NECMETTİN KURUCU
İletişimin her alanında söz sahibi olan Balbay, yayımladığı 57. eseri ile okurlarına hitap etmeye devam ediyor.
Türküleri Not Etmek İçin Yazıyı Öğrendim
“Bizim kuşağımız radyo kuşağı. 1966 yılında bir radyomuz oldu ve onunla büyüdüm. Özellikle 1960-1970 yılları arasında radyoda Aşık Veysel’in eserleri çalardı. Ben o yaşlarımda yazıyı hemen öğrenmek istedim ki türküleri hemen not edebilmek için. O türküler ise yaşamıma dokundu ve bir nebze dilimi de etkiledi.”dedi.
Ülke Gezmek ve Kitap Okumak
Seyahat etmenin eğitim kadar önemli olduğunu vurgulayan Balbay, eğitimin yanı sıra bir ülke veya bir şehir gezmenin yaklaşık yirmi kitap okumayla eş görülebildiğine değinerek, “Gezmek ve görmek bilgi sahibi olmanızı sağlar. O yerin tarihi ve kültürünü tecrübe ederek öğrenebilirsiniz. Sırtımda bir çanta ile Dünya’da 80 ülke dolaştım. Gördüm ki gittiğim her yerde beni iki kişi karşıladı. Birincisi Atatürk ikincisi ise Nazım Hikmet’ti.”
Tanıdıkça Büyüyen Bir Ozan
“Aşık Veysel benim için tanıdıkça büyüyen bir kişiydi. Aşık Veysel için doğanın şairi desem yetmez, Cumhuriyetin şairi desem yetmez, aşkın şairi desem yetmez. Tüm bu saydıklarımı toparlasam belki Aşık Veysel’i anlatabilmiş oluruz. Tüm bu saydıklarımız ile ilgili şiiri vardır. Her bir şiirinde ise ayrı bir lezzet vardır. Örneğin okul şiirinde aydınlanmayı eşsiz bir şekilde anlatır. Yine Yesem Amma Yesem şiirinde ise Türkiye’nin bereketini müthiş bir anlatımla sunmuştur.”
Anadolu’da Bir Ozan Tabakası Var
Sivas yöresi âşıklarının toplam sayısının fazlaca olduğunu ve bu yörede çağlar boyu yaşamış ve kayda geçmemiş daha nice âşıkların var olduğunu dile getiren Balbay, “Aşık Veysel’in ozan olarak çıktığı dönemde Sivas’ın Emlek ve Çamşıhı Yöresinde o dönemlerde bin civarında ozanın olduğu söylenir ve müthiş bereketli bir bölgedir. Yalnızca Sivas bölgesi değil Anadolu’nun her bir köşesi ozanlar yurdudur. Her zaman söylerim atmosferde nasıl ki ozon tabakası var ise Anadolu’da da bir ozan tabakası var.”
Aşık Veysel’in Gönül Gözü
“Aşık Veysel köyünden bir kadına aşık olur. Adı ise Esma’dır. Daha sonra Gülizar Hanım ile evlenir ve 6 çocuğu olur. Aşık Veysel Esma’yı unutmaz. Aşık Veysel ve arkadaşları bakkalın önünde söyleşi yaparken Esma gelir. Esma ise ses etmeden istediğini alır ve gider. Aşık Veysel sessizliği fark eder ve yanlarındakine neden sustuklarını sorar. Yanındakiler Esma’nın geldiğini söylemek istemezken, Aşık Veysel Esma mı geldi diye sormuştur. Şaşkın bakışlar arasında herkes Aşık Veysel’e bakar Aşık Veysel şöyle seslenir: ‘Kokusundan anladım kokusundan’ ”.
Gelmez Yola Gidiyorum
Aşık Veysel’in vefat etmeden önce yazdığı son şiiri “Gelmez Yola Gidiyorum” ölümü ölmeden anlattığını belirten Balbay, “Aşık Veysel annesi oğlunu keçi sağmaya giderken dünyaya getirmiştir. Annesine sürekli nasıl doğduğu ile ilgili sorular sormuştur. Vasiyeti ise annesinin ona anlattığı yoldan aynı şekilde doğduğu yere götürülüp oraya gömülmesi olmuştur.”
