Gezegenlerin, Güneş gibi yıldızların çevresinde dönmesi çoğunlukla kütleçekim kuvvetiyle açıklanır ancak Dünya gibi bir gezegenin kendi ekseni etrafında dönmesi, farklı ve ilginç bir bilimsel sürecin sonucudur.
Dünya’nın Oluşum Süreci ve Dönmeye Başlaması
Dünya, milyarlarca yıl önce bir gaz ve toz bulutu içinde kütleçekim etkisiyle bir araya gelen parçacıklardan oluştu. İlk oluşum sürecinde gezegenimiz, günümüzdeki gibi mükemmel bir küre şekline sahip değildi. Bu tür düzensiz cisimler döndürülmeye çok yatkındır.
O dönemde dünyaya çarpan gökcisimlerinin büyük çoğunluğu, Dünya’nın kütle merkezinden geçmeyen eksenlere çarptığı için gezegen dönmeye başladı.
Dönüş Ekseninin Yönü ve Çeşitliliği
Dünya’nın dönüş ekseni, güneş etrafındaki yörüngesiyle paralel değildir. Bazı gezegenler “varil gibi” yuvarlanırken, bazıları ters yönde döner. Bu eksen yönü, gezegenlerin oluşum sürecinde yaşanan çarpışmaların bileşiminden kaynaklanır.
Dönmeyi Durduracak Kuvvet Eksikliği
Bir cisim dönerken durmasını sağlayabilecek şey genellikle sürtünmedir ancak Dünya’nın uzaydaki sürtünmesi ihmal edilebilecek kadar küçüktür. Atmosfer içinde gözlemlediğimiz sürtünme, uzay boşluğuna kıyasla yoğun olsa da Dünya’nın hareketini durdurmaya yetmez.
Dünya’nın dönüşü yalnızca çok büyük bir gökcisminin çarpmasıyla değişebilir. Böyle bir çarpışma ekseni değiştirse bile, gezegen yine dönmeye devam edecektir. Bu nedenle Dünya, bir kez dönmeye başladıktan sonra durması mümkün olmayan bir hareket kazandı.