Temmuz ayında alınan faiz indirimi kararı, mevduat piyasasında ciddi dalgalanmalara yol açtı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizini 300 baz puan düşürerek yüzde 43 seviyesine çekti. Bu adım, bankaların mevduat ürünlerinde sunduğu oranlara anında yansıdı. Aynı dönemde açıklanan enflasyon rakamlarının beklenenden düşük gelmesi ise faiz düşüşünü daha da hızlandırdı. Piyasa uzmanları, bu gelişmelerin mevduat getirilerini baskılayacağını öngörüyor.
Bankaların Faiz Oranlarında Geri Çekilme Yaşanıyor
Bankalar, TCMB'nin kararına paralel olarak 32 günlük vadeli mevduat faiz oranlarını yeniden düzenledi. Önceki haftalarda yüzde 47 seviyelerine ulaşan oranlar, artık yüzde 45,50 civarında seyrediyor. Bu kapsamda QNB ve Denizbank gibi özel bankalar en yüksek faiz oranını sunan kurumlar oldu. Akbank yüzde 45, Garanti BBVA yüzde 44,50 faiz oranı ile listede yer aldı. Alternatif Bank yüzde 44, Fibabanka ve ING yüzde 43, Odea Bank yüzde 42,50 ile yatırımcı karşısına çıktı. Devlet bankaları Ziraat ve TEB yüzde 41, Yapı Kredi yüzde 40, İş Bankası ise yüzde 37 oran sundu.
1 Milyon TL'nin Getirisi Eridi
Faiz düşüşleriyle birlikte yüksek miktarda yatırımı olanlar ciddi kayıplar yaşamaya başladı. 1 milyon TL’lik mevduat yatırımı, 32 gün vade sonunda yalnızca 32.910 TL net kazanç sağlıyor. Bu tutar, bir önceki döneme kıyasla binlerce liralık fark anlamına geliyor. Yatırımcılar bu nedenle daha yüksek getiri sağlayabilecek alternatifleri araştırmaya yönelmiş durumda. Ancak risk algısı da yatırım tercihlerini doğrudan etkiliyor.
Yatırım Stratejileri Yeniden Şekilleniyor
Faiz oranlarının düşmesiyle birlikte bankalara olan ilgi azalmaya başladı. Özellikle kısa vadeli yatırım yapanlar için vadeli mevduat artık cazibesini kaybediyor. Bu durum, döviz, altın ve hisse senedi gibi farklı yatırım araçlarına yönelimi artırıyor. Yine de güvenli liman olarak bankaları tercih eden önemli bir kesim bulunuyor. Ekonomistler, TCMB’nin faiz politikası doğrultusunda bu düşüş trendinin bir süre daha devam edeceğini belirtiyor. Yeni dönemde yatırımcıların hem piyasayı yakından takip etmesi hem de esnek portföyler oluşturması gerektiği ifade ediliyor.
