Siber güvenlik, artık sadece teknoloji uzmanlarının değil, diplomatların da gündeminde. Uluslararası toplantılarda siber saldırılar, veri ihlalleri ve dijital altyapının korunması gibi hususlar ön sıralarda yer almaya başladı. Çünkü siber tehditler klasik anlamda bir savaş ilanı olmadan devletlerin birbirine zarar verebildiği yeni bir cephe açmış durumda. Bahse konu yeni cephede ise en etkili silah, siber diplomasi olarak karşımıza çıkıyor.
Siber Diplomasi Nedir?
Siber diplomasi, ülkelerin dijital güvenlik politikalarını, uluslararası hukuk ve iş birliği çerçevesinde yönettiği yeni nesil bir diplomasi alanıdır. Hem tehditleri önleme hem de uluslararası normlar belirleme amacı taşımaktadır. NATO ve Avrupa Birliği gibi çok taraflı örgütler bu konuda norm geliştirici aktör hâline gelmek maksadıyla çalışmalarını sürdürmektedir.
Türkiye'nin Siber Güvenlik Stratejisi
Türkiye, son yıllarda siber diplomasi alanında kurumsal adımlar atıyor. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi çerçevesinde, kamu-özel sektör iş birliği artırılırken, TSK ve MİT gibi kurumlar da siber tehditlere karşı aktif rol üstleniyor. Özellikle seçim güvenliği, kritik altyapıların korunması ve sosyal medya üzerinden yürütülen dezenformasyonla mücadele alanlarında proaktif bir yaklaşım izleniyor.
Siber Güvenlikte Müttefiklik Dönemi
Gelecekte ülkeler, yalnızca askerî değil, siber müttefiklik kurarak birbirlerinin dijital güvenliğini destekleyecek gibi görünüyor. Dijital NATO olarak adlandırılan girişimler, bu yönde atılan ilk adımlar olarak değerlendiriliyor.
Her Saldırı Diplomatik Bir Mesaj!
Siber güvenlik diplomasisi, sadece teknoloji değil, aynı zamanda uluslararası güç dengeleriyle ilgili faaliyetler olarak görülmeli. Diplomasinin dijital versiyonu artık sadece arka planda değil, doğrudan krizlerin seyrini belirliyor. Her saldırı, diplomatik bir mesaj; her savunma, bir pozisyon belirlemesi anlamına geliyor.