Dün gerçekleşen Erdoğan- Putin görüşmesinin ardından yeni doğalgaz politikaları şekillenmeye başladı.
Türkiye'nin doğal gaz merkezi olma çalışmaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'nın Soçi kentine yaptığı ziyaret sonrası hızlanırken, dikkatler iki ülkenin bu alanda atacağı adımlara yoğunlaşıldı.
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası doğal gazda büyük oranda Rusya’ya bağımlı olan ve 2027’ye kadar bu ülkeden fosil yakıt ithalatına tamamen son vermeyi taahhüt eden Avrupa için, doğalgaz en önemli enerji kaynağı olmayı sürdürüyor. Türkiye ise bu süreçte hem kendi hem de Avrupa ülkelerinin enerji arz güvenliğine katkıda bulunacak doğalgaz merkezi olma hedefini gerçekleştirmek üzere hamleler yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 4 Eylül'de Rusya'nın Soçi kentinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşme kapsamında, Putin'in "Gazprom, BOTAŞ'a yol haritasını sundu, sırada ortak çalışma grubunun kurulması var. Üçüncü ülkelere de doğal gaz sevk edeceğimizi söyleyebiliriz." ifadeleri gaz merkezinin inşasına yönelik sürecin hızlandığına işaret etti.
Erdoğan ise dün yaptığı açıklamada doğal gaz merkezinin yapısına yönelik “Türkiye'de kurulacak doğalgaz merkeziyle hem enerji nakil hem de fiyatlandırma konularında ilerleme sağlanacaktır." ifadeleri yer aldı.
Doğalgaz merkezi yerleşkesi konusunda da İstanbul'daki Finans Merkezi’ne benzer bir merkezin kurulmasının planlandığını kaydeden Erdoğan, bu planın Rusya ile görüşüleceğini belirtmişti.
Türkiye Üzerinden Gaz İhracatına İzin Verilebilir
George Mason Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Enerji Uzmanı Umud Shokri, Türk ve Rus liderlerin Türkiye'de gaz ve enerji merkezi kurma girişimine yönelik desteklerinin ve özellikle Putin'in Gazprom ve BOTAŞ arasında bir yol haritası oluşturulacağına ilişkin açıklamaları sonrası iki ülkeden de daha somut adımlar beklenebileceğini kaydetti.
Shokri, söz konusu yol haritası kapsamında boru hatları ve depolama tesislerinin inşasının ve diğer altyapı iyileştirmelerinin de yer alabileceğine dikkat çekerek, "Türkiye'nin doğal gaz altyapısının güçlendirilmesi, uzun vadeli tedarik anlaşmalarının yapılması ve Türkiye üzerinden gaz ihracatına izin verilmesi de bu plana dahil olabilir. Ayrıca, yasal çerçeveleri koordine etmek ve uygulamayı denetlemek üzere bir çalışma komitesi oluşturulması da söz konusu olabilir. Bu yol haritasının genel hedefleri, enerji işbirliğini geliştirmek, bölgesel enerji güvenliğini güçlendirmek ve Türkiye'yi gaz transit ve dağıtımında önde gelen bir aktör haline getirmektir." şeklinde konuştu.
Bu amaç doğrultusunda, Türkiye'ye güvenilir gaz tedarikinin sağlanabilmesi için uzun vadeli tedarik sözleşmelerinin görüşülmesi ve diğer ülkelere gaz ihracatı olasılıklarının incelenmesi gerektiğine işaret eden Shokri, "Aynı zamanda gaz ihale mekanizmasını ve yasal faaliyetleri denetleyecek ortak bir çalışma grubunun oluşturulması da gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de kurulması planlanan gaz merkezinin Türkiye-AB ilişkilerinin etkisini ele alan Shokri, "Öncelikle, bu girişim Avrupa ülkelerine alternatif bir gaz tedariki sağlayarak tek bir sağlayıcıya bağımlılığı azaltacak ve enerji güvenliğini artıracak. Avrupa genelinde gaz fiyatlarının belirlenmesinde oynayacağı rol sayesinde rekabetçi fiyatlandırmayı da teşvik ederek Avrupalı tüketiciler için gazı daha erişilebilir ve ucuz hale getirebilir." değerlendirmesini yaptı.
Shokri, enerjide Rusya’ya olan bağımlılığından hoşnut olmayan AB ülkeleri için Türkiye'nin bir alternatif oluşturduğunu dile getirerek, "Türkiye'deki gaz dağıtım merkezi, Avrupa'nın enerji dengelerini de değiştirme potansiyeline sahiptir. Ortaya çıkabilecek problemlerin yönetilebilmesi de iki tarafın diplomatik çabalarına bağlı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Gazın EPİAŞ Piyasasında Satılması Bekleniyor
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener ise iki ülke arasında devam eden görüşmelerin ticari sır niteliği taşıdığını ve bu nedenle bazı detayları açıklamanın mümkün olmadığının altını çizerek, "Bütün taraflar için en mantıklı sistem, Rus gazının Enerji Piyasaları İşletme AŞ (EPİAŞ) piyasasında satılması gibi görünüyor." şeklinde konuştu.
Doğalgaz merkezinin Türkiye'nin Karadeniz'de keşfettiği gazla birlikte Rus gazının da alındığı, satıldığı ve ticari emtia olarak işlendiği bir mekanizma olması gerektiğini aktaran Akyener, bu mekanizmadan hem Türk firmaların hem de yabancı firmaların gaz alım satımı yapabileceğini kaydetti.
Akyener, Rusya ya da Türkiye tarafından ilerleyen dönemde gaz satış fiyatıyla alakalı bir duyurunun da yapılmasının beklendiğini söyleyerek, "Rusya'nın boru hatlarıyla da ilgili bir açıklaması olacaktır. Rusya'nın, Türkiye'ye ilave gaz getirmesi gerekiyor ki böyle bir hub oluşabilsin. Bu boru hatlarının devreye girme süreci başladıktan sonra, bu gazın, ya Türkiye üzerinden ya Türkiye tarafından ya da Türk yatırımcılar tarafından Avrupa'daki hangi ülkelere nasıl ve hangi koşullarla satılacağıyla ilgili çalışmaların başlaması lazım. Bunların hepsini adım adım göreceğiz" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin şu sıralar Bulgaristan ve Macaristan'a doğalgaz ihracatı konusunda yaptığı anlaşmaların devamının da gelebileceğine işaret eden Akyener, "Bunun arkası gelir. Tabii biz şu an ilgili ülkelere çok yüksek hacimli gaz vermiyoruz. İlgili ülkelerin tüketimleri de çok büyük değil. Ama Türkiye, Avrupa'ya çok daha fazla doğal gaz ihraç edebilmek için çalışmalar yapıyor. Bunu adım adım göreceğiz." öngörüsünde bulundu.
Türkiye, Macaristan ile 21 Ağustos'ta, Bulgaristan ile de ocak ayında bu ülkelere doğal gaz ihraç etmek üzere anlaşma imzalamıştı. Bulgaristan ile yapılan anlaşmanın 13 yıl süreyle yıllık 1,5 milyar metreküp doğal gaz ihracatını kapsadığı açıklanmıştı.
AA