Sosyal medya platformu Instagram’da “Evimiz Tekerlek” isimli hesapları ile paylaşım yapan Elif ve Bülent Ovacıkaşı, çocukları İdil ile birlikte şehir hayatını bırakarak karavanda yaşamayı tercih ettiklerini ifade etti. Uzun yıllardır seyahat ettiklerini dile getiren çift, bu kararın ani olmadığını, zaman içinde şekillenen bir yaşam tercihi olduğunu kaydetti.
Seyahat Deneyimi, Şehirden Uzak Yaşam Sürecini Şekillendirdi
Çocuk sahibi olmadan önce Türkiye’nin birçok kentini otostopla gezdiklerini söyleyen Ovacıkaşı çifti, şehir hayatından kopuş sürecinin sosyal ilişkiler üzerinden biçimlendirdiğini dile getirdi. Şehir yaşamının içinde bulundukları süreçte kendileri için sürdürülebilir olmadığını vurgulayan çift, şu ifadeleri kullandı:
“Şehir hayatındaki ilişkiler ve arkadaşlıklar bize samimi gelmemeye başlamıştı. Kalabalık ve gürültü bizi yormuştu, komşular birbirini tanımıyor, ihtiyaç anında yardım edecek kimse olmuyordu. Bu durum bizi kendi içimize yöneltti ve minimal bir yaşam arayışına itti.”
Karavan Yaşamı ve Minimalizm
Karavan yaşamını bilinçli bir tercih olarak tanımlayan Ovacıkaşı ailesi, bu düzenin beraberinde minimal bir yaşam biçimi getirdiğini ifade etti. Karavanda yaşamın sınırları net biçimde çizdiğini dile getiren çift, şu değerlendirmede bulundu:
“Karavanda yalnızca gerçekten gerekli olan eşyaları alabiliyorsunuz. İstekler kendiliğinden ikinci planda kalıyor. Bu da hayatı sadeleştiriyor.”
Minimal Yaşam Arayışı ve Karavan Hayatı
Karavan yaşamını bir zorunluluktan öte bilinçli bir tercih olarak değerlendiren Ovacıkaşı çifti, bu yaşam biçiminin minimalizmi beraberinde getirdiğini dile getirdi. Karavanda yaşamın sınırları net biçimde belirlediğini dile getiren çift, “Karavan hayatı, gereksiz şeylerden arınmış, ihtiyaçlara öncelik veren bir yaşam demek. Burada sadece gerçekten gerekli olanı alabiliyorsunuz, istekler ise ikinci planda kalıyor. Bu da hayatı sadeleştiriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Çocuklu Bir Aile Olarak Karavanda Yaşamanın Zorlukları Nelerdir?
Karavan yaşamına geçiş sürecinde çeşitli zorluklarla karşılaştıklarını dile getiren Ovacıkaşı çifti, sınırlı su ve alışveriş imkânları, konaklama sorunları ve yasal kısıtlamaların bu zorluklar arasında bulunduğunu ifade etti. Sürekli hareket halinde olmanın başlarda yorucu olduğunu belirten çift, zamanla bu düzene uyum sağladıklarını aktardı.
Çocukla birlikte yaşamanın günlük planlamayı zorunlu kıldığını ifade eden çift, “Yemek, uyku ve aktiviteleri çocuğa göre planlamak gerekiyor. Bu durum aile içi yaşamın daha dengeli ilerlemesini sağladı” dedi.
“Karavan, İdil için Bir Ev”
Dört yaşındaki kızları İdil’in bu yaşam biçimine uyumunda bir problem yaşandığına dikkat çeken Elif ve Bülent Ovacıkaşı, İdil’in doğduğundan bu yana kamp ve karavan kültürü içinde büyüdüğünü dile getirdi.
“İdil, doğduğundan beri kamp ve karavan yaşamına alışkın. Hafta sonları neredeyse her hafta bizimle birlikte kamp yapıyor, çadırda veya karavanda kalıyordu. Şimdi ise doğayla iç içe yaşıyor; yengeçlerle yüzüyor, balıkları inceliyor ve deniz canlılarını gözlemleyerek öğreniyor. Onun adaptasyonu tamamen sorunsuz oldu ve Karavan artık onun için bir ev. Bu yaşam tarzı onun doğa sevgisi, merak duygusu ve keşfetme yeteneğini geliştirdi.” diyen çift, doğayla iç içe büyümenin çocuğun gelişimine olumlu katkı sunduğunu ifade etti.
Karavanda Günlük Yaşam Nasıl Sürdürülüyor?
Karavandaki günlük yaşamın belirli rutinler etrafında şekillendiğini belirten Ovacıkaşı ailesi, günün çoğunlukla kahvaltı ve kahveyle başladığını dile getirdi. Gün içinde balık avı, denize girme ve çevrede çeşitli aktiviteler yaptıklarını aktaran çift, su ihtiyaçlarını yaklaşık dört günde bir karşıladıklarını kaydetti.
“Karavan yaşamı, şehir hayatından daha yorucu olabilir ancak aynı zamanda çok daha dolu ve anlamlı bir yaşam sunuyor. Her gün yeni bir görev, yeni bir deneyim ve sürekli hareket hali ile geçiyor. Suyumuzu taşıyarak dolduruyoruz. Temizlik ve karavanın düzenli tutulması günlük sorumluluklarımız arasında” diyen çift, çevre temizliğini de önemsediklerini ifade etti.
Şehir Hayatında Özlenenler
Karavan yaşamında en çok çamaşır makinesinin eksikliğini yaşadıklarını dile getiren Ovacıkaşı çifti, bu durumu bir problem olarak görmediklerini belirtti. Bu konuda, “En çok eksikliğini hissettiğimiz şey çamaşır makinesi ancak bunu da bir problem olarak görmüyoruz; leğende veya kovada çamaşır yıkamak, hatta çitileyerek temizlemek bile keyifli olabiliyor.” dedi.
Fırın yemekleri gibi bazı alışkanlıkların şu an mümkün olmadığını ifade eden çift, ilerleyen süreçte küçük bir soba kurarak bu ihtiyacı karşılamayı planladıklarını kaydetti.
Deneyimlerini Sosyal Medyada “Evimiz Tekerlek” Hesabı ile Aktarıyorlar
Elif ve Bülent Ovacıkaşı, sosyal medyada “Evimiz Tekerlek” adıyla paylaşımlar yaptıklarını belirtti. Gelen yorumların farklı görüşleri yansıttığını dile getiren çift, özellikle çocuk üzerinden yapılan eleştirilerin dikkat çektiğini ifade etti.
Bu eleştirilere ilişkin olarak konuşan Bülent Ovacıkaşı, “Gelen yorumlar genellikle üç gruba ayrılıyor: Bir kısmı bizi destekliyor ve merakla paylaşımlarımızı takip ediyor. Bir kısmı ise özellikle çocuğumuz üzerinden eleştiriler yapıyor; ‘Çocuğun kreşe gitmesi gerekirdi’ gibi yorumlar geliyor. Son grup ise merak ve ilgiden kaynaklı sorular soruyor, özellikle gelirimizle ilgili. Biz, İdil ile sürekli birlikteyiz; yemek yiyor, oyun oynuyor, uyuyor ve onun gelişimini birebir destekliyoruz. Bununla beraber kızımın daha önceden bir kreş deneyimi de var. Annesi de bu alanda eğitim görmüş biri. Elimizden geldiğince onu hiçbir konuda eksik bırakmıyoruz. Böylece insanlar bazen yanlış algı oluştursa da, çocuğumuzun sosyal ve duygusal gelişiminde herhangi bir eksiklik yaşamıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Karavan Yaşamını Uzun Vadede Sürdürmek Mümkün müdür?
Karavan yaşamının çocuklu bir aile için uzun vadede sürdürülebilir olmadığını ifade eden Ovacıkaşı çifti, İdil okul çağına geldiğinde daha sabit bir yaşam düzenine geçmeyi planladıklarını dile getirerek şu ifadelere yer verdi:
“Çocuksuz bir aile için karavan yaşamını uzun süre sürdürmek mümkün olabilir, ancak çocuklu aileler için bu ömür boyu sürdürülebilecek bir yaşam değildir. İdil okul çağına geldiğinde, daha sakin ve kalabalıktan uzak bir sahil kasabasında sabit yaşam planlıyoruz. Bu yaşam; karavanla veya küçük bir evde, hatta tiny house tarzı bir yapı ile olabilir. Ömür boyu gezerek yaşamak gerçekçi bir hedef değil; çocuk için eğitim ve sosyal gelişim gereklilikleri öncelikli”.
Karavan Yaşamının Zorlukları ve Kazanımları
Karavan yaşamının fiziksel koşullarının zaman zaman zorlayıcı olduğunu ifade eden Elif ve Bülent Ovacıkaşı, su taşımak, sınırlı eşya ve kıyafetle yaşamak gibi durumların günlük hayatın bir parçası olduğunu ifade etti.
Buna karşın doğayla iç içe olmanın sunduğu kazanımlara dikkat çeken çift, yaşamlarını şu sözlerle özetledi:
“Tüm bu zorlukların karşısında, sabah karavanda uyandığınızda kapınızı denize açmak, yağmurun camdan damlayan damlalarını izlemek, açık havada yemek yemek gibi deneyimler büyük bir mutluluk ve huzur sağlıyor. Karavan yaşamında asıl önemli olan, bu minimalist ve doğayla iç içe hayatın keyfini çıkarabilmek. Eğer bardağın olumlu tarafından bakabiliyorsanız, bu yaşam size büyük tatmin ve mutluluk veriyor.”
