Selahaddin Eyyubi, bazı kaynaklarda yer alan bilgilere göre 1137 ya da 1138 yılında Tikrit’te (bugünkü Irak) Kürt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Selahaddin Eyyubi’nin ailesi, Hezbaniyye Kürtlerinin Revvadiler kolundan gelmektedir. Revvadiler, 10. yüzyılın başlarından itibaren Azerbaycan’da yoğun şekilde bulunan Hezbaniler aşiretiyle karışıp asimile olarak ‘Kürt’ şeklinde tarihte yerlerini almışlardır.

Revvadiler koluna bağlı Hezbaniyye Kürtlerine mensup Selahaddin Eyyubi’nin bazı kaynaklar ve Türk tarihçilerine göre Türk veya Arap olduğu da düşünülmektedir. Evliliğiyle ilgili çok fazla bilgi olmasa da İsmet Hatun ve Şemsah ile evlendiği bilinmektedir. İsmet Hatun’dan çocuğu olmamıştır.

Selahaddin Eyyubi’nin bazı kaynaklara göre 15 oğlu olduğu bilinirken bazı kaynaklara göre bu 15 oğulun yanında 2 oğlu ve 1 kızının olduğu düşünülmektedir.

İyi bir eğitim alan Selahaddin Eyyubi, çocukluğunu Baalbek ve Şam’da geçirdi. Selahaddin’in çocukluk dönemindeki ilgi alanları arasında askeri ve dini dersler, sanat ve bilim öne çıkıyordu. Ayrıca astronomi, matematik ve aritmetik konusunda da uzman biriydi. Eğitimi sırasında mantık, felsefe, tarih, sosyoloji, fıkıh ve hukuk gibi alanlarda bilgi sahibi oldu.

Selahaddin Eyyubi, amcası Esadüddin Şirkuh’un teklifini kabul ederek onun yanında ilk kez savaşa gitmişti. Bu savaş Eyyubi’nin tarihinde önemli bir yeri olan Mısır Seferleri’nin ilkidir. Birinci Mısır Seferi’nde güçlerini birleştiren Haçlı ve Mısır ordusuna karşı Selahaddin Eyyubi ve içinde bulunduğu ordu sayıca az konumdaydı. Sonrasında Selahaddin, ordunun komutasını devraldı ve Büyük Selçuklular’ın Haleb Atabeyi Nüreddin Zengi’nin desteğiyle ilk seferinden alnının akıyla çıktı. Şirkuh’un ordusu karşı tarafa barışa zorladı ve barış şartlarını Selahaddin kendisini hazırlamıştı.

İlk askeri başarısından sonra Selahaddin Eyyubi yeniden Şirkuh’un yanında İkinci Mısır Seferi’ne katıldı. Ordunun komutasını tekrar devralan Selahaddin, Sina Çölü’nü aşarak İskenderiye’ye kadar geldi. Ancak Haçlılara bir Rum donanmasının da yardım etmesiyle birlikte Şirkuh ve Selahaddin’in komutasındaki ordu barış isteyerek askerleriyle birlikte Suriye’ye döndüler.

1171’de Selahaddin Eyyubi, Mısır’daki Şii Fatımi Halifeliği’ne son vererek Abbasilere karşı bağlılığını ilan etti. Nüreddin Zengi’nin vefatı sonrası Mısır’ın hakimi olan Selahaddin, Suriye’yi fethetti ve bu şekilde Eyyubi Devleti’ni kurarak onun lideri oldu. Dönemin Abbasi halifesi Müstazi tarafından ‘’Mısır ve Suriye’nin Sultanı’’ ilan edildi.

1177 yılında Selahaddin Eyyubi, Kudüs’ü almak istiyordu ve bunun için geniş bir hazırlık içerisindeydi. Mısır’a saldırma planları yapan Kudüs Kralı IV. Baldwin ise Selahaddin’in planlarından haberdar olur olmaz 375 şövalye ve 5 bin piyadeyle Aşkelon’a doğru yola çıktı. 26 bin kişilik Eyyubi ordusu tarafından ise durduruldular. Kral’ın yanında Selahaddin’in ezeli rakibi Trablus Kontu III. Raymond ve Tapınak Şövalyeleri de vardı. Komutayı, 16 yaşındaki kral cüzzamlı olduğu için Raymond almıştı.

Bunun üzerine Kudüs’e doğru ilerleyen Selahaddin Eyyubi, sayıca daha fazla orduya sahip olmasına rağmen Baldwin ve ordularıyla bir kez daha karşılaştı. Haçlıların Remle şehir yakınlarındaki Montgisar’da Eyyubiler’e saldırması üzerine Montgisard Muharebesi yaşandı. Hazırlıksız ve dağınık olan Selahaddin’in ordusu muharebede büyük yenilgi yaşarken Selahaddin ve ordunun sadece yüzde 10’u sağ kurtularak Mısır’a geri döndü.

Montgisar’daki yenilgiden 10 yıl sonra Selahaddin Eyyubi, 1187 yılında Latin Haçlı Krallıkları’na doğru saldırırken bu sefer Mısır, Suriye ve el-Cezire’nin de büyük desteğini aldı. Hedefini Kudüs Krallığı’na çevirmişti.
Arkasındaki büyük orduyla Kudüs Krallığı’na karşı savaşan Selahaddin Eyyubi, savaş alanını Hıttin köyüne kadar getirdi. Tarihte ses getirmiş bir hamleyle buradaki su kuyularını tutan Selahaddin, Haçlılar’ın önemli bir kaynağına el koyarken, kuru otları ve çalıları da ateşe vererek susuzluklarını iyice artırdı. En sonunda 15 bin piyade ve 1300 şövalyeden oluşan Haçlı ordusuna karşı, Selahaddin en büyük Haçlı zaferini elde etti.

Hıttin Savaşı’ndaki büyük zaferinden sonra, Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ün fethine yönelik en büyük hedefi gerçekleşmek üzereydi. Kudüs Krallığı’nın da önemli ölçüde zayiata uğraması sonrası Selahaddin ve ordusu Kudüs’e ilerlemeye başladı. 12 günlük bir kuşatmanın ardından 2 Ekim 1187’de Selahaddin Eyyubi resmen Kudüs’ün fatihi oldu.

Kudüs’ü geri almak isteyen Avrupalı Hristiyanlar, aralarında İngiltere, Fransa ve Kutsal Roma krallıklarının olduğu yeni bir haçlı seferi düzenlediler. Uzun süren bu sefer sürecinde, 7 Eylül 1911’de ilk olarak Arsuf Muharebesi’nde Selahaddin Eyyubi, İngilizlerle girdiği savaşta büyük yenilgi aldı. Benzer bir yenilgi Akka Muharebesi’nde de yaşandı. Üçüncü olarak 1192’de Yafa Savaşı ile birlikte seferin askeri safhası son buldu. Selahaddin, ordunun komutanı Kral I. Richard ile şartları yeniden konuştu. Bu anlaşmayla birlikte Kudüs, silahsız Hristiyanlara yeniden açık olsa ve Haçlılarla barış içinde yaşanılsa da hakimiyet Müslümanlarda kaldı.

Sinema dünyasında 3 filmde yer alan Selahaddin Eyyubi’nin en ünlü portresi, Ridley Scott’ın imzasını taşıyan Cennetin Krallığı filminde Gassan Mesud’un canlandırmasıyla seyirci karşısına çıktı. 13 Kasım 2023 tarihinden beri TRT 1’de başlayan Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi adlı dizi her Pazartesi yayınlanmaya devam ediyor.

TRT 1'deki Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi dizisinde Uğur Güneş.

4 Mart 1193’te Selahaddin Eyyubi, Şam’da öldü. Şam’da Emevi Camii’nde bir türbesi bulunmakta.