Havaların ısınmasıyla birlikte ishal vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar önemli bir noktaya dikkat çekiyor. Her ishal mikrobik değildir. Gastroenteroloji uzmanları, laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti ve sindirim sistemi bozukluklarının da benzer belirtilerle seyrettiğini belirterek hem çocuklarda hem yetişkinlerde doğru tanının kritik olduğunu vurguluyor.
İshal Her Zaman Enfeksiyondan Kaynaklanmıyor
İshal denince çoğu kişinin aklına ilk olarak mikrop kaptım düşüncesi gelse de, uzmanlara göre gerçek neden her zaman enfeksiyon olmayabiliyor. Konuyla ilgili uyarıda bulunan Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sarıkaya, bazı vakalarda besin alerjileri, laktoz intoleransı, gluten hassasiyeti ya da çeşitli sindirim sistemi problemlerinin ishale yol açtığını belirtti.
Akut ve Kronik İshal Arasındaki Fark Önemli
İshal süresinin tanıda belirleyici olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sarıkaya, akut ishalin genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden düzeldiğini, ancak şikayetlerin dört haftadan uzun sürdüğü kronik ishalde ileri incelemelerin şart olduğunu söyledi. Bu tür durumlarda altta yatan nedenin mutlaka araştırılması gerektiğini vurguladı.
Doğru Tanı için Dışkı Testleri Şart
İshal tanısında dışkı incelemelerinin büyük önem taşıdığını belirten Sarıkaya, testlerle hem enfeksiyon etkeninin hem de dışkıda lökosit ya da yağ varlığının ortaya konabildiğini ifade etti.
Gerekli görüldüğünde kültür testlerinin, ağır sıvı kaybı şüphesi olan hastalarda biyokimyasal analizlerin yapıldığını; kronik vakalarda ise gastroskopi ve kolonoskopiye başvurulduğunu dile getirdi.
Hijyen Kuralları En Etkili Korunma Yolu
İshalden korunmanın temelinin el hijyeni olduğunu söyleyen Sarıkaya, özellikle yemek öncesi ve tuvalet sonrası ellerin sabunla yıkanmasının büyük önem taşıdığını vurguladı. Seyahat dönemlerinde açıkta satılan yiyeceklerden uzak durulması, yalnızca şişe suyu tüketilmesi ve buz kullanımının sınırlandırılması gerektiğini söyledi.
Beslenmede Sıvı Kaybına Dikkat Edilmeli
İshal döneminde sıvı tüketiminin artırılması gerektiğini söyleyen Sarıkaya, yağlı, baharatlı ve asitli yiyeceklerden uzak durulmasını önerdi. Su ve ayran gibi içeceklerin tercih edilebileceğini belirtti ve özellikle çocuklar ile yaşlılarda sıvı kaybına karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdi.
Probiyotikler İyileşme Sürecine Destek Olabilir
Bağırsak florasının yeniden dengelenmesinde probiyotiklerin yardımcı olabileceğini aktaran Sarıkaya, ateş ve şiddetli karın ağrısı gibi belirtilerin bakteriyel enfeksiyon habercisi olabileceğini ve bu durumda mutlaka doktora başvurulması gerektiğini söyledi.
