Deprem sırasında açığa çıkan enerji miktarı oldukça büyüktür ve bu durum, "Bu enerji elektrik üretiminde kullanılabilir mi?" sorusunu gündeme getirmektedir. Teorik düzeyde evet, depremlerden enerji elde etmek mümkündür. Ancak bu fikrin uygulamaya geçirilmesi, ciddi teknik ve sistemsel engellerle karşı karşıyadır.
Elektrik üretimi açısından en temel gereklilikler; süreklilik, öngörülebilirlik ve sistem entegrasyonudur. Ne var ki depremler, doğaları gereği ne zaman olacağı önceden bilinemeyen, yerel ve ani olaylardır. Bu da onları güvenilir bir enerji kaynağı olmaktan çıkarır.
Dahası, deprem anlarında elektrik iletim ve dağıtım sistemleri otomatik olarak devre dışı kalacak şekilde tasarlanmıştır. Bu güvenlik önlemi, yangın, kısa devre ve sistem çöküşü gibi risklerin önüne geçmek amacıyla uygulanır. Dolayısıyla enerjinin en yoğun açığa çıktığı anda bile bu gücün şebekeye aktarılması neredeyse imkânsızdır.
Modern enerji sistemleri, özellikle yenilenebilir kaynaklara entegre olabilecek biçimde esnek ve dengeleme yeteneğine sahip olacak şekilde planlanmıştır. Örneğin:
Rüzgar enerjisi, bölgesel rüzgar verileri analiz edilerek planlanır ve yüzde 25-45 arasında değişen kapasite faktörleriyle çalışır.
Güneş enerjisi, güneşlenme süresi temel alınarak tasarlanır ve yüzde 10-25 verimlilikle elektrik üretir.
Gelgit enerjisi, astronomik döngülere dayandığı için son derece öngörülebilirdir.
Dalga enerjisi, deniz yüzeyindeki hareketlilik verilerine göre modellenebilir ve kıyı bölgelerinde süreklilik sağlar.
Bu kaynakların ortak özelliği, ölçülebilir, modellenebilir ve sistemle uyumlu doğal süreçlere dayanmalarıdır. Enerji üretimleri belirli düzeyde kontrol altına alınabilir ve gerektiğinde başka bölgelere yönlendirilebilir.
Buna karşılık, deprem enerjisinden faydalanmak mümkün olsa bile, üretim süreci kontrol edilemez, sistem entegrasyonu sağlanamaz ve altyapı zararları nedeniyle bypass gibi önlemler uygulanamaz.
Deprem enerjisinden elektrik üretmek bilimsel olarak ilgi çekici bir fikir olsa da, pratikte mevcut enerji sistemleriyle uyumlu değildir. Enerji üretiminde sadece güç değil; aynı zamanda süreklilik, yönlendirilebilirlik ve güvenilirlik esastır. Bu açıdan bakıldığında, depremlerden enerji elde etmek gerçekçi bir çözüm sunmamaktadır.