restore edilerek hem kültürel mirasın korunmasına katkı sağlıyor hem de sanat meraklılarının ilgisine sunuluyor.
Yarım Asırlık Emekle Anadolu’yu Geziyorlar
Yaklaşık 50 yıldır antika eserlerin korunması ve geleceğe taşınması için çalışmalar yürüten ustalardan Yaşar Gülegen, Anadolu’yu karış karış gezerek tescil edilmemiş, unutulmuş ya da yıkılmaya yüz tutmuş yapılardan kültürel değeri olan ahşap parçaları titizlikle topladıklarını belirtti. Gülegen, bu parçaların büyük bir özenle yerinden zarar verilmeden söküldüğünü ve atölyelere getirildikten sonra tamir edilerek eksik bölümlerinin tamamlandığını dile getirdi.
Geleneksel Ahşap İşçiliği Kültürü Yaşatıyor
Osmanlı dönemine ait eserlerin üzerinde kündekari, oyma, kakma, ajur ve kök boya gibi geleneksel tekniklerin uygulandığı, bu eserlerin dönemin ustalığını ve estetik anlayışını yansıttığı ifade ediliyor. Kapılardan tavan süslemelerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu parçalar, modern şehir hayatında kaybolmaya yüz tutan ahşap işçiliğinin yaşatılması açısından önem taşıyor.
Gülegen, “Odun olmaktan kurtardığımız her parça kültürümüz için yeniden kazanılmış bir değer anlamına geliyor. Bu eserler, Türk sanatının ve zanaatkârlık geleneğinin günümüze taşınmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Ankara Kalesi’nde Kültürel Mirasın Korunmasına Katkı
Ankara Kalesi, tarihi dokusu ve kültürel mirası ile bu sürecin önemli merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor. Atölyelerde sergilenen ve restore edilen ahşap eserler, yerli ve yabancı ziyaretçiler için kültürel bir durak niteliği taşıyor. Ancak bölgenin, tarihi bir alana yakışmayan sorunlarla mücadele ettiği de dile getiriliyor. Otopark yetersizliği, çevre temizliği eksiklikleri ve düzensiz yapılaşma gibi problemler, Ankara Kalesi’nin potansiyelinin tam anlamıyla değerlendirilememesine yol açıyor.
Bu sorunlara dikkat çeken Gülegen, “Tarihi bir bölgede araçların kontrolsüz park edilmesi yürümeyi dahi zorlaştırıyor. Ankara Kalesi, kültürümüzü ve tarihimizin izlerini tanıtmak için büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyelin korunması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor” diye konuştu.
Ekonomiye ve Kültüre Katkı Sağlıyor
Tarihi ahşap eserlerin titizlikle restore edilerek kültür ekonomisine kazandırılması, yalnızca kültürel mirasın korunmasına değil aynı zamanda ekonomik hareketliliğe de katkı sağlıyor. Yeniden işlenen ve özgün hali korunarak hayata döndürülen bu parçalar, sahil kasabalarındaki evlerden özel koleksiyonlara kadar pek çok alanda kullanılabiliyor. Böylece sürdürülebilir bir üretim ve kültürel mirasın korunması aynı anda sağlanmış oluyor.
