ERSAN AKBAŞ
Yönetmen Rob Reiner’in efsanevi filmi The Bucket List/Şimdi ya Asla, 2007 yılında gösterime girdi.
Morgan Freeman ve Jack Nicholson’ı buluşturan film 6 aylık ömürleri kalan iki kanser hastasının başından geçen hüzünlü, komik ama bir o kadar da macera dolu anları anlatır. Kısacası izleyicisine ders veren bir filmdir.
Nedir o ders: “Hayatı ertelemeyin!”, “Hayata küsmeyin!” ve “Pişman olmadan zamanında yapacaklarınızı gerçekleştirin.”
“İş işten geçmeden yapacaklarınızı yapın!” uyarısında bulunan filmde karakterlerimizden biri ultra zengin, dolar milyarderi Edward Cole…
Diğeri tarih profesörü olmak isteyen ama hayatın kontra gollerini kalesinde görünce işçi sınıfına geçiş yapan tamirci Carter Chambers…
Bambaşka hayatları yaşarken farklı lezzetleri tadan bu iki insanın yollarını sizce hangi durum birleştirebilir? Tabii ki de ölüm…
Filmde, zengin ve fakir karakterlerimizin ikisi de kanser olduklarını öğrenince son günlerini, hayatta yapmak isteyip de yapamadıklarını gerçekleştirerek geçirmek istiyorlar.
Yapılacakların listesini çıkarıyorlar, dolar milyarderimiz sayesinde paraları da var ve hızlandırılmış bir kurs misali çılgın mı çılgın bir yolculuğu çıkıyorlar.
Böyledir hayat… Anı hep ıskalar, yumurta kapıya dayanınca da anı yaşamak isteriz. The Bucket List/ Yapılacaklar Listesi filmi de bunu anlatır bize…
Film, "Ertelemeyin! Yapın!" uyarısında bulunur. Geçimmiş, sıkıntıymış, küslükmüş, işsizlikmiş, kavgaymış, hırsmış, özlemmiş hiç biri sizi engellemesin. Yapacağınızı yapın ve iş işten geçmeden pişmanlık duymayın/anı yaşayın, uyarısını yapar.
O nedenle bu filmi izlemediyseniz mutlaka izleyin ve neleri ıskaladığınızı hissedin…