Böbrek taşları, Türkiye’de milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunu haline geldi. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, özellikle yaz aylarında artan sıvı kaybının ve yetersiz su tüketiminin taş oluşumunu tetiklediğini belirterek, erken önlem almanın önemine dikkat çekti.

10 Milyondan Fazla Kişi Etkileniyor

Türkiye'de böbrek taşı hastalığının yaygınlığı her geçen yıl artıyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Gökhan Atış, toplumun yüzde 12-13’ünde böbrek taşı görüldüğünü belirterek, "Bu oran, ülke genelinde 10 milyondan fazla kişinin bu rahatsızlıkla mücadele ettiğini gösteriyor. Artık ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldi" ifadelerini kullandı.

Sıcak Hava ve Az Su: Risk Katlanıyor

Böbrek taşı oluşumunu etkileyen birçok faktör olsa da, sıcak havalarda artan sıvı kaybı durumu daha da kritik hale getiriyor. Prof. Dr. Atış, "Kavurucu yaz sıcaklarıyla birlikte sıvı kaybı ciddi oranda artıyor. Yetersiz su tüketimi, genetik yatkınlık ve protein ağırlıklı beslenme bu sinsi hastalığın başlıca tetikleyicileridir" diyerek riskin altını çizdi.

Beslenme Doğrudan Etkili

Taş oluşumunda yanlış beslenme alışkanlıklarının etkisine dikkat çeken Atış, günlük sıvı tüketiminin en az 2,5 litre olması gerektiğini belirtiyor. “Bu sıvı gün içine dengeli şekilde yayılmalı. Yemeklere tuz eklemekten kaçınılmalı, protein tüketimi kişinin kilosuna uygun olmalı. 70 kiloluk bir birey için günlük 70 gram protein yeterlidir” diye ekledi.

Her Taş Ameliyat Gerektirmiyor

Cerebral Palsy (CP) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Cerebral Palsy (CP) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Taş hastalığında cerrahi müdahalenin her zaman şart olmadığını ifade eden Prof. Dr. Atış, “Eğer taş, tıkanıklık, enfeksiyon ya da ağrı gibi ciddi bir duruma yol açmıyorsa, genellikle takip yeterlidir. Ancak bu belirtilerden biri bile varsa müdahale kaçınılmazdır” dedi.

Konforlu Tedavi Mümkün

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte böbrek taşı tedavilerinde konfor da arttı. “2 cm’den küçük taşlar için genellikle vücut dışından uygulanan şok dalgasıyla taş kırma (ESWL) yöntemini kullanıyoruz. Bu uygun değilse endoskopik yöntemle, lazerle taşları toz haline getiriyoruz. Daha büyük taşlarda ise sadece 1 cm’lik bir kesiyle taşı çıkarabiliyoruz” açıklamasını yaptı.

Koruyucu Önlemler

Tedavinin yanı sıra koruyucu önlemlerin de büyük önem taşıdığına değinen Atış, “Taşın yapısına uygun ilaç tedavileriyle tekrar oluşumun önüne geçilebiliyor. Dengeli beslenme, düzenli hareket, yeterli su tüketimi ve ideal kiloyu korumak böbrek sağlığı açısından son derece kıymetlidir” dedi.

Kaynak: DHA