Haseki Hürrem Sultan
Osmanlı tarihinde bir padişahla resmî nikâhla evlenmiş ilk Haseki Sultan olma özelliğini taşımaktadır. Bu evlilik Kanuni Sultan Süleyman'ın daha önceki eşi olan Mahidevran Sultan'ın etkisinin azalmasına sebep oldu.
Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı olan ve padişaha kardeş kadar yakın ve güçlü bir devlet adamı olan İbrahim Paşa'nın ve Şehzade Mustafa'nın Kanuni'nin emriyle öldürülmelerinden sonra Hürrem Sultan büyük bir güç kazandı. Bazı tarihçiler Kanuni’nin 1553 yılında Şehzade Mustafa’yı öldürtmesini Hürrem Sultan’ın etkisine bağlar.
Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde devlet işleriyle ilgilenen ilk kadın olarak bilinir. Kendi mührünü bastırmış, divan toplantılarını tel örgülü bir pencereden izlemiş ve fikirlerini padişaha sunmuştur. Buna benzer birçok hareketi ile Kadınlar saltanatını başlattığı kabul edilir.
Ayrıca Hürrem Sultan, o zamana kadar başka Osmanlı padişah eşlerinde görülmemiş şekilde dış siyasetle ilgilenmiş, diplomatik yazışmalar yapmıştır. Kanuni’nin padişahlığının ikinci senesinde Rodos şövalyelerine karşı Rodos seferinin açılmasını teşvik ettiği düşünülen Hürrem Sultan, 1548’de Kanuni İkinci İran seferinde iken Lehistan tahtına çıkan yeni krala tebrik mektubu yazmış ve hediyeler göndermiştir.
Mihrimah Sultan
Mihrimah Sultan, Hürrem Sultan ve Kanuni Sultan Süleyman’ın kızıdır. Annesiyle beraber büyük bir güç kazanmış, sadrazam olan eşi Rüstem Paşa'yla birlikte imparatorluğun en güçlü kişilerinden biri hâline gelmiştir. Hürrem Sultan gibi, Mihrimah Sultan'ın da Osmanlı İmparatorluğu'nun Lehistan Krallığı'yla barış içerisinde olmasının sağlanmasında büyük payı olduğu düşünülmektedir.
Mihrimah Sultan o kadar zengindi ve devlet işleriyle o kadar ilgiliydi ki, babası Kanuni Sultan Süleyman'ı Malta Seferi'ne ikna için kendi cebinden ödeyeceği paralarla 400 gemi yaptıracağına söz vermişti. Mihrimah Sultan'ın gücü anne ve babasının ölümünden sonra da devam etti. Ölene kadar padişah kardeşi II. Selim'e valide sultanlık yapmış, devlet işlerinde aktif olarak bulunmuştur.
Nurbanu Sultan
Mihrimah Sultan'ın ölümünden sonra II. Selim’in eşi Nurbanu Sultan güç kazandı. Oğlu III. Murat tahta çıktıktan sonra etkinliği daha da artmıştır. Venedik asıllı olan Nurbanu Sultan, Avrupa ile ilgilendi, Venedik Cumhuriyeti'yle Yahudi asıllı kirası (sekreteri) Ester Handali aracılığıyla hediye alışverişinde bulundu. Fransız kraliçesi Catherine de Medici ile mektuplaştı.
Oğlunun padişahlığı döneminde, Venedik taraflısı bir politika izleyerek Venedik’le uzunca bir barış dönemi yaşanmasını sağladı.
Safiye Sultan
III. Murat’ın eşi Safiye Sultan, Nurbanu Sultan’ın ölümünden sonra güç kazanmıştır ve etkisi oğlu III. Mehmet’in döneminde de devam etmiştir. Eşi ve oğlunun padişahlıkları döneminde sadrazamların sık değiştirilmesinden sorumlu olduğu öne sürülür.
Özellikle Avrupa ile ilgilenen Safiye Sultan, İngiltere kraliçesi I. Elizabeth’le mektuplaşmış hatta hediyeleşmiştir. Hatta Elizabeth, Safiye Sultan’a süslü bir araba hediye etmiş ve Safiye Sultan da bu araba ile İstanbul’da gezmeye başlamıştır.
Handan Sultan
III. Mehmed'in eşi olan Handan Sultan, 1603 yılının sonlarında I. Ahmed'in tahta çıkması ile Valide Sultan olmuştur. Vefat ettiği 1605 kadar oğlu ve devletteki işleyiş üzerinde oldukça etkili olmuştur.
Oğlu çocuk yaşta tahta geçtiğinden yapılan atamalarda, Safiye Sultan'a yakın isimlerin azledilmesinde ve haremden çoğu başka güç odaklarına bağlı kişilerin gönderilip sarayın büyük bir kısmının boşaltılıp temizlemesi bu döneme rastlamıştır. Leslie Pierce'e göre Handan Sultan, oğlu adına bizzat devleti yönetiyordu.
Handan Sultan'ın erken ölümü ve Safiye Sultan'ın Eski Saray'a gönderilmesi Kösem Sultan'ın yükselişindeki en önemli dönüm noktalarından biridir. Çünkü Valide Handan Sultan yaşadığı sürece Kösem Sultan'ın haremde yükselmesine imkân bulunmuyordu.
Haseki Mahpeyker Kösem Valide Sultan
II. Mehmet’in ölümünden sonra padişah olan I. Ahmet Safiye Sultan’ı eski saraya göndererek politikaya karışmasını engellemiştir. Nikahlı eşi Kösem Sultan, eşinin padişahlığı döneminde sarayda aktif değildi. Eşi öldükten sonra, eşinin başka bir kadından olan oğlu II. Osman tahta geçince eski saraya sürülmüştür ancak Genç Osman olarak da anılan II. Osman’ın ölümünden sonra oğullarından IV. Murat, 11 yaşında tahta geçince sarayda büyük otorite sahibi olmuştur. Oğlu yerine çoğu devlet işlerinde o söz sahibi olmuştur.
Kösem Sultan Anadolu'daki isyanları bastırmak için birçok girişimde bulunmuş ve Abaza Mehmet Paşa isyanı son bulmuştur. Kendisi anarşi döneminde ülkeyi toparlama konusunda yoğun çaba sarf etti. Kösem Sultan, yaklaşık 10 yıllık saltanatı boyunca 8 veziriazam, 9 defterdar değiştirmiştir. Hayır işlerinde bulunmuştur.
Daha sonra diğer oğlu İbrahim’in yönetimdeki zayıflığından kaynaklı öteden beri yönetmeye hevesli olan Kösem Sultan harekete geçerek; bir kukla padişah olarak öne çıkardığı oğlu İbrahim döneminde yeniden devlet işlerinde aktif görev üstlenmiştir. Daha sonra 6 yaşın padişah olan torunu IV. Mehmet döneminde de gücünü koruyarak Osmanlı’daki en güçlü kadın figürlerinden olmuştur.
Hatice Turhan Sultan
IV. Mehmet’in annesi Turhan Sultan ve Kösem Sultan büyük rakipti. O nedenle Kösem Sultan, Turhan Sultan’ın gücünü kırmak için IV. Mehmet’i tahtan indirmeye çalıştı ancak bunu öğrenen Turhan Sultan taraftarları Kösem Sultan'ı öldürttü. Böylelikle güç Turhan Sultan’a geçti. Ancak ülkeyi doğrudan yönetmeyip, birkaç sadrazam değiştirdikten sonra 1656 yılında görevi Köprülü Mehmet Paşa’ya verdi. Bu tarih kadınlar saltanatının sona erdiği tarih olarak kabul edilir.